Ağrını söyle derdini öğren

Düzenleyen:
Ağrını söyle derdini öğren

SAĞLIK Haberleri

Uzmanlara göre ağrı sembolik ve sözsüz bir anlam taşıyor. Baş ağrısı, bel ağrısı, mide ağrısı ve çene eklem ağrıları gibi şikâyetler, çoğu zaman mutsuzluk, ümitsizlik ve öfke duygularını ifade edememe gibi olumsuz durumların bir yansıması olabiliyor…

Ziyneti Kocabıyık - Her insan bazen ağrı hisseder…  Komidine çarptığınız parmağınızın bıçak gibi keskin ağrısı, zonklayıcı bir baş ağrısı ya da ağır bir spor faaliyetinin ardından kaslarda hissedilen ağrı gibi... Ancak bazı ağrılar var ki herhangi bir fiziksel rahatsızlığa dayanmaz ancak kişinin hayatını zindan eder. Bu kişiler yıllarca ağrı çekip ve kapı kapı dolaşarak ağrılarına çare ararlar. Hastanelere yapılan başvuruların yüzde 40’ında ağrı şikâyetinin bulunduğunu söyleyen Prof. Dr. Sedat Özkan, bunların önemli bir bölümünün psikolojik kökenli ağrılar olduğuna dikkat çekerek “Ağrının kaynağının fiziksel mi yoksa psikolojik mi olduğunun ayrımı yapıldıktan sonra gerekli tedavi verilmelidir. Birçok kişi psikolojik ağrılar yüzünden boşuna tedavi görüyor” dedi. Herhangi bir sebebe bağlanamayan ağrıların kaynağının çoğunlukla çocukluk dönemine uzandığını anlatan Prof. Dr. Özkan, “Psikolojik ağrılar büyük ölçüde ailede öğrenilmiştir. 15 yaşından önce anne-baba kaybı yaşayanlar, geniş aile içinde büyüyenler, kendini ifade etme problemi yaşayanlar ve kadınlar daha fazla psikolojik ağrı çekerler” dedi.  

DEPRESYON AĞRITIR
Psikolojik ağrı olur mu?

Kronik ağrılı hastaların yüzde 43’ünde depresyon tanımlanmaktadır. Ruhumuzda biriken gerilimler ve öfkelere psikolojik çözüm üretilemezse,  bir süre sonra sinir sistemimiz bozulmaya başlar. Psikolojik etkiler organlarda ağrı olarak kendisini gösterir. Karın ağrısı, baş ağrısı, mide ağrısı, kas ağrısı gibi… Çalışmalar, ağrının şiddetini belirleyen en önemli etkenin, öfke gibi olumsuz duyguları açıklama konusunda kişinin yaşadığı engellenme olduğunu gösterir. Aslında ağrı kelimesinin kökeni Latince ceza, intikam, işkence anlamına gelen bir kelimedir. Psikolojik ağrı çeken insanlar aslında bir haykırış içindedir. Bedenimiz, on binlerce yıl öncesine göre pek değişmedi. Ancak beynimize gelen uyaranlar ve yeni psikolojik uyum zorlukları arttı. Kronik psikolojik ağrılar bir tür maskeli depresyon olarak da adlandırılabilir. Bu ağrıyı çeken insanlar, aslında ‘Sıkıntılıyım, mutsuzum’ diye haykırıyor. Kişi, duygusunu, öfkesini, ızdırabını, tepkisini ya da beklentisini beden dili ile ifade ediyor.

EŞE KÖTÜ MUAMELE AĞRI SEBEBİ
Kimler ağrıyı daha şiddetli yaşar?

Ailesinde depresyon ve alkolizmle savaşan kişiler olanlar, eşinden kötü muamele görenler, yakın çevresinde özürlü kişiler olanlar ve yakın çevresinde kronik ağrıları olanlar, daha fazla kronik ağrı çekiyor. Ayrıca yaşanan kaygılar, korkular psikolojik ağrılara sebep oluyor. 

