Migren ağrısına çözüm umudu
Laboratuvar çalışmalarıyla migren ağrısının başlamasında ve devam etmesinde beyindeki iltihaplanma benzeri durumun önemli rolü olduğunu ortaya koyan Prof. Dr. Hülya Karataş-Kurşun’un araştırmaları, ağrıyı başlamadan önleyebilecek yeni ilaçlar geliştirilmesinde yol gösterecek.
ZİYNETİ KOCABIYIK
Migren ağrısını başlamadan tedavi edebilecek mekanizmaları çözmek için çalışmalar yapan Hacettepe Üniversitesi Nörolojik Bilimler ve Psikiyatri Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hülya Karataş-Kurşun, Uluslararası Baş Ağrısı derneği tarafından “Mükemmellik Mührü” ödülüne layık görüldü. Laboratuvar çalışmalarında migren ağrısının başlamasında ve devam etmesinde beyindeki iltihaplanma benzeri durumun önemli rolü olduğunu ortaya koyan Prof. Dr. Karataş-Kurşun’un araştırmaları, migren ağrısını henüz başlamadan önleyebilecek yeni ilaçlar geliştirilmesi konusunda ilaç endüstrisine yol gösterici olabilir
ALTI KİŞİDEN BİRİ AĞRI ÇEKİYOR
Gerek sıklığı ve gerekse şiddeti sebebiyle kişilerin günlük yaşamını, iş ve aile hayatını olumsuz etkileyen migrenin ülkemizde kadınlarda daha sık olmakla beraber ortalama her altı kişiden birinin problemi olduğunu söyleyen Prof. Dr. Kurşun, atak tedavisinde kullanılan ilaçların, ağrı ortaya çıktıktan sonra ağrıyı kesmeye yönelik moleküller olduğunu hatırlatarak “Migren hastalarında ‘aura’ adı verilen, bazen görme bozukluğu, konuşma bozukluğu ya da uyuşmalarla kendini gösteren bir dönem yaşanır. Migren hastaları bu duyguyu iyi bilirler ve ‘ağrının geleceğini hissederler’. Biz de çalışmalarımızda migren öncesi dönemde beyinde neler olduğunu ortaya koymaya çalışıyoruz.
Doktora teziyle başlayan süreçte, ‘aura’ diye adlandırdığımız dönemde beyinde ortaya çıkan bir tür inflamatuvar sürecin, migren ağrısını başlatmadaki önemini ortaya koyduk. Bunu deney hayvanlarında gösterdik. Doktora tez çalışmalarım 2013 yılında önemli bilim dergilerinden Science’da yayınlandı. Bilimsel araştırma bir ekip işidir, ben de birlikte çalıştığım iş arkadaşlarıma ve hocalarıma çok teşekkür ediyorum. Onlar olmadan bu başarı gerçekleşemezdi. Deneysel çalışmalarımızla migren ‘aura’sı sırasında beyinde nöroinflamasyona ve ağrıya sebep olan bir sinyalizasyon yolunun tetiklendiğini tespit ettik. Bu yol damarların genişlemesine sebep olan maddelerin salıverilmesine ve sinir uçlarının uyarılmasına yol açıyor. Mevcut ilaçlar bu inflamasyonu baskılıyor” dedi.
HARVARD'DAN HACETTEPE'YE DÖNDÜ
Doktora çalışmalarını bir üst seviyeye taşıyan Prof. Dr. Karataş-Kurşun, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nörolojik Bilimler ve Psikiyatri Enstitüsünde nörobilim doktorasının ardından, ABD’ye Harvard Üniversitesine gitti. Çalışmalarını Harvard Tıp Fakültesi, ‘Massachusetts General Hospital, Neuroprotection Research’ Laboratuvarında sürdürdü. Migrenin teşhisi ve tedavisi ile ilgili araştırmalarını Türkiye’de sürdürmeye karar veren Prof. Dr. Karataş-Kurşun, çalışmalarına Hacettepe Üniversitesinde devam etti.
HEDEF AĞRIYI BAŞLAMADAN ÖNLEMEK
Migren tedavisinde ağrı öncesi dönemi yani aurayı önleyecek yeni ilaçlara ihtiyaç olduğunu ifade eden Prof. Dr. Karataş-Kurşun “Bizim üzerinde çalıştığımız hedef moleküller, migren atağı tetiklenmeden önce beyinde oluşan aktiviteyi durdurmaya yönelik. Şu anda hedeflerimiz belli. Deney hayvanlarında kullandığımız ve başarılı sonuçlar aldığımız moleküller var. Ancak henüz insana yönelik ilaç çalışmaları için erken bir safhadayız. Hacettepe Üniversitesi Laboratuvarlarında yürüttüğümüz çalışmalar için yurt dışından Hollanda Leiden Üniversitesi ve Harvard Üniversitesi, ‘Massachusetts General Hospital, Neuroprotection Research’ Laboratuvarı ile iş birliklerimiz var” dedi.
Dünyanın alanında en büyük ve prestijli derneği olan Uluslararası Baş Ağrısı Derneği, Prof. Dr. Hülya Karataş-Kurşun’u, migrenin karanlıkta kalmış mekanizmalarını ortaya çıkaran çalışmaları sebebiyle ödüle layık gördü.