Estetikte Kore tehlikesi: Gençler onlara benzemeye çalışıyor!
SAĞLIK HaberleriK-pop (Güney Kore kökenli pop akımı) güzellik trendinin etkisinde kalan ergenler, dış görünüşlerini değiştirmek için ailelerine baskı yaparak estetikçilerin kapısını çalıyor.
ZİYNETİ KOCABIYIK
Güney Kore’den yayılarak dünya gençlerini etkisi altına alan “K-Pop” grupları, sadece müziğiyle değil, hayat tarzlarıyla da yeni bir akım oluşturuyor. Bu gruplar, görseli oldukça renkli kliplerinin yanı sıra, farklı giyimleri, dansları, dış görüntüleriyle de yaşları 12-18 arasında değişen hayran kitleleri tarafından rol model olarak benimseniyor. Sosyal medya kullanımı arttıkça, K-pop (Güney Kore kökenli pop akımı) güzellik algısının da gençler arasında kendine yer edindiğini söyleyen Opr. Dr. Güray Yeşiladalı “Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’deki gençler arasında da büyük ilgi görerek davranışları örnek alınan bu grup üyelerinin imaj ve davranışları, gençlerde estetik taleplerini artırdı. Gençler sadece kıyafetleriyle değil, dış görüntüleriyle de bu grup üyelerine benzemek istiyor” dedi.
ERGENLER ETKİLENİYOR
İngilizce’de Korean Pop’ın kısaltması olan K-pop grupları, ürettikleri müzik tarzlarıyla ülkelerinin sınırlarını aşarak birçok ülkede belirli yaş grupları arasındaki gençlerde büyük rağbet görüyor. Toplumların artık sosyal medyanın da etkisiyle daha görsel bir dönemi yaşamalarının tüketimi de bu yönde artırdığını ifade eden Opr. Dr. Yeşiladalı “K-Pop akımından etkilenip estetik merkezlerine başvuran genç insan sayısı arttı. Böyle bir trendin başladığını söyleyebiliriz. Kore, son yıllarda hem müzik hem görsel sanatlar hem de estetik cerrahi açısından önemli bir noktada. Hem Avrupa’da hem de dünyanın geri kalan bölgelerinde yayılımı artıyor ve öncelikle etkilenenler de ergenler oluyor” dedi.
AİLELER ZOR DURUMDA
Özellikle K-Pop kültüründen etkilenen kuşağın yoğunlukla 14-15 yaş grubu olduğunu ifade eden Yeşiladalı “Zaman zaman aileler, gençlerin istekleri karşısında çaresiz kalıyor. O nedenle ailelerle de görüşmek durumunda kalıyoruz. Ben bu yaştakilere estetik yapmanın doğru olmadığını düşünüyorum. Hem fiziksel hem de ruhsal gelişimini tamamlamamış bireyin vücudunda kalıcı işlemler yapmak medikal olarak da etik olarak da uygun değil” diye konuştu.
FİLTRELER YANILTIYOR
Çeşitli uygulamalar vasıtasıyla yapılan ve gerçekçi olmayan yüz filtrelerinin insanların estetik arayışını artırdığına ve bu konuda çok dikkatli olunması gerektiğine dikkat çeken Opr. Dr. Yeşiladalı, sözlerini şöyle tamamladı: Bu filtreler gerçek değil. Filtrelerdeki gibi görünme arayışı kişiyi sağlıksız durumlara sokabilir. Gerçekçi beklentiler konulmalı. Bu beklentiler gerçek dışıysa genç yaşta hayal kırıklıkları ve geri dönüşü olmayan sağlık problemleri yaşanabilir” dedi.
PSİKOLOJİK DESTEK
Sosyal medyanın, görselliğin ön planda olduğu bir mecra olmasından dolayı özellikle ergenlik dönemindeki gençleri daha çok etkilediğini ifade eden Opr. Dr. Yeşiladalı “Ergenlik duygularıyla zaten kendini beğenmeyen gençlerde gerçek dışı beklentiler oluşuyor ve kişiler ulaşılamayacak hedefler koyuyor. Bu da psikolojik ve fiziksel olarak gençleri olumsuz etkiliyor. Böyle durumlarda aileler çocukları yalnız bırakmamalı, onların yanında olduklarını hissettirmelidir” dedi.