Üzüntü, korku, öfke… Bazı duyguların bastırılması hastalıklara yol açıyor
Hayal kırıklığı, korku, üzüntü ve öfke gibi olumsuz duyguların çoğu zaman bastırılmaya çalışıldığını belirten uzmanlar, bu durumun olumsuz sonuçlara yol açtığını söylüyor. Bastırılan duyguların kişilerin ilişkilerini ve davranışlarını da etkilediğini belirten Psikiyatri Uzmanı Dr. Erman Şentürk, duyguları bastırmanın nelere yol açabileceğini anlattı.
Duygularımızı çok uzun süre içimizde tutmak sağlıksız hatta zarar verici davranışlara yol açabilir. Peki, en sık bastırılan duygular hangileri? Duygularımızı neden bastırırız? Psikiyatri Uzmanı Dr. Erman Şentürk, hangi duyguların bastırıldığı ve bastırılan duyguların insan psikolojisine etkileri hakkında bilgiler paylaştı.
OLUMSUZ DUYGULAR BASTIRILIYOR
Psikiyatri Uzmanı Dr. Erman Şentürk, bazı deneyimler ve sorunlar acı verici oldukları için insanların hiç yaşanmamış gibi davranmayı tercih ettiğini söyleyerek sözlerine şöyle devam etti:
“İnsanoğlu, güçlü ve zorlayıcı duygularını bastırma eğilimindedir. Bastırma; kişiye rahatsızlık veren, istenmeyen duygu ve düşüncelerin bilinçdışına itilmesi ve orada tutulmasıdır. Çevremizdeki insanlarla kurduğumuz ilişkilerde yaşadığımız hayal kırıklığı, korku, üzüntü ve öfke gibi olumsuz duyguları bastırmaya eğilim gösteririz. Bunun temelinde genellikle duygularımızı ifade edersek yargılanacağımız, dışlanacağımız, karşımızdakini üzeceğimiz, kıracağımız, zayıf görüneceğimiz gibi düşünceler yer alıyor. Bazen de o duyguyu yaşamak ve onun getireceği yükü taşımak istemediğimiz için duygularımızı erteler, bastırırız. Buna karşın bilinçdışına itilen güçlü duygular bazen rüyalar ve dil sürçmeleri gibi yollarla bilinç düzeyine gelirler.”
BASTIRILAN DUYGULAR İLİŞKİLERİ ETKİLEYEBİLİYOR
Çocukluk çağında ciddi ruhsal travmalar yaşamış bir bireyin yaş aldıkça yaşanılanlara habersiz olması ve ilgisiz kalmasının güzel bir bastırma örneği olduğunu belirten Psikiyatri Uzmanı Dr. Erman Şentürk, “Bastırılan bu duygular, kişinin bugün kurduğu ilişkilere ve davranışlarına doğrudan ya da dolaylı olarak etki edebiliyor. Duyguları bastırmak, sarsıcı veya zorlayıcı olayların neden olduğu olumsuzlukların denetim altında tutulmasına ve böylece etkilerinin hafiflemesine yardımcı oluyor. Ancak bu savunma mekanizması, bazen kabullenip yüzleşerek halletmemiz gereken duygularımızı bilinçten uzaklaştırarak sağlıksız bir nitelik kazanabilir” dedi.
GÜÇLÜ DUYGULARIN BASTIRILMASI HASTALIKLARA YOL AÇIYOR
Duyguların uzun süreli bastırılmasının kişiyi sadece ruhsal açıdan değil fiziksel açıdan da yormaya başladığına dikkat çeken Dr. Erman Şentürk, “Diğer stres verici etkenlerde olduğu gibi duyguların bastırılması bağışıklık sistemini etkilerken kardiyolojik, gastroenterolojik, dermatolojik, nörolojik ve psikiyatrik bazı tabloların oluşumuna zemin hazırlıyor. Kaygı bozuklukları, somatizasyon bozukluğu, depresyon, tükenmişlik, uyku bozuklukları ve aralıklı patlayıcı bozukluk duygularını paylaşmayı değil de bastırma yolunu tercih eden bireylerde sıklıkla karşılaştığımız psikiyatrik bozukluklardır. Kısacası güçlü duygularımızı uzun süre ardımızda tutmak ya da ifade etmekten kaçınmak pek çok hastalığa davetiye çıkarıyor” uyarısında bulundu.
DUYGULARI DÜZENLEMEK MÜMKÜN MÜ?
Duygu düzenleme becerisinin duyguların bastırılmadan olduğu gibi kabul edildiği ve bu duygulara uygun davranışların geliştirildiği bir beceri olduğunu belirten Psikiyatri Uzmanı Dr. Erman Şentürk, “Duygu düzenleme, ruh sağlığı profesyonelleri eşliğinde geliştirilebilen bir beceridir. Bu noktada bastırılan duyguların altında yatan düşüncelerle yüzleşebilmek, olumsuz deneyimler üzerinde konuşabilmek ve düşünmek yaşanılanların daha iyi anlaşılmasına ve geride kalmasına yardımcı oluyor” dedi.