Kanserin çaresi kendi hücrelerimizde
Kanser tedavilerinin geleceğini oluşturan hücresel tedaviler, özellikle hiçbir klasik tedaviye cevap vermemiş kan kanserlerinde yüzde 80-90 oranında iyileşme sağlıyor. Uzmanlar, bu tedavilerin kemik iliği nakli ile eş değerde olduğunu vurguluyor.
ZİYNETİ KOCABIYIK'IN HABERİ - Kişinin bağışıklık hücrelerinin vücut dışına çıkarılıp laboratuvarda kanser hücrelerine karşı eğitildikten sonra geri verilmesi ile yapılan hücresel tedaviler, amansız hastalığa karşı geliştirilen en yeni silah.
Kanser tedavilerinin geleceğini hücresel uygulamalarının oluşturacağını söyleyen Türk Hematoloji Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Reyhan Diz Küçükkaya “Hücresel tedaviler normal klasik kemoterapilere cevap vermeyen, herhangi bir tedavi seçeneği kalmamış hastaların tek umududur. ABD’de yapılan çalışmalarda bu tür hastalarda özellikle çocukluk çağı kanserlerinde yüzde 80-90 oranında başarı sağlamıştır. Diğer kanserlerde de çalışmaları devam ediyor ve hematolojik kanserlerin tedavisinde kemik iliği nakli gibi diğer bir tedavi alternatifi olarak kabul ediliyor” dedi.
Türk Hematoloji Derneğinin 49. Ulusal Kongresi, Antalya’da yapıldı. Hematolojik hastalıklarda en son gelişmelerin ele alındığı kongre dolayısıyla Dernek Başkanı Prof. Dr. Muhlis Cem Ar ve Dernek Genel Sekreteri Prof. Dr. Reyhan Diz Küçükkaya, Türkiye Gazetesi okurlarına kan kanserlerinde ‘geleceğin tedavisi’ olarak ifade edin hücresel tedaviler konusunda bilgi verdi.
DOĞAL KANSER TEDAVİSİ
Kemoterapi ilaçlarının kanser hücrelerini öldürürken vücuttaki diğer hayati hücreleri de öldürdüğünü söyleyen Türk Hematoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Muhlis Cem Ar, hücresel tedavilerin kişinin kendi bağışıklık hücrelerinin kullanılması dolayısıyla daha ‘doğal tedaviler’ olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı
"“Doğrudan tümöre gittiği için bugünkü mevcut klasik tedavilerle sonuç alamadığımız kişileri bile iyileştirme şansımız var. O açıdan çok büyük bir gelişme. Hastalığı vücudun kendine ait bir hücrenin gösterdiği bir yanıtla aslında doğal bir yolla tedavi ediyorsunuz. Kendi bağışıklık sisteminizin bir eksiğini, hatasını yine bağışıklık sistemini kullanarak kapatıp bağışıklık sisteminin o tümörü tanımasını sağlıyorsunuz. Ve bu yolla kanseri tedavi ediyorsunuz. Daha doğal bir tedavi. Böyle bakınca tamamen yan etkisiz olduğu düşünülür ancak öyle değil. Çalışmalar hâlen sürüyor, önümüzdeki yıllarda bu yan etkiler de ortadan kaldırılacaktır."
HÜCRESEL TEDAVİLERDE İSPANYA MODELİ
Bağışıklık sisteminin kullanıldığı hücresel tedavilerde AR-GE çalışmalarının önemli bir maliyet oluşturduğunu aktaran Prof. Dr. Muhlis Cem Ar “ABD’de bu tedavilerin sadece bir dozu 500 bin dolar. Birkaç doz uygulanması gerekiyor. Bu sadece ilacın maliyeti. Doktor, hastane ve konaklama bunun dışında. Bu bütçeleri ne kişiler ne de devletler ödeyebilir. Bu yüzden İspanya’da olduğu gibi kendi ilaçlarımızı geliştirmeliyiz. Çünkü paranın önemli bir bölümü AR-GE’ye gidiyor" dedi.
"Üniversitelerde bu faaliyetler hiçbir ekstra maliyet getirmeden bilimsel faaliyet olarak zaten yapılıyor" diyen Ar, "Bazı üniversitelerimiz bunun için çalışmalara başladı bile. Sağlık bütçesine çok önemli bir katkı sağlayacağı için kamu otoritesi de çalışmaların yapılmasını destekliyor. Bu bağlamda, Türk Hematoloji Derneği Hücre ve Gen Tedavileri Bilimsel Alt Komitesi bir toplantılar dizi başlattı. Bu toplantıların temel amacı, üniversitelerde hücresel tedavilerle uğraşan temel bilimcileri, bu tedavileri kullanan klinisyenleri, üretici konumundaki ilaç sektörünü, düzenleyici roller nedeniyle ile Sağlık Bakanlığı ve geri ödeme kurumunu bir araya getirerek hücresel tedavilerin uluslararası standartlara uygun bir şekilde üretilebilmesi için gereken zemini oluşturmaktır" ifadelerini kullandı.
"KİŞİYE ÖZEL" İYİLEŞME SAĞLANIYOR
Hücresel tedavilerin kanser hastasının kanı ile yapıldığını, hastanın kanının alınarak laboratuvara gönderilmesi ve oradaki işlemlerden sonra ilaç hâline getirilmesi için uzun bir süre gerektiğini aktaran Prof. Dr. Ar “Şu anda kişisel bir tedavi. Bu yüzden hem çok pahalı hem de hazırlanması uzun zaman alıyor. Hematolojik kanser hastalarının genellikle fazla zamanı yok. Bu nedenle bilim adamları, standart, raftan alınabilen hemen kullanabileceğiniz hücreler üretmeye çalışıyorlar” diye konuştu.
TÜRKİYE YERLİ TEDAVİLERİ GELİŞTİRMEK ZORUNDA
Bağışıklık sistemi kullanılarak yapılan hücresel tedavilerin son derece pahalı olduğunu ve bu yüzden klasik tedavilerle umudu kalmamış kan kanseri hastalarının önünde maliyet engelinin bulunduğunu belirten Prof. Dr. Cem Ar “Bu tedaviler Türkiye’de yapılmıyor. Ancak ülkemizde araştırma bazlı yapabilen bir iki merkez var. Bazı üniversitelerin genetik ve hücresel tedaviler bölümlerinde yerli ilaçlar için çalışmalar sürüyor. Biri Ankara’da, diğeri İstanbul’da olmak üzere 2 üniversite bu konuda önemli gelişmeler elde etti. Kendi tedavilerimizi üretebiliriz. Bu konuda geç bile kaldık” dedi.
'da Takip Edin!
