Bedeninize iyi bakarak sağlıklı kalın… İşte püf noktaları

Düzenleyen:
- Güncelleme:
Bedeninize iyi bakarak sağlıklı kalın… İşte püf noktaları

SAĞLIK Haberleri

Kaliteli ve sağlıklı bir yaşam için kişinin bedenine iyi bakması gerekiyor. Sağlıklı beslenmek, hareketli bir hayat tarzı, egzersiz ve spor yapmak, stres yönetimi, yeterli su tüketimi, düzenli ve kaliteli uyku zincirleme bir şekilde birbirine bağlı olarak sağlıklı kalmayı sağlıyor.

Güçlü bir bağışıklık sistemi, ideal kiloyu korumak, yeterli kas kütlesine sahip olmak ve dengeli hormon aktiviteleri, zinde kalmak ve sağlıklı yaşlanmak için gerekli öğeler arasında yer alıyor. Endokrinoloji ve Metabolizma Uzmanı Doç. Dr. Gökhan Özışık, sağlıklı bir yaşam için dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgi verdi. 

DENGELİ BİR BAĞIRSAK FLORASI EŞİTTİR GÜÇLÜ BAĞIŞIKLIK

Yaşam süresi ve kalitesi birçok etkene bağlı olarak değişebilmektedir. Çevresel faktörler, genetik miras, kişinin bedenine ne kadar iyi baktığı, iklim şartları, beslenme alışkanlıkları hepsi bu etkenlerin içinde yer alır. Bütün bu etkenler bağışıklık sistemini yakından etkiler. Bağışıklık sistemi kişiyi hastalıklardan korur ve sağlıklı kalmasını sağlar. Bağışıklık hücrelerinin büyük bir kısmı bağırsaklarda bulunur. Bağırsaklarda yaşayan mikroorganizmalar ise bağırsak florasını oluşturur. Bağırsak florasının sağlıklı olması bağışıklığın da güçlü olmasını sağlar. 

Sağlıklı bir bağırsak florasında yararlı yani probiyotik bakteriler çoğunluktadır, belli oranda da zararlı bakteriler ve mayalar bulunur. Bağırsak florasını olumsuz etkileyen faktörlerin başında sağlıksız beslenme gelir. Stres, hareketsiz yaşam, egzersiz yapmamak ya da aşırı egzersiz yapmak, hava kirliliği, yetersiz uyku ve az su tüketimi bağırsak florasını bozan etmenler arasında yer alır. Bilinçsiz ilaç kullanımları özellikle antibiyotikler de bağırsak florasının dengesini bozar. Bozulan bağırsak florasında yararlı bakteriler azalarak zararlı bakteriler ve mayalar çoğalmaktadır. Bu da kişiyi hastalıklara açık hale getirir. Uzun süreli flora dengesizlikleri kronik hastalıklara neden olabilir.

SİNDİRİM İYİ YAPILMAZSA METABOLİZMA DÜZGÜN ÇALIŞAMIYOR

Yağ seviyelerini kontrol altında tutabilmek için ideal kiloda olmak ve sağlıklı beslenmek önemlidir. Vücut sistemlerinin düzgün bir şekilde çalışabilmesi için vitamin, mineral, antioksidan ve aminoasitler gereklidir. Yanlış beslenme, yiyecekleri hızlı yeme ve iyi çiğnememe sonucu midenin yükü artarak sindirim problemlerini beraberinde getirebilir. Sindirim ağızdan başlayan bir süreçtir ve besinlerin iyice çiğnenerek yutulması gerekir. İyi çiğnenmeyen besinler midenin ön sindirimini de olumsuz etkiler. Eğer sindirim iyi olmazsa sindirilen ve metabolizmanın düzgün çalışabilmesi için gerekli olan bu mikro besinlerin emilimi düzgün yapılamaz. Kişi çok sağlıklı beslense bile düzgün emilim yapılamazsa bu maddelerin eksikliğinde dokular alarm vermeye başlar. Gıda intolerası bir gıdanın içindeki herhangi bir maddeyi vücudun tolere edememesidir. En sık görülen gıda intoleransı laktoz intoleransıdır. Laktoz ve gluten intoleransları da kişinin sindirim problemleri yaşamasına neden olabilir.  

FAZLA ŞEKER VE İŞLENMİŞ GIDALARA DİKKAT

Vücuda çok fazla işlenmiş gıda ve şeker girdiğinde vücut tepki olarak insülin ve leptin hormonu salgılar. Bu hormonlar artmış şeker yüküne karşı şeker hastası olmamayı ve kilo almamayı sağlar. İşlenmiş gıdalar ve şekere sürekli maruz kalmak belli bir limit aşıldıktan sonra insülin ve leptin direncine neden olan metabolik bir sorun haline dönüşür. Endokrin sistemdeki bu bozulma beyin de dahil olmak üzere bütün vücut sistemlerini olumsuz etkiler. Sağlıksız ve yanlış beslenme sonucu metabolizmanın sürekliliğini sağlayan hormonlar vücut için sakıncalı hale gelebilir. Erken yaşlanma, unutkanlık, depresyon, kronik hastalıklar bu olumsuz etkiler arasında yer alır.

YANLIŞ BESLENMEK VE UYKUSUZ KALMAK STRESE NEDEN OLUYOR

Hormonların dengeli salgılanması kişinin hayatını da daha sağlıklı ve kaliteli bir şekilde geçirmesini sağlar. Gıda intoleransları, yanlış beslenme, enfeksiyonlar, uykusuzluk vücudu strese sokan her şey böbrek üstü bezlerinden stres hormonlarının salgılanmasına neden olur. Adrenalin ve kortizol stres hormonları olarak da adlandırılır. Strese ne kadar süre maruz kalınırsa o oranda kortizol ve adrenalin hormonu salgılar. Bu hormonları da çok kullanmak daha sonrasında kronik yorgunluk sendromu ya da tükenmişlik sendromunu ortaya çıkarabilir. Vücut bu noktadan sonra kalp hastalıklarına, kansere ya da nörodejenaratif hastalıklar denilen Parkinson ve Alzheimer gibi hastalıklara kolayca yakalanabilir. Böbrek üstü bezlerinden sürekli stres hormonlarını salgılanması diğer hormonların daha az salgılanmasına neden olur.

Düzenleyen:  - SAĞLIK
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...