Sosyal medya şovmenleri dikkat çekti! Depremle dalga geçenlerin ruhsal problemi var

Düzenleyen:
- Güncelleme:
Sosyal medya şovmenleri dikkat çekti! Depremle dalga geçenlerin ruhsal problemi var

Sağlık Haberleri

Düzce’de meydana gelen 5,9 büyüklüğündeki sarsıntının hemen ardından, sosyal medyada bazı kişilerin depremle dalga geçer şekildeki paylaşımları, olayın ilk dakikalarında bilgi almak için internete girenlerin tepkisine sebep oldu.

ZİYNETİ KOCABIYIK'IN HABERİ

Henüz hiçbir bilginin paylaşılmadığı sırada, sosyal medya mecralarında depremin şiddeti, süresi ve can kaybı olup olmadığı ile ilgili bilgi edinmek isteyenleri, komik video ya da fotoğrafl arın altına yazılmış esprili cümleler çileden çıkardı. Bu tür paylaşımların ne etik ne de psikiyatrik açıdan kabul edilemeyeceğini vurgulayan uzmanlar, bu durumun bir tür ruh hastalığı olduğunu vurguladı.

Depremin ilk dakikalarından itibaren sosyal medyayı “Deprem sırasında işte ben”, “Depremden sonra işe gideceğim saati böyle bekliyorum”, “Depremde uyuyan ev halkını uyandırma şeklim”, “Sallantı geçtikten sonra ya tekrar olursa diye günahlarımı düşünürken” gibi komik fotoğrafl arın altına yazılmış mesajlar istila etti.

Herkesin doğal afetlere aynı şekilde tepki vermediğini söyleyen Üsküdar Üniversitesi NP Feneryolu Tıp Merkezi Psikiyatri Uzmanı Dr. Erman Şentürk, tabii afet yaşayanların yüzde 80’inin hiçbir şey olmamış gibi hayatına devam ederken, yüzde 20’sinin travma yaşadığını bildirdi. Özellikle deprem gibi olaylarda yakınlarını ya da evini kaybedenlerin travmayı ağır hissettiğine işaret eden Dr. Şentürk “Deprem, patlama, doğal afet gibi olaylarla karşı karşıya kalanların bir kısmı ‘kaçınma davranışı’ geliştirir ve olayın olduğu yere gitmez, konunun konuşulmasını istemez. Hiç olmamış gibi davranmaya çalışır. Bir kısmı ‘aşırı etkilenir’ ve bu yüzden âdeta diken üzerinde yaşar. Mesela depremi yaşamışsa gözü sürekli avizededir. Masanın üzerinden su bardağını eksik etmez ki, deprem olursa sarsıntıyı görebilsin. Bir kısmı da ‘güvenlik arayışı’ duygusuyla evinde yalnız kalmak istemez, hatta uzun bir süre evine girmez. Bunların hepsi normal ve yaşanabilecek davranışlardır” dedi.

MİZAH, SAVUNMA MEKANİZMASIDIR

Mizahın kişinin kendisi ile ilgili rahatsızlık hissettiği, kendi hayat konforunu bozan durumlara savunma mekanizması olarak espri ile tepki verebileceğini ifade eden Dr. Şentürk “Kişisel durumlar için mizahi tepki kabul edilebilir. Ancak önceki akşam yaşanan Düzce depremi gibi Türkiye’nin yarısında ve hatta komşu ülkelerde de hissedilen depremle ilgili dalga geçer tarzdaki paylaşımların psikiyatrik anlamdaki travma sonrası stres bozukluğu ile ilgisi yoktur. Çünkü bu olay Türkiye’yi ilgilendiriyor. Kendisine bir şey olmamışsa bile deprem sırasında insanların ölmüş olabileceğini, evsiz, eşyasız kalabileceklerini hesap etmeden böyle paylaşımlar yapmak etikle de bağdaşmaz” diye konuştu.

İLGİ ÇEKMEK İSTİYORLAR

Sosyal medyada etkileşim almak için her şeyi yapan bir kesim olduğuna dikkat çeken Dr. Erman Şentürk “Ne yazık ki bu grup depremde de boş durmadı. İnsanların hassasiyetlerini dikkate almadan, sırf daha fazla tıklanmak, tekrar paylaşılmak ya da aykırı söylemlerle tepki çekmek için paylaşım yapıyorlar. Bu kişiler bencilce bir şekilde ilgi çekmek için uğraşıyor. Ne kadar çok tepki alırsa o kadar tatmin oluyor. Sosyal medyayı âdeta şov yaptıkları bir sahne olarak kullanıyorlar. Bu kişilerin patolojik problemleri var” dedi.

Düzenleyen:  - Sağlık
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...