Çocuğun başarısı 6 altın yıla bağlı

Çocuğun başarısı 6 altın yıla bağlı

SAĞLIK Haberleri

Çocuğun zihinsel gelişiminin ve hayatı boyunca kullanacağı zihinsel becerilerin şekillendiği 0-6 yaş dönemi, 'Altınçağ' olarak tanımlanıyor

ZİYNETİ KOCABIYIK
İnsan hayatının, öğrenme hızının en yüksek olduğu ilk 6 yılda şekillendiğini söyleyen uzmanlar, anne babaları 'Altın Çağ' olarak tanımlanan bu döneme özel önem vermeleri konusunda uyarıyorlar. 28 Mart'ta İhlas Koleji'nde gerçekleştirilecek olan "Altınçağda Çocuk Olmak" konferansının konuşmacılarından Psikolojik Danışman ve Aile Terapisti Yusuf Menki, okul öncesi gelişimin, çocuğun hayatının geri kalanındaki eğitim hayatını önemli ölçüde etkilediğini söyleyerek, "Öğrenmenin çok yoğun olduğu bu dönemde çocuğun deneyimlediği ve öğrendiği her şey, onun geleceğinde önemli bir yapı taşı oluşturuyor" dedi. Okul öncesi eğitim dendiğinde sadece anaokulunun anlaşılmasının yanlış olduğunu vurgulayan Menki, okul öncesi eğitimin anne karnından itibaren çocuğun çevresini tanıma ve keşfetme ihtiyacı ile başladığını, bu konuda da ailelerin bilinçli olması gerektiğini vurguladı.
ONU OYNARKEN GÖZLEMLEYİN
Çocuğun sağlıklı bir ruhsal gelişim sağlayabilmesi için ailenin çocuğun yanında olduğunu her zaman hissetirmesi gerektiğini hatırlatan Menki, ailesiyle iyi iletişim kuramayan ya da duygusal dünyasında endişe hisseden çocukların yaşıtlarıyla ilişkilerini geliştiremediğini ya da nbsp;parmak emmek, tırnak yemek gibi takıntılara sahip olduğunu söyledi. Bu durumun araştırılması gerektiğini ifade eden Menki, "Biliyoruz ki çocuklar kaygılarını en kolay oyun ortamında gösteriyorlar. Bu nedenle ailelerin de oyun ortamında çocuklarının kaygılarını azaltacak şekilde yanlarında olmaları gerekiyor" dedi.
ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜNÜ nbsp;ERKEN YAKALAYIN
Özel öğrenme konusunda da uzman bir isim olan Menki, özel öğrenme güçlüğü olan çocukların erken tespitinin önemine dikkat çekiyor. Çocukta zeka problemi olmadığı halde öğrenme ile ilgili problemler yaşayabildiğini söyleyen Menki, bu durumun 'disleksi' olarak tanımlandığını belirterek, "Disleksi, bir okuma-yazma problemidir. Bu problemde, çocuk harfleri ya da sayıları ayrıştıramaz ya da nbsp;bir araya getiremez. Örneğin b ile d'yi 6 ile 9'u karıştırabilir. Erken dönemde teşhis edilirse tedavi edilebilen bir sorundur" dedi.
Okul öncesi dönemde yazı olmadığı için öğrenme güçlüğünün farklı şekillerde kendini gösterdiğini ifade eden Menki, bu dönemde renkleri karıştırma, daire, üçgen, kare gibi şekilleri çizememe gibi belirtiler olduğunu söylüyor.
Disleksi ya da özgül öğrenme bozukluğunun mental zeka geriliği ile karıştırılmaması gerektiğini özellikle vurgulayan Menki: "Mental zeka geriliği olan çocuklarda bütün gelişim alanlarında gerilik olur. Çocuk geç konuşur, geç yürür. Bütün faaliyetleri geç gelişir. Buna karşılık öğrenme bozukluğu olan çocuk bir şeyi yapabiliyorken başka bir şeyi yapmakta zorlanabilir. Mesela kendini kelimelerle çok güzel ifade edebilen bir çocuk, renkleri bir türlü öğrenemeyebilir" dedi. Bu durumla karşılaşıldığında öncelikle öğretmeniyle, daha sonra da okuldaki rehberlik servisi ile iletişime geçilmesinin doğru olduğunu vurgulayan Menki, konuyla ilgili daha profesyonel bir değerlendirme alınmasının şart olduğunun altını çiziyor.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...