Kadavradan nakledilen böbreği kaybeden Kübra'ya ablası el uzattı

ZİYNETİ KOCABIYIK

Henüz 9 yaşında iken böbreklerini kaybeden ve diyalize girmeye başlayan Eskişehirli Kübra Dikme, kadavradan nakledilen böbreğini de kaybedince kendinden 4 yaş büyük ablasından alınan organla hayata tutundu. Diyalize bağlı pıhtılaşma ve yüksek tansiyon sebebiyle bir defa beyin kanaması, 2 defa da açık kalp ameliyatı geçiren 20 yaşındaki Kübra, “Çocukluğum ve gençliğim hastanede geçti. Şimdi tamamen diyalizden kurtuldum. Kendimi zafer kazanmış gibi hissediyorum” dedi.

ENFEKSİYON BÖBREĞİNİ BİTİRDİ

5 çocuklu bir ailenin en küçüğü olan Kübra, ilkokul yıllarında kendini sürekli olarak yorgun ve hâlsiz hissediyordu. Sık sık burnu kanayan Kübra görme kaybı da yaşayınca ailesi doktora götürdü. İlk muayenede tansiyonunun aşırı yüksek olduğu ortayaçıktı. Tansiyonu bir türlü düşürülemeyince doktorlar sorunu araştırdılar ve böbrek kanseri olduğunu söylediler. Ancak daha detaylı tetkiklerde, vezikoüreteral reflü denilen idrarın böbreğe geri kaçması sorunu yaşadığı ortaya çıktı. Bu durum böbreğini bitiriyordu. Sonunda her iki böbreği de iflas edince Kübra diyalize bağlandı. Ancak hayata küsmedi. Okuluna devam etti. 2013 yılında kadavradan uygun böbrek çıktığı haberini alınca dünyalar onun oldu. Artık diyalize girmek zorunda kalmadan okuluna rahatça gidebilecekti. Ancak işler ne yazık ki yolunda gitmedi. Tekrarlayan idrar yolları enfeksiyonları yaşıyordu. Bu yüzden nakil böbreğini kaybetti. Tekrar diyalize dönmek zorunda kaldı.

BİR BEYİN KANAMASI İKİ AÇIK KALP AMELİYATI

Ancak bu defa diyalizi vücudu kaldırmadı. Tansiyonu çıktı. Yüksek tansiyon yüzünden beyin kanaması geçirdi ve yoğun bakıma girdi. Doktorlar büyük çaba ile Kübra’yı hayata döndürdüler. Ancak Kübra’ın çilesi bununla da bitmedi. Beyin kanamasından sonra okula gidemedi ve liseyi açıktan bitirmek zorunda kaldı. Yaşı genç olmasına rağmen uzun diyaliz süresine bağlı olarak kateterde problem yaşamaya başladı. Kateterden kalbine pıhtı dolduğu için açık kalp ameliyatı geçirmek zorunda kaldı. Pıhtı temizlendi ancak ameliyatın yan etkisi sebebiyle kalbine sıvı dolunca ikinci defa açık kalp ameliyatına alındı.

Artık Kübra’nın damarları diyalizi kabul etmiyordu. Kateter bağlayacak uygun damar bulunamayınca ikinci defa böbrek nakli yapılması gündeme geldi. Bu defa aile İstinye Üniversite Hastanesi Liv Hospital Bahçeşehir Organ Nakli Merkezi Başkanı Prof. Dr. Ayhan Dinçkan’a ulaştı. Aile içinde yapılan taramada 24 yaşındaki ablası Rakibe Dikme’nin böbreği uygun bulundu. Ablası aynı zamanda en yakın arkadaşı gibiydi. Rakibe Dikme, kardeşinin hayatını kurtarmak için gözünü kırpmadan böbreğini verdi. Şimdi Kübra ve Rakibe hem can kardeş hem de böbrek kardeşi oldu. Sayısız operasyon geçiren ve her defasında sağlık personelinin üstün çabası ile hayata döndürülen Kübra, “Liseyi dışarıdan bitirdim ama üniversitede mutlaka sağlıkla ilgili bir bölüme gitmek istiyorum. İki defa böbrek nakli yapılan biri olarak ricam ne olur organlarınızı bağışlayın.Benim gibi binlerce kişi yaşamak için organ bekliyor. Bizim umudumuz olun” dedi.

DUYARSIZLAŞTIRMA TEDAVİSİ İLE ORGAN REDDİNİ ÖNLEDİK

Kübra’ya ‘Retransplantasyon’ yani nakil organı kaybeden hastalara tekrar nakil ameliyatının yapıldığını söyleyen Prof. Dr. Ayhan Dinçkan, “İkinci organı ablasından almak istedik. Ancak Kübra’nın immünolojik testleri daha önce bir nakil hikâyesi olduğu için duyarlı çıkıyordu. Bu şartlar altında nakil yapamazdık. Bunun üzerine Sağlık Bakanlığı’ndan bazı ilaçların kullanılabilmesi için özel izin aldık ve  ‘duyarsızlaştırma’ tedavisi yaptık. Birkaç ay bekledikten sonra ablanın böbreğini laparaskopik yöntemle naklettik” dedi. Dünyada nakilli hasta sayısı artmasına paralel olarak tekrar nakil sayılarının da arttığına işaret eden Prof. Dr. Dinçkan, “Nadir olmakla birlikte ikiden fazla yapılan nakiller de vardır” değerlendirmesini yaptı.

İlgili Haberler

Op. Dr. Gültekin Hoş: “Organ naklinde dünyada hak ettiğimiz başarıya kavuştuk"