Sabahları yorgun uyanmak bu sendromun habercisi olabilir

Düzenleyen: / Kaynak: İHA
Sabahları yorgun uyanmak bu sendromun habercisi olabilir

SAĞLIK Haberleri  / İHA

“Her yanım ağrıyor”, “Sabahları yorgun kalkıyorum”,”Yürümek için enerjim yok” gibi yakınmalar fibromiyalji hastalığının habercisi olabilir. Uzm. Dr. Müge Yetener, bu hastalıkta vücuda yayılan ağrıların yaşandığını belirterek, konuya yönelik tedavi seçeneklerini paylaştı.

Fibromiyalji sendromu, nedeni tam olarak bilinmeyen ancak sırt, boyun gibi bölgelerde yaşanan ağrılarla kendini belli eden bir hastalık. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı ve Fonksiyonel Tıp Uygulayıcısı Uzm. Dr. Müge Yetener, fibromiyaljinin başka birçok yakınma ile birlikte görülebileceğinin altını çizdi, konuya ilişkin bilgiler verdi.

TANI KOYMAK BAZEN ZOR OLABİLİR

Fibromiyaljinin son yıllara kadar bir çeşit ruhsal bozukluk gibi kabul edilip antidepresan ilaçlarla tedavi edilmeye çalışıldığını kaydeden Uzm. Dr. Yetener, “Son araştırmalar ve bulgular ışığında artık bu bakışın değiştiğini söylemek mümkün. Fibromiyaljide çoğu kez çocukluk travmalarının tetik çekici olduğu kabul edilse de son araştırmalar merkezi ve periferik sinir sisteminde ağrı algısının arttığını gösteriyor. Yine önceden vücutta belirli sayıdaki hassas nokta varlığı bir tanı kriteri iken artık bunun her zaman olmayabileceği düşünülüyor. Tanıyı zorlaştıran belki de en önemli kriter laboratuvar tetkiklerinin tümüyle normal görünmesidir. Tanı uzun süreli ağrı ve eşlik eden bulgularla konur” diye konuştu.

Sabahları yorgun uyanmak bu sendromun habercisi olabilir

Fibromiyaljide tanıyı zorlaştıran belki en önemli kriter laboratuvar tetkiklerinin tümüyle normal görünmesidir. Tanı uzun süreli ağrı ve eşlik eden bulgularla konur.

BİRBİRİNDEN BAĞIMSIZ BİRÇOK BELİRTİ GÖRÜLÜYOR

Fibromiyaljide birbirinden bağımsız gibi görünen birçok belirtinin bir arada bulunduğunu belirten Uzm. Dr. Yetener, eşlik eden belirtileri; baş ağrısı, uyku bozuklukları, anksiyete, çeşitli vücut bölgelerinde uyuşma, karıncalanma, huzursuz bacak sendromu, idrarda yanma, irritabl bağırsak sendromu, reflü, ağrılı adet, yorgunluk olarak sıraladı. Araştırmaların bağırsak florasındaki bozuklukların da fibromiyalji ile bağlantılı olduğunu gösterdiğini kaydeden Uzm. Dr. Müge Yetener sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yine son yıllarda ince bağırsak aşırı bakteri üremesi olarak bilinen SİBO’nun kök neden olarak önemli olduğu ortaya çıktı. Fibromiyalji kronik enflamatuar (iltihap, yangı) bir hastalık olduğu için kök nedene yönelik çözümlere birkaç açıdan yaklaşmak gerekiyor. Hastalarımızın ilk etapta ağrısına yönelik olarak fizik tedavi, masaj, kuru iğne tedavisi yanında kısalmış, katılaşmış kasları germe egzersizleri ile açma, uzatmaya yönelik rehabilitasyon öneriyoruz. Kalıcı iyilik halinin devamı açısından ise uykuyu düzenlemek, stresi azaltmak ve ruhsal rahatlama açısından yoga, meditasyon önerilerimizden bazıları.”

HASTALIK ÇÖZÜMSÜZ, HASTALAR ÇARESİZ DEĞİL

Öte yandan Uzm. Dr. Yetener, tedavi önerilerinde beslenmenin de önemine dikkat çekti. Vücutta enflamasyonu arttıran unlu, şekerli, paketli gıdalardan, rafine yağ ve işlenmiş besinlerden uzak durulması gerektiğini kaydeden Yetener, varsa mikro besin, mineral eksikliklerinin de giderilmesinin önemli olduğunu söyledi.

Özellikle magnezyum ve D vitamininin eksikliğinin ağrı algısını artırdığını belirten Yetener, “Son olarak eğer SİBO bulguları varsa, özenli bir bağırsak rehabilitasyonu da iyileşmeye giden önemli adımlardandır. Eskiden fibromiyalji ömür boyu birlikte yaşanacak bir sıkıntılar yumağı olarak değerlendiriliyordu. Sevindirici olan şu ki fibromiyalji çözümsüz, hastalar çaresiz değil. Ağrılardan kurtulmak, yaşam kalitenizi arttırmak mümkün” dedi.


Düzenleyen:  - SAĞLIK
Kaynak: İHA
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...