'Modern hayat dIyabet yapıyor'

'Modern hayat dIyabet yapıyor'

SAĞLIK Haberleri

Az yürümek, asansör kullanmak, her yere araba ile gitmek, öğlen yemeklerini geçiştirmek; akşam ağır yemek, diyabete davetiye çıkarıyor.

Diyabetin, ülkemizde son on yılda tüm tahminlerin ötesinde % 90-100 arasında artış gösterdiğini söyleyen Türkiye Diyabet Vakfı Başkanı Prof. Dr. M. Temel Yılmaz, "Diyabet, kaynağını 21. yüzyılın gündemimize getirdiği yeni hayat modelinden almaktadır. Hareketsiz bir yaşam tarzının yaygınlaşması, hazır gıdaların daha çok tüketilir olması, öğün zamanlarının kısalması gibi faktörler bu yeni yaşam modelinin en çarpıcı özellikleridir. Bu yaşam tarzı obeziteyi, yüksek tansiyonu, diyabeti ve kalp hastalıklarını hızlandırmaktadır" dedi.
Diyabeti bir "salgın" olarak tanımlayan Prof. Dr. Yılmaz, Dünya Sağlık Örgütü'nün de bu hastalığı bir nbsp;"sessiz bir salgın" olarak ifade ettiğini söyledi. Diyabet hastalığının Türkiye için Batı ülkelerine oranla daha önemli bir problem olduğunun altını çizen Prof. Dr. Yılmaz, Türkiye'nin diyabet artışında "şampiyon" olduğunu belirterek, "2000 yılında % 7.6 olan erişkin toplumdaki sıklığı bugün % 14'e çıkmıştır. Çalışmalar ülkemizde 9 milyon diyabetli olduğunu, 40 yaş üstü nüfusun dörtte birinin diyabet riski ile karşı karşıya geldiğini göstermektedir" dedi.
BÜTÜN ORGANLARI ETKİLİYOR
Diyabetin sadece kan şekeri yüksekliği olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Yılmaz, "10 yılın üzerinde diyabetli olan ve tedavisini yetersiz veya düzensiz sürdüren diyabet hastalarının yarısından çoğu kronik böbrek yetmezliği, körlük, dolaşım bozukluğu nedeniyle kalp sorunları ve kol-bacak kayıpları ile karşılaşmaktadır. Bu kişiler kalp krizi ve felç açısından da birinci derecede riskli gruba girmektedir" diye konuştu.
ÇOCUKLARIMIZIN ÖMRÜ BİZDEN KISA OLACAK
Sağlık planlamacıları tarafından dünya tarihinde ilk kez, bir sonraki kuşağın yaşam süresinin, önceki kuşaktan daha kısa olacağının tahmin edildiğini söyleyen Prof. Dr. Yılmaz, "Çünkü yeni kuşak artık, gelişen ileri teknolojiyle orantılı olarak daha stresli, hareketsiz ve fast food ağırlıklı kötü bir yaşam modeli ile tanışıyor. Bugün çocuklarımız daha şişman. nbsp;Bu da kronik hastalıklara erken yakalanma riskini artırıyor. Geçmişte sadece yaşlı nüfusta görülen Tip 2 diyabet artık çocukluk çağına kadar indi" diye konuştu.


