Hastalığın erken döneminde kokuyla Alzheimer teşhisi

Editör:
Hastalığın erken döneminde kokuyla Alzheimer teşhisi
SAĞLIK Haberleri

65 yaşından sonra görülme sıklığı artan Alzheimer hastalığında zihinsel kabiliyetlerle birlikte koku alma duygusu da hasar görüyor. Son veriler, hastalığın erken teşhisinde koku testinin de etkili olduğunu gösteriyor.

Ziyneti Kocabıyık - Yapılan araştırmalarda elde edilen son veriler, bilişsel bozukluk ve Alzheimer hastalığını teşhis etmede koku tanıma testinin etkili olduğunu gösteriyor. İleri yaşlardaki koku alma ve kokuları tanıma ile ilgili bozulmaların Alzheimer hastalığının öncü belirtileri olabileceğini söyleyen Türkiye Alzheimer Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Barış Topçular, “Unutkanlığınıza ek olarak koku alma duygunuz da bozulduysa bir nöroloji uzmanına başvurmak gerekir” diyor.
21 Eylül Dünya Alzheimer Günü dolayısıyla Türkiye Alzheimer Derneği tarafından düzenlenen toplantıda konuşan Doç. Dr. Topçular, unutkanlık, yeni bilgileri öğrenme zorluğu ve depresyona benzer belirtileri olan Alzheimer hastalığının, belirtiler ortaya çıkmadan 10-15 yıl önce beyinde başladığını söyledi. Hastalığın zaman içerisinde dikkat, bellek, dili kullanma ve anlama, öğrenme, muhakeme, problem çözme ve karar verme gibi zihinsel süreçlerin bozulmaya başlamasıyla kendini gösterdiğini söyleyen Doç. Dr. Topçular, koku tanımanın da bu belirtilerden biri olduğunu ifade etti. Doç. Dr. Topçular, “Teşhisle ilgili yapılan son araştırmalardaki sevindirici gelişmelerden biri de bilişsel bozukluk ve unutkanlığı saptamada koku testinin devreye girmiş olması. Son veriler, koku duygusu kaybının MR kullanarak ölçülen değişimler kadar hatta daha da iyi bir belirti olduğunu gösterdi. Buna karşılık beyindeki kireçlenmeyi gösteren PET görüntüleme hâlâ en güvenilir teşhis yöntemi. Ancak, PET incelemeleri koku tanıma testine kıyasla son derece maliyetli ve uygulanması zor olduğundan, koku alma testi, unutkanlık riskini erken dönemde saptamada etin olarak kullanılabilir” dedi.
Hastalığın erken döneminde kokuyla Alzheimer teşhisi
EĞİTİM ALZHEİMER’IN DÜŞMANI
Alzheimer ve beyin faaliyetleri arasındaki ilişki çeşitli çalışmalarda net bir şekilde ortaya konuyor. Çok okumak, dil öğrenmek, bulmaca çözmek, akıl oyunları oynamak gibi faaliyetlerin Alzheimer’ın ortaya çıkışını geciktirdiğini söyleyen Prof. Dr. Işıl Baral Kulaksızoğlu, “Eğitimin Alzheimer hastalığı için bir koruyucu faktör olduğu nörobiyolojik olarak da gösterilmiştir. Eğitime erken yaşlarda başlayanlarda ve eğitim düzeyi yüksek olan kişilerde Alzheimer görülme oranı daha düşüktür” dedi.

MEME KANSERİNDEN SIK
KADINLAR DAHA ÇOK UNUTUYOR

Alzheimer’in kadınlarda daha çok görüldüğünü vurgulayan Prof. Dr. Işın Baral Kulaksızoğlu, 65 yaşından sonra her 6 kadından 1’i Alzheimer hastası olurken, erkeklerde bu oranın 11’de 1 olduğunu söyleyerek, “Mevcut hastaların üçte ikisi maalesef kadın. 60 yaşından sonra bir kadının Alzheimer olma riski, kadınlarda çok korkulan meme kanseri olma riskinden 2 kat daha fazla. Bu konuda; hormonal ve biyolojik faktörler, yaşam süresi, iş alanları, eğitim düzeyi, kalp hastalıklarının görülme sıklığı, strese duyarlılık, sık depresyon ve uyku bozukluklarının etkili olabileceği öne sürülüyor” dedi.

