Migren çocuğun da kâbusu

Yetişkinlerdeki kadar ağır seyretmeyen migren atakları çocuğun arkadaşlarıyla iletişimini, okul başarısını ve uzun dönemde kişiliğini olumsuz etkiliyor. Aileler çocukta migren olabileceğini düşünmediği için şikâyetlerini tembellik olarak yorumluyor.
ZİYNETİ KOCABIYIK
Yetişkin hastalığı olduğu düşünülen migren, çocukların da hayatını felç ediyor. Çocuklarda en sık baş ağrısı sebebi olan migrenin 7 yaş altında yüzde 2,5 oranında görüldüğünü söyleyen Türk Nöroloji Derneği 2. Başkanı Prof. Dr. Neşe Çelebisoy “Çocukta migren ağrısı çoğunlukla yetişkindeki gibi ağır tablolar çizmez ve uzun sürmez ancak çocuğun hayatını olumsuz etkiler. Küçük yaşlarda baş ağrısını tarif edemeyen çocuk karın ağrısı ve kusma şikâyetleri ile anne babasına gidebilir. Çocukta migren olmayacağını düşünen anne, baba ve öğretmen çoğunlukla çocuğun bu şikâyetlerini dikkate almaz ve dersten kaçmak için bahane olduğunu düşünür. Çocuk durumu anlatamasa da sesten ve ışıktan rahatsız olur, çok hareketli oyunlar oynamaz. Bütün bunlar çocuğun arkadaşlarıyla iletişimini, okuldaki performansını, kişiliğini ve okul başarısını olumsuz etkiler” dedi.
AİLELER İYİ GÖZLEMCİ OLMALI
Çocuklardaki belirtilerin yetişkinlerdeki gibi olmaması sebebiyle ailelerin çok iyi birer gözlemci olmaları gerektiğini belirten Prof. Dr. Çelebisoy “Yetişkinlerde genellikle tek taraflı gelişen, ilaç almadan geçmeyen, dört saatten uzun süren, zonklayıcı, bazen bulantı ve kusmanın da eşlik ettiği bir ağrıdan söz ederken çocuklarda daha kısa süreli ve hafif, daha çabuk toparlayan ancak tekrarlayıcı baş ağrısı söz konusudur. Çocuklar genellikle oyunu bırakıp bir yere uzanmak, yaptığı işten bir süre ayrı kalıp, herhangi bir köşede dinlenmek suretiyle ağrılarını geçirebilirler” dedi.
Bunun dışında altında yatan başka bir sebep yoksa, zaman zaman ortaya çıkan ve belirli aralıklarla tekrarlayan kusma, karın ağrısı ve 15 dakika ile bazen birkaç saat süren baş dönmesi ataklarının da migren öncüsü olabileceğini hatırlatan Prof. Dr. Çelebisoy “Yani migrenin çocukta mutlaka bir ağrı ile karşımıza çıkması gerekmez. Böyle küçük küçük periyodik, epizodik dediğimiz tekrarlayıcı benzer şikâyetler, eğer başka bir sebebe bağlı değilse bunları da migren migren hastalığı belirtisi olarak değerlendirmekte fayda vardır” dedi.
TEDAVİ EDELİM Mİ?
Çocukluk çağındaki migrenin tedavisine yetişkinlerden farklı yaklaşmak gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Çelebisoy, tedavi edilip edilmemesi konusunda da şunları söyledi: Eğer çocuk çok ciddi şekilde okulunu ya da günlük aktiviteleini aksatıyorsa tedavi planlanabilir. Buna karşın çok daha hafif çok daha belli belirsiz şikâyetlerle ortaya çıkıyorsa, olabildiğince basit ağrı kesicilerle tedavilerini sürdürmeye çalışmakta fayda var.
ARABA TUTUYORSA HASTALIK ADAYI
Çocukta araba tutması şikâyetinin migrenin çok tipik bir öncü belirtisi olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Neşe Çelebisoy “Genellikle erişkin dönemde migren hastalarına sorduğunuzda çocukluk dönemlerinin taşıt tutması yüzünden kâbusa dönüştüğünü öğreniyoruz. Çocuklukta arabaya bindiğinde bulantısı kusması olan, hatta bulantısı kusması olmayıp uyuyakalan, anne babaların “her arabaya binişte uyuyakalıyor” diye tanımladığı çocuklar, genellikle geleceğin migren adayı çocuklardır” diye tarif etti.
AŞIRI BİLGİSAYAR VE YİYECEKLER AĞRIYI TETİKLİYOR
Gürültülü müzik dinlemek, bilgisayarda uzun süre vakit geçirmek çocuklarda ağrıları arttıran faktörlerin başında geliyor. Yetişkinlerde olduğu gibi çocuğun yedikleri de migren atağını tetikleyebiliyor. Çocuğu çikolata ve kola gibi yiyeceklerden uzak tutmak migrende önem taşıyor.