SİZ DE ADAY OLABİLİRSİNİZ
Diyabet piyangosu kime vurur?
Diyabetin mutlaka gizli şeker döneminde saptanması gerektiğini bildiren Prof. Dr. Yılmaz, "Fazla kilolu kişiler, annesi, babası, amcası, teyzesi ya da kardeşlerinde diyabet bulunanlar, hareketsiz bir hayat yaşayanlar, kolestorol, hipertansiyon ve damar sertliği olanlar risk, 4 kilonun üzerinde bebek doğuran, nbsp;kadınlar, insülin direnci ile ilgili polikistik over sendromu gibi bir hastalığı olanlar risk grubundadır. Diyabet açısından riskli grubun erken tanısı için 45 yaş ve üzerindeki herkes, özellikle fazla kilolu kişiler değerler normal çıksa dahi, mutlaka 3 yılda bir glukoz yükleme testi ile veya tokluk kan şekeri ile incelenmelidirler. 45 yaş altında fazla kilolu kişilerden aşağıdaki ek risk faktörlerinden en az biri olanlarda diyabet açısından daha erken yaşta tetkik olmalıdırlar" dedi. nbsp;
TEHLİKE SINIRI: 100
Prof. Dr. Yılmaz, diyabet sınırını ise şöyle tarif etti: "Uluslararası kabul edilen kriterlere göre, açlık kan şekeri 100'ün üzerinde olan herkes diyabet açısından risklidir, 126 mg/dl ve üzerinde ise diyabetlidir. Ya da tokluk kan şekeri veya günün herhangi bir saatinde ölçülen bir şeker 140 mg/dl'ın üzerinde ise o kişi diyabet açısından mutlaka risk taşır. Bu kişilere şeker yükleme testi yaptırılarak gizli şeker olup olmadığı saptanmalıdır. Günün herhangi bir saatinde ölçülen kan şekeri nbsp;
200 mg/dl ve üzerinde ise kişi diyabetlidir."

Şeker gizli gizli yükseliyor
Diyabetin henüz belirti vermediği dönemde organları bozmaya başladığını söyleyen Prof. Dr. Temel Yılmaz, "Diyabetin belirtileri, daha önce ağız kuruluğu, zayıflık, çok su içme, sık idrara çıkma olarak kabul edilmekteydi. Oysaki daha sonra yapılan çalışmalarla görüyoruz ki; aslında diyabetin bu belirtileri ortaya çıkmadan önce başlayan ve 10-15 yıl süren bir sessiz bir dönemi var. İşte bu dönem, hiçbir rahatsızlık vermiyor ve gizli şeker dönemi olarak adlandırılıyor. Ancak vücudu içten içe kemiriyor. Artık biliyoruz ki, açlık kan şekerinin normal olduğu 10-15 yıllık gizli şeker sürecinde de tokluk kan şekeri yüksekliği de vücutta, özellikle de damar sisteminde bozukluklara neden olmaktadır. Bu dönemdeki kişilerin üçte ikisinde hipertansiyon nbsp;
kolesterol yüksekliği ve obezite gelişmektedir" dedi. nbsp;

Yemekten sonra uyukluyorsanız
Diyabetin erken teşhisi için belirtilere dikkat etmek gerekiyor. Prof. Dr. Temel Yılmaz şu belirtiler varsa açlık, tokluk kan şekeri ve üç aylık kan şekeri ortalaması olarak bilinen HbA1c'ye baktırmayı öneriyor…
gt; Göbeğiniz büyümeye başladıysa ya da bel çevreniz genişlediyse
gt; Yemeklerden sonra yorgunluk ve uyku hali çöküyorsa.
gt; Çok çabuk acıkıyor ve acıktığınızda çok sinirli oluyorsanız.
gt; Genel olarak sinirli bir kişi olduysanız. Bu sinirlilik haline terleme ve çarpıntı da eşlik ediyorsa.
gt; Çok su içiyor, çok idrara çıkıyorsanız
gt; Yaralarınız geç iyileşiyorsa ve cildinizde sık sık sivilceler, daha önce olmayan yaralar çıkmaya başladıysa
gt; Birdenbire kilo vermeye başladıysanız.


Kadın kalbi erkekten 10 yıl geç tekliyor nbsp;
Kalp hastalıklarının erkek hastalığı düşünüldüğünü söyleyen Sakarya ÜniversitesiTıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurgül Keser, "Kalp hastalığı sadece erkek hastalığı değildir, tam tersine kadınlarda da erkeklerde de birincil ölüm sebebidir. Özellikle koroner arter hastalığı ya da inme ve felç hastalıklarını oluşturur" dedi. Kalp hastalıklarıyla kadınların erkeklere oranla 10 yıl daha genç tanıştığını söyleyen Prof. Dr. Keser, sigaranın, kadınlardaki hormonal dengeyi bozduğuna işaret ederek pasif içiciliğin koroner arter hastalığını 1,5 kat artırdığını, nargilenin de en az sigara kadar toksik içerdiğini anlattı.





Ziyneti Kocabıyık

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...