'Şişmanlık aslında 'yoksul' hastalığı'

'Şişmanlık aslında 'yoksul' hastalığı'
SAĞLIK Haberleri

Ülkemizin 'obezite'de kırmızı alarm verdiğini söyleyen Yasemin Bradley 'Sanılanın aksine şişmanlık zenginler arasında değil fakirler arasında yaygın' dedi.

Beslenme Danışmanı Dr. Yasemin Bradley'i ekranlardaki akıcı konuşması ve yumuşak üslubuyla yaptığı beslenme programlarından tanıyoruz. Bradley, aslında bir tıp doktoru. Bir dönem Kanal D'de ana haber bülteni sunuculuğu yaptıktan sonra İngiltere'ye gitti. İngiltere'de beslenme ve diyet alanında eğitim görüp diploma aldıktan sonra çalışmalarını bu alanda yoğunlaştırdı. Beslenme önerileri verdiği kitaplar yazdı. Bunların yanında ünlü talkshow'cu Larry King'in iki kitabının çevirisini yaparak Türkçe'ye kazandırdı. Bugünlerde onu her pazar TRT Haber'de yayınanan "Dr. Yasemin Bradley ile Reçetesiz Hayat" programında izliyoruz. Anadolu'yu dolaşıyor, uzun ve sağlıklı yaşayan insanlarla konuşuyor, sağlık sırlarını açığa çıkartıyor. Her programın sonunda kendisinin hazırladığı bir light yemek tarifi de veriyor.
Dr. Bradley Mart sonunda Malezya'da düzenlenen Dünya Obezite Kongresi'ne katıldı. Kongre dönüşünde de dünyanın obezite ve zayıflama ile ilgili üzerinde birleştiği konuları bizimle paylaştı.
Bradley, kongrede vurgulanan noktalardan birinin dünyadaki gelir dağılımı ile şişmanlık arasındaki ilişki olduğunu söylüyor. Zenginlerle fakirler arasındaki uçurumun fazla olduğu ülkelerde çocukların daha şişman olduğunu hatırlatan Dr. Bradley, "Bunun sebebi yanlış beslenme. Fakir insan daha ucuz ve kalitesiz, çabuk doyacağı, karbonhidratlı yiyeceğe yönelir. Insanların çoğu zenginlerin parası daha fazla olduğu için daha fazla yiyeceğini ve şişmanlayacağını düşünür. Oysa gerçek tam tersidir. Sosyete sayfalarına bakılırsa, belirli bir gelir grubunda çok şişman insan görmezsiniz. Hepsi kaliteli dengeli beslendiği ve spor yaptığı için daha zayıf kalıyorlar" dedi.
KADINLARIMIZ ŞAMPİYON
Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) yayınladığı şişmanlık haritasında Türkiye'nin kırmızı ile gösterildiğini söyleyen Dr. Bradley, "Bizde %65 oranında şişman ve aşırı kilolu kişi var. Türk kadınları şişmanlıkta dünyada ilk sıralarda yer alıyor" dedi.
Büyük çoğunluğu çalışmayan Türk kadının akşam yemeği için eşini beklediğini ve geç saatlere uzayan akşam yemeğinde çok yediğine dikkat çeken Dr. Bradley, "Bizim kadınlarımız eşine ne kadar yemek koyarsa kendine de o kadar koyuyor. Oysa erkeklerin kas yapısı daha yoğun olduğu için metabolizmaları daha hızlı çalışır. O yüzden aynı miktarda yedikleri halde kadınlar erkeklere göre daha fazla kilo alırlar" diye vurguladı.
12 ÇAY KAŞIĞI ŞEKERİ?AŞMAYIN
Şişmanlıkla ilgili araştırmalar yapan bilim adamlarının hedefine şişmanlığın sorumlusu olarak şekerin yerleştiğini belirten Dr. Bradly "Dünya Sağlık Örgütü, sağlıklı bir beslenmede bütün besinlerden alınan şeker miktarını 50 gram yani 12 çay kaşığı ile sınırladı. Hatta 6 çay kaşığından az olursa daha iyi olacağını vurguladı. Bir tatlı yeseniz bu hakkınızı tüketmiş oluyorsunuz. Ayrıca şeker kaynağı sadece çay şekeri değil. Karbonhidratlar da vücudumuzda şekere dönüşüyor ve kilo yapıyor" diye uyardı.
Türkiye'deki şişmanlığın asıl sebebinin yüksek şeker tüketimi değil karbonhidrat tüketimi olduğunu belirten Dr. Bradley, "Türkiye kişi başı yılda 150 kilo ekmek tüketimiyle dünya şampiyonu. Bizi 90 kilo ile Almanlar, onu da 80 kilo ile Ruslar takip ediyor. Demek ki bizim toplumumuz aşırı hamurla beslenen bir toplum. Karbonhidrat vücudumuzda şekere dönüşür. Biz DSÖ'nün belirlediği oranı çoktan ekmekle aşıyoruz" dedi.
NASIL KİLO VERECEĞİZ?
Kilo vermek için tek yolun vücuda giren kalori ile çıkan kalorinin eşitlenmesi olduğunu söyleyen Dr. Bradley, "Eğer vücutta bir enerji dengesi sağlarsanız kilo almazsınız. Kilo vermek için yediklerimizi azaltacağız. Yediklerimizi azaltamıyorsak da çok fazla spor yapacağız. Obezite ile savaşı ancak enerji dengesi ile kazanabiliriz. Onun da en kolay yolu, azıcık yiyecekleri kısmak, daha sağlıklı beslenmek ve hareket etmek" dedi.
30 DAKİKA DANS EDİYORUM
Malezya'daki kongrede Pierre-Marie Curie Üniversitesi Kardiyometabolizma ve Beslenme Enstitüsü'nden Prof. Dr. Jean Michael Opert'in verdiği formülü ve kendi formülünü şöyle açıklıyor: "Kilo verebilmek için haftada 2.5 saat egzersiz+ 2 defa ağırlıkla çalışmak gerekiyor. Kilo almayı önlemek içinse haftada 4 saatten fazla egzersiz gerekiyor. Yapılabilecek en kolay şey tempolu olarak günde 60 dakika yürümek. Çoğumuzun bu hedefe ulaşması pek mümkün değil. Örneğin ben her gün ofisimdeki 17 merdiveni aralıksız 10 defa inip çıktıktan sonra 30 dakika dans ediyorum. Bu benim kilomu korumama yardımcı oluyor"
1 ELMA İÇİN?15 DAKİKA
Yediğimiz her lokmanın bir bedeli olduğunu söyleyen Dr. Bradley, "Yürüme bandının üzerinde 1 saat tempolu yürüdüğünüz zaman 300-350 kalori yakabiliyorsunuz. Bununla bir ufak muhallebi yiyebilirsiniz. 1 tane elma 60 kaloridir. Bunu yakmak için 15 dakika yürümeniz gerekir" dedi.
Sadece yürürken veya koşarken değil televizyon kumandası ile kanal değiştirirken bile kalori yakıldığını belirten Yasemin Dr. Bradley, "Ama bu 1 kaloriden bile azdır. Asıl dışarıda tempolu yürümek, ip atlamak, tarlada çapa yapmak, ağırlıkla çalışmak gibi kas ağırlığını artırıcı egzersizler yaptığımız zaman daha çok kalori yakarız. Kas ağırlığını artırıcı egzersizler de genellikle ağırlıkla çalışılan egzersizlerdir" dedi.