KENDİNİ YETERİNCE İFADE EDEMEYEN
Kadınlar daha fazla psikolojik ağrı çeker

Psikolojik ağrıda cinsiyet farkı var mı?
Daha çok sıkıntılarını dışa vuramayan kişiler psikolojik ağrı çeker. Kişi duygularını, iç çatışmasını, öfke ve beklentisini dile getiremezse bedenselleştirir. Söyleyemediklerinin acısını, ağrı olarak ifade eder. Bu ağrılar en fazla kırsal kesim kadınlarında görülür. Kadının psikolojik sorunlarını, kendine yönelmesini, değersizlik hissini, suçluluk duygularını, çatışmalarını ve ifade edemediği öfkesini bedenindeki ağrılarla ifade etmesi daha fazla görülmektedir. Kadınlar, özellikle de baş ağrısından şikâyet ederler.  Her üç kadından biri regl ağrısı çeker. Birçok kadın bu döneme özgü yakınmayı, kadınlığın doğal sonucu olarak ‘katlanılması gereken bir durum’ olarak yaşamaktadır. Çeşitli geleneksel kültürel sebeplerle kadınlığa, cinselliğe özgü durumların konuşulamaması, bu durumun bir şikâyet olarak gündeme gelmesini, tıbbi ve bilimsel olarak değerlendirilip, tedavi edilmesini güçleştirmektedir. Ağrının kadının günlük hayatını aksatması ve gece uykudan uyandıracak nitelikte olması önemli bir kriterdir. 
Ağrını söyle derdini öğren
Ağrınızın kaynağı çocuklukta 
Psikolojik ağrıda yaşanan olaylar mı, kişilik özellikleri mi etkendir? Genetik özellikler ya da aile kültürü etkili midir? 
Psikolojik ağrılar büyük ölçüde ailede öğrenilmiştir. Bu kişilerin hayat hikâyesini sorduğunuzda 15 yaşından önce anne-baba kaybı yaşadıklarını, çok kalabalık bir aile içinde büyüdüklerini ve aile içinde bu tür şikâyetlerin yaygın olduğunu görürüz. Bu insanlar şikâyetlerini dramatize ederler. Ağrının ortaya çıkışı ile mutsuz hayat hikâyeleri arasında yakın bir ilişki vardır. Mesela bu tip kişilerin ailelerinde şiddet öyküsü daha yaygındır. Aile geleneği içinde, ‘Sıkılıyorum, bunalıyorum, öfkeliyim’ denmesi ayıp kabul edilmiştir. Bu durumda kişiler duygularını pek de farkında olmadan “başım ağrıyor”, “midem ağrıyor” gibi şikâyetlerle anlatmaya çalışırlar.

BEBEKLİKTE ÖĞRENİYORUZ
Ağrı sembolik ve sözsüz bir anlam taşır. Buna yönelik duygusal yatırım, ilk bebeklikte başlar. Çocuk, ‘ağrı- acı çekme ve anne ilgisi’ arasındaki ilişkiyi bebekken öğrenir. Ağrıyan yerin anne tarafından öpülmesinin ya da okşanmasının etkisi ve duygusal sembolik anlamı bebeklikte başlar.
Ağrını söyle derdini öğren
ERKEKLERİN PROBLEMİ MİDE AĞRISI
Ağrınıza kulak verin

Her bölgenin ve organın kişiler için sembolik anlamı vardır. Bu sebeple ağrının yeri, kişilik özellikleri ve kişinin beklentileri ile ilgili ipucu verebilir. 
Baş ağrısı: Baş ağrıtan kişilerle ilgili, iniş çıkışlı ilişkiler, sevgi, öfke ve bağımlılık ilişkisi sorgulanmalıdır.
Çene eklem ağrıları: Çene bölgesindeki ağrılar sevgi nefret ikilemi vardır. Genellikle sevme ile ilgili problemleri vardır. Diş gıcırdatmasında da, duygusal stres tetikleyicidir. 
Mide ağrısı: Psikolojik kökenli mide ağrısı özellikle erkeklerde görülür. Bağımlı kişilik yapısı ve psikolojik doyum, beslenme ile ilişkilendirilebilir. 
Kalp ağrısı: Heyecanların ve duyguların ifadesi ile kalp arasında bağlantı kurulur. Kişi, karşı cins ile ilgili gereksinim ve çatışmalarını, kalp bölgesindeki ağrılarla ifade eder.
Karın ağrısı: Psikolojik karın ağrısı karşılanmayan, doyurulmayan ana baba sevgisi ya da hayatın daha sonraki bölümlerinde onların yerine geçen sembolik kişilerden sevgi ve ilgi beklentisini ifade edebilir.  
Bel ağrısı: Güç algısı ile ilgili olabilir.

 

 

 

 

Düzenleyen:  - SAĞLIK
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...