Öpmeden önce bir daha düşün

ZİYNETİ KOCABIYIK

Soğuk havalar sebebiyle sık havalandırılmayan kapalı ortamlarda bulaşıcı virüsler çok daha fazla hastalığa sebep oluyor. Bu virüslerden biri de soğuk algınlığı gibi başlayan ancak özellikle iki yaş altı çocuklarda hastaneye yatışlara ve hatta ölümlere sebep olan Respiratuar sinsisyal virüs (RSV). Her yıl yaklaşık 400 bin bebeğin ölümüne sebep olan RSV virüsten korunmanın en etkili yolunun korunmak ve riskli grupların tedavi edilmesi olduğunu söyleyen Soroka Üniversitesi Tıp Merkezi Pediatri Bölümü Başkanı Prof. Dr. David Greenberg “Bağışıklık sistemi henüz yeterince gelişmemiş olan iki yaşından küçük çocuklara yaklaşırken temizlik kurallarına çok dikkat etmek gerekiyor.  Bebeğe dokunmadan önce ellerin yıkanması, bebeklerin kalabalık ortamlardan uzak tutulması, öpmekten kaçınılması ve oyuncaklarının sık sık dezenfekte edilmesi çok önemlidir” dedi.
Bir toplantı için Türkiye’ye gelen pediatrik bulaşıcı hastalıklar konusunda bilimsel çalışmalarıyla dünyanın önde gelen bilim insanları arasında sayılan Prof. Dr. David Greenberg “Aslında hepimiz RSV virüsüne maruz kalabiliyoruz. RSV yetişkinlerde, hatta yaşlı kişilerde de ortaya çıkabiliyor. Çocukların yüzde 50’si hayatlarının birinci yılında bu virüs tarafından enfekte oluyor. Basit bir soğuk algınlığı gibi başlayan enfeksiyon bağışıklık sistemi zayıf olan çocuklarda önce bronşiyolit sonra zatürreye çevirebiliyor. Ebeveynler semptomları aşamalı olarak meydana geldiği için hemen fark edemeyebilir. Belirtiler enfeksiyondan dört ila altı gün sonra ortaya çıkar. Hafif vakalarda, ilk belirtiler soğuk algınlığı gibidir. Düşük ateş, burun tıkanıklığı, boğaz ağrısı, öksürük, huysuzluk vardır. Ağır durumda ise ateş yükselir, öksürük şiddetlenir, hırıltı ve aşırı yorgunluk gözlenir” dedi.

RİSKLİ GRUPLARA ANTİKOR
RSV virüsünden korunmak için; yüksek riskli bebeklere pasif bağışıklama, yani sonbahar ve kış sezonu boyunca ayda bir antikor verilmesi tavsiye ediliyor.

Erkenci bebeğin akciğeri riskte
Prematüre bebeklerde solunum sistemi ve bağışıklık sistemi yeterince gelişmediği için bu RSV virüsünün ağır hastalıklara sebep olabileceğine işaret eden Prof. Dr. David Greenberg “37. gebelik haftasını tamamlamadan doğan bebeğe prematüre bebek diyoruz. Eğer daha erken doğarsa risk daha büyük olur. Erken doğan bebeğin akciğerleri tam olarak gelişmemiştir. Virüs, burundan ve ağızdan girerek akciğerlerde enfeksiyona sebep oluyor. Kandaki oksijen seviyesi düşer. Bu da hastayı ölüm riskine sokabilir. RSV enfeksiyonu geçiren prematüre doğan bebeklerde artan bir ölüm riski olduğunu söyleyebiliriz. Öte yandan organ gelişiminin yetersizliği, prematüre bebeklerin tüm hayatını etkiler. Bu etki yetişkinliğe kadar devam eder. Prematüre bebekler, ileri yaşlarında KOAH gibi akciğer hastalıklarına da yakalanabiliyor, aynı zamanda kardiyak hastalıklar da yaşayabiliyorlar” dedi.  Prof. Dr. Greenberg, prematürelerin yanı sıra doğumsal kalp hastalığı ya da kronik akciğer hastalığı olan çocukların da RSV enfeksiyonu açısından yüksek riskli grubu oluşturduğunu belirtti.

Aşı karşıtlığı öldürüyor
Aşı karşıtlığının toplum sağlığını tehdit ettiğini söyleyen Prof. Dr. David Greenberg  “Aşının yaygın kullanıldığı alanlardan biri zatürre enfeksiyonlarıdır. RSV ile zatürre mikrobu bir araya geldiğinde şiddetli zatürreye yol açar. Dünya genelinde küçük çocuklarda yoğun bakımda yatma ve ölümün bir numaralı sebebi zatürredir. Pnömokok aşısı antibiyotik ihtiyacını da azaltır” dedi.