'Şişmanlık aslında 'yoksul' hastalığı'
Bütün dünyada en iyi beslenme olarak tarif edilen Akdeniz tipi beslenmede, et, süt, yumurta, yeşillikler ve karbonhidrat; dengeli olarak tüketiliyor.
'Şişmanlık aslında 'yoksul' hastalığı'
Egzersizle birlikte yapılan iyi bir diyet daha fazla kilo vermeyi sağlıyor.



'Şişmanlık aslında 'yoksul' hastalığı'


Kadınlarda şişmanlık dededen miras!..
Yasemin Bradley, Dünya Obezite Kongresi'nde sunulan çalışmalardan birinin şişmanlığın genlerle geçen bir durum olduğunu ortaya koyduğunu söylüyor. Avusturalya New Soutway Üniversitesi'nden Prof. Dr. Virgina Lacomb'un açıkladığı çalışmaya göre, büyükbaba çok yağlı beslenirse kız torununun şeker dengesini sağlayan pankreas hücrelerinin işleyişi bozuluyor. Büyükbabanın yağlı beslenmesi kız torununda metabolizma problemlerinin ortaya çıkmasına sebep oluyor. Bu torunlarda şişmanlık ve buna bağlı olarak da diyabet gibi metabolik hastalıkların daha çok görüldüğünü belirten Dr. Bradley, "Sizin de çevrenizde gördüğünüz şişman bir kız arkadaşınızın büyük babası kötü beslenmiş olabilir. Buradan da anlaşılacağı gibi, torunumuzun torununun sağlıklı olabilmesi için bizim de iyi beslenmemiz gerekiyor" dedi.
AZ YİYEN UZUN YAŞIYOR
Kiloyu korumak, uzun ve sağlıklı yaşamak için az yemek gerektiğini söyleyen Dr. Bradley, "Anadolu'yu gezerken yaptığım sohbetlerde uzun yaşayan kişilerin az, temiz ve kaliteli yiyen kişiler olduğunu gördüm. Şişmanlığı engellemek için yemeği daha küçük tabaklarda yemeliyiz. Sofradan tam doymadan kalkmalıyız" diye konuştu.




'Şişmanlık aslında 'yoksul' hastalığı'


Yağsız diyetler kilo verdirmez
Yaz yaklaşırken şok diyetlerin artacağını hatırlatan Dr. Bradley, "Tek besin öneren diyetlerden uzak durmak gerekir. Bütün dünya en sağlıklı beslenme şeklinin Akdeniz tipi beslenme olduğu konusunda birleşiyor. Sebze, meyve, et, süt ve yumurta, dengeli oranda karbonhidratın yer aldığı bu diyette yağ olarak zeytinyağı tercih edilmelidir. Bir kaşık zeytinyağında 123 kalori bulunur ve bunu yakmak için yarım saat yürümek gerekir" dedi. Dr. Bradley, vücuttan yağın ancak yağla sökülebileceğini belirterek yağın tamamen kesildiği diyetlerin kilo verdirmeyeceğini söyledi.

Ziyneti KOCABIYIK / TÜRKİYE GAZETESİ
Fotoğraflar: Ali ÇELİK

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...