Şikayetiniz olmasa bile kolonoskopi yaptırın!

Henüz belirtiler ortaya çıkmadan yaptırılan tarama, erken teşhis ve yeni tedavilerle kolon kanserinde yüzde 90 oranında şifa sağlıyor.
ZİYNETİ KOCABIYIK
Tarama programlarının en çok işe yaradığı kanser türlerinden biri olan kolon kanserinde erken teşhis için en etkili yöntemin kolonoskopi olduğunu biliyoruz. Kanserle ilgili uyarıcı yazılarımızda belirtileri sıralayıp “Bunlardan bir ya da ikisi sizde de varsa test yaptırın” diyoruz. Ancak uzmanlar özellikle kolon kanserinde belirtiler ortaya çıkmadan test yaptırılmasını tavsiye ediyorlar. Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu Derneği Başkanı Prof. Dr. Şuayib Yalçın “Kolon kanserinde kolonoskopi ile tarama yapılarak erken teşhis konulması ile hem kanser sıklığı azalıyor hem de kanser sebebiyle meydana gelen ölümlerde düşme gözleniyor” dedi.
Tarama programlarının desteklenmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Şuayib Yalçın “Kolon kanseri en sık rastladığımız kanser türlerinin başında geliyor. Tüm dünyada senede bir milyon yeni vaka görülüyor. Sık görüldüğü için kanserden ölümlerde ikinci sırada yer alıyor. Türkiye’de yıllık yaklaşık 10-12 bin yeni vaka bekleniyor. Yaşla birlikte artan bir hastalık olduğu için Türk insanının da yaşlanması, sigara kullanımının yüksek olması ve obezitenin giderek artması, kolon kanserine karşı daha uyanık olmamız gerektiğini gösteriyor” diye konuştu.
KİŞİYE ÖZEL TEDAVİ VERİLİYOR
Kolon kanserinin tedavisinde son yirmi yılda çok büyük gelişmeler kaydedildiğini belirten Prof. Dr. Yalçın “Uygun vakalarda tedavide hâlâ altın standart ve ilk seçenek cerrahi. Ancak genetik bilimindeki gelişmelerden sonra tedavide çok büyük aşamalar kaydedildi. Tümörün genetik özelliklerine bakarak kişiselleştirilmiş tedavi veriyoruz. Eskiden sadece kemoterapi verebildiğimiz bir hasta grubu vardı. Şimdi biyolojik ajanlarla yüzde 20’sini daha iyi tedavi edebilir hâle geldik. Hedefe yönelik tedaviler, kişiselleştirilmiş tedaviler, immünoterapi, radyoterapi metotlarındaki gelişmelerle bugün dördüncü evredeki kanserlerin bile yüzde 25’i şifa buluyor. Başka organlara sıçramış kolon kanserinde hücre çoğalmasını engelleyen biyolojik ilaçlarla tedavi başarısı arttı” diye anlattı.
Aşırı yağlı yemek bağırsağı vuruyor
Kolon kanserinde genetik ve aile hikâyesi yüzde 25 etki ediyor. Yakın akrabalarınızda kolon kanseri varsa siz de risk altındasınız. Ancak asıl risk faktörü çevresel etkiler. Özellikle beslenme ve tütün ürünleri tüketimi bağırsak kanserinin en önemli sebeplerinden ikisi. Kolon kanserlerinin yüzde 80-90’ında kötü beslenme rol oynuyor. Hayatı boyunca aşırı yağlı yiyecekler tüketmek, kırmızı eti ve özellikle de mangal ve kızartma şeklinde pişirilen kırmızı eti çok tüketmek, lifli gıdalar dediğimiz sebzeleri ve meyveleri daha az yemek kişinin riskini artırıyor. Kötü beslenmeye bağlı şişmanlık da kanserde en önemli risk faktörü olarak ortaya çıkıyor.
Kendinize ellinci yaş doğum günü hediyesi verin
Elli yaşını geçen herkesin kendisine kolonoskopi hediye etmesi gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Şuayib Yalçın “Kolon kanseri polip zemininde gelişen bir kanser türüdür. Polip bir santimetrenin üzerinde ise ve yüzeyi farklı ise kanser olma ihtimali yüksektir. 50 yaşından sonra her dört kişiden birinde polip görülür. Bu oran 75 yaşın üzerinde daha da artar. Kolon kanserini kolonoskopi ile polip düzeyinde yakalayıp teşhis etmek ve polipleri temizlemek böylece kanser gelişimini önlemek mümkündür” dedi.
Kronik kabızlık ihmale gelmez
Risk faktörü olmayan kişilerde 50 yaşında yaptırılacak ilk kolonoskopiden sonra hiçbir şikâyet yoksa yılda ya da iki senede bir yapılacak gizli kan testi ile takibin yapılabileceğini belirten Prof. Dr. Yalçın “Hiçbir şikâyet yoksa on senede bir yaptırmaya devam edilebilir. Ancak sebebi açıklanamayan kabızlık, ishal, büyük abdestte kan, karında şişlik gibi şikâyetler ortaya çıktığında mutlaka kolonoskopi ile bakılmalıdır” dedi.