İÇİNİZE KAPANMAYIN
Arkadaşlar, kahve ve çikolata hafızayı koruyor

Sosyal bir hayatın Alzheimer’a karşı koruyucu bir etkisi olduğunu belirten Doç. Dr. Başar Bilgiç, kahve ve kakaonun da hafızayı koruduğunu söylüyor. Doç. Dr. Bilgiç, “İstatiksel çalışmalar, günde 1-2 bardak kahve içen kişilerde Alzheimer hastalığının, hiç kahve içmeyenlere göre daha az görüldüğünü ortaya çıkarıyor. Buna karşılık 3 bardak ve daha fazla kahve tüketenlerde bu olumlu etkinin ortadan kalktığı görülmüştür. Bu çalışmalarda bahsedilen 1-2 bardak kahve bizim geleneksel kahvemiz olan Türk kahvesi açısından düşünüldüğünde 3-4 fincan kahveye denk gelmektedir. Günde 3 kez Türk kahvesi içmek keyifli olduğu kadar bunamaya karşı koruyucu bir faktör olarak da durmaktadır” dedi.
Kahvenin yanı sıra günde 1-2 parça siyah çikolata yemenin de Alzheimer hastalığından korunmada etkili olabileceği yönünde veriler ortaya konduğunu belirten Doç. Dr. Bilgiç, “Kakaonun Alzheimer hastalığında biriken plakları azalttığı ve de içeriğindeki flavonoid adı verilen maddenin zihinsel işlevlere olumlu etkilerinin olduğu ortaya konmuştur” diye anlattı.

Türkiye’de 600 bin hasta var
Prof. Dr. Işıl Baral Kulaksızoğlu, “Türkiye nüfusu içinde şu an toplam nüfusun %8,7’sini oluşturan 65 yaş üstü nüfus hızla artıyor. Bu sebeple demans hastalarının sayısında hızlı bir artış izleniyor. Hâlen dünyada 47 milyon Alzheimer hastası var ve 2030’da 76 milyon ve 2050’de ise 135,5 milyon hasta olması bekleniyor. Türkiye’de ise 600 bin aile bu hastalıkla mücadele ediyor” diye vurguladı.

AŞI ÇALIŞMALARI UMUT VERİYOR
Tam aşılardan umut kesilmişken, yaşanan yeni gelişmelerde Alzheimer tedavisindeki tablonun bir kez daha değiştiğini belirten Türkiye Alzheimer Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Başar Bilgiç “Geçtiğimiz haftalarda Nature dergisinde erken dönemdeki Alzheimer hastalarının beyninde biriken amiloid maddesini doz ile ilişkili olacak şekilde temizleyen yeni bir aşının verileri yayınlandı. Buna göre bu molekül, diğer aşılar gibi beyinden amiloid maddesini temizliyor ama onlardan farklı olarak ilk defa hastalığın gidişatını da yavaşlatıyor. Önümüzdeki yıllarda bu molekülün ileri aşama verilerini heyecanla bekleyeceğiz” dedi.

Sebzeyle beslen riski azalt
Finlandiya’da, büyük bir topluluk üzerinde gerçekleştirilen bir çalışmada Akdeniz tipi diyetle beslenen, düzenli fiziksel ve zihinsel egzersiz yapan ve kalp damar hastalıkları açısından kontrol altında olan kişilerde demans gelişme riskinin daha düşük olduğunun saptanmış. Amerika’da yapılan benzer bir çalışmada da benzer sonuçların çıktığını söyleyen Doç. Dr. Barış Topçular “Akdeniz tipi diyetle beslenen, fiziksel ve zihinsel egzersiz yapan kişilerde Alzheimer hastalığı gelişme riskinin çok daha az olduğu belirlenmiştir. Ayrıca 2016 yılında çeşitli çalışmalarda elde edilen veriler, günlük meyve tüketiminin Alzheimer hastalığına yakalanma riskini belirgin şekilde azalttığını ortaya koymuştur.”

 

 

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...