Mümin, mümin için rahmettir

- Güncelleme:
Mümin, mümin için rahmettir
Ramazan Haberleri

Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: Mahşerde, herkes buram buram güneş altında yanarken, elli bin sene orada terlerken, yedi sınıf Müslüman arşın gölgesinde gölgelenecekler, onlar için azap korkusu yoktur. Bunlardan biri, müminin yüzüne Allah rızası için bakanlardır.

> Mümin, mümine şifadır, rahmettir. Onun için, hastanın en büyük ihtiyacı bir mümini görmektir. Peygamber efendimiz buyuruyor ki:

Mahşerde, herkes buram buram güneş altında yanarken, elli bin sene orada terlerken, yedi sınıf Müslüman arşın gölgesinde gölgelenecekler, onlar için azap korkusu yoktur. Bunlardan biri, müminin yüzüne Allah rızası için bakanlardır.

Müminin simasına Allah için bakanlar, arşın gölgesinde gölgeleneceklerdir.

Âdem aleyhisselâmdan son ferde kadar herkes mahşerde toplanacak. Güneş bir mızrak boyu alçalacak. Elli bin ahiret senesi orada beklenecek. Mevlana Halid-i Bağdadi hazretleri buyuruyor ki: Bu mahşer, Müslüman için, iki rekât namaz kılacak zaman kadar olacak ve onlar gölgede olacaklar, yeter ki peki desinler.
Büyük zatlar “Annesini, babasını üzene yapılan duâ kabul olmaz. Anne baba duâsı almayan, bizden duâ istemesin” buyurmuşlar.

KUL HAKKINA DİKKAT ETMELİ

> Kul hakkı çok mühimdir. Ahirette en zor hesap kul hakkıdır. Kişinin evlendiği hanımı, Allah’ın kuludur. Eğer o hanımın hakkına riayet edilecekse, o hanım üzülmeyecekse, onunla iyi geçinilecekse evlenilebilir. Eğer o hanım köle zannedilecekse, hizmetçi zannedilecekse, evlenmemelidir; çünkü kul hakkıdır. Aynı zamanda ahirette koca, hanımından sorumlu olacaktır. Hanım, kocasından değil. Buna çok dikkat edilmelidir.

ÖNCE SEN SONRA BEN

> Bir mümin, bir din kardeşini gördüğü zaman, bakışımdan, hareketimden incinmesin diye titremesi gerekir. Münafıklar, birbirinin arkasından gıybet ederler. Müminler ise birbirinin arkasından duâ ederler. Gıybet kul hakkıdır, fiilen helalleşmek gerekir. Evladıyla helalleşse, yine olmaz. Bizzat kendisiyle helalleşecek!

> Mümin demek “Önce sen, sonra ben” demektir.
Bütün insanlar üç sınıftır:
Birinci kısımdakiler, bunlar hayvan gibidir; (Benimki benim, seninki de benim) der.
İkinci kısımdakiler, (Benimki benim, seninki senin) der.
Üçüncü kısımdakiler ise, (Seninki senin, benimki de senin) diyenlerdir.

> Dünyada en zor şey vermektir. Vermeye alışmalıdır; çünkü bir gün, en kıymetli varlığımızı, yani canımızı vereceğiz. Vermeye alışmayan, canını zor verir. Cömert insan, Rabb’ine kavuşmayı bekler.

Mümin, mümin için rahmettir

KOCASININ ŞEHİD OLDUĞUNU GÖRÜNCE

Başkumandan Hazreti Hâlid bin Saîd (radıyallahü anh), h. 14 (m. 635) yılında İslâm orduları ile birlikte Merc-i Safer denilen yere geldi. Burada Ümmü Hakîm ile evlendi. O gece bütün askerlere düğün ziyafeti verildi. Ertesi gün, düşman üzerine saldırıya geçildi. Hazreti Hâlid bin Sa’îd hemen ön saflara geçerek dövüşmeye başladı. Düşman askerinden birisi, kendisi ile yeke yek döğüşecek bir er istedi. Hazreti Hâlid hemen ortaya; çıkıp vuruşmaya başladı. Burada kendisi şehid oldu. Kocasının şehid edildiğini gören bir günlük evli hanımı Ümmü Hakîm, hiç feryat ve figan etmeyerek, eline aldığı bir kılıçla düşman üzerine yürüdü. Kahramanca vuruşmaya başladı. Onun bu hâlini gören İslam askerleri büyük bir şevk ve arzu ile saldırıya geçtiler. Bizanslıları kılıçtan geçirmeye başladılar. Bu arada Ümmü Hakîm radıyallahü anha da bir kafir askerini öldürmüştü.

UYUMADAN ÖNCE OKUNACAK DUÂLAR

Yatağına E’ûzü ve besmele okuyarak girmeli. Sağ yan üzerine kıbleye karşı yatmalı. Sağ avucunu sağ yanağın altına koymalı. E’ûzü besmele ile bir Âyet-el-kürsî okumalı. Sonra her biri için besmele okuyarak, üç İhlâs, sonra bir Fâtiha, sonra birer defa iki Kul e’ûzüyü okumalı. Sonra üç def’a Estağfirullahel’azîm ellezi lâ ilâhe illâ hu... okumalı. Üçüncüsüne el-hayyel-kayyûme ve etûbü ileyh, ilâve etmeli. “Tevekkeltü alellah. Lâ havle velâ kuvvete illâ billâh” okumalı. “Allahümmagfirlî ve li-vâlideyye ve lil mü’minîne vel mü’minât” ve bir salevât-ı şerîfe ve bir “Allahümme rabbenâ âtinâ fiddünyâ haseneten ve fil-âhireti haseneten ve kınâ azâbennâr bi-rahmetike yâ Erhamerrâhimîn.” Ve üç veya on veya kırk yahut yetmiş kere istiğfâr ve bir kelime-i tevhîd okuyup, uyumalıdır.
Yatarken Tebâreke ve Secde sûresini okumak da çok faydalıdır.

CENNET ELBİSESİYLE...

İşte insanlar, kabirlerinin üzerine oturdukları vakit, uryân olarak, her tarafa hayret ve düşünceli bir şekilde bakarlar. Nitekim, hazret-i Peygamberimiz sallallahü aleyhi ve sellem “İnsanlar her biri elbisesiz olup, hepsi çıplak ve sünnetsiz oldukları hâlde haşr olunurlar” buyurur. Fakat gurbette elbisesiz olarak vefat etti ise, onlara Cennetten elbise getirilir ve giydirilir. Şehitlerin ve sünnet-i seniyyeye [yani ahkâm-ı İslâmiyyeye] tutunup vefat etmiş olanların iğne deliği kadar elbisesiz yeri kalmaz. Zira Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” (Ey ümmetim ve Eshâbım! Siz ölülerinizin kefeninde mübalağa ediniz! Zira, benim ümmetim kefenleriyle haşr olunurlar. Hâlbuki sair ümmetler çıplaktırlar) buyurdu. (devam edecek)

EFENDİMİZİN DUALARI

Allah’ım, bizi dünya zilletinden ve ahiret azabından muhafaza eyle!
[Müslim]

ESHAB-I KİRAMIN HİKMETLİ SÖZLERİ

“Müslümanlardan hiçbiri, diğerini hakir görmesin! Zira müslümanların küçüğü, Allah yanında büyüktür.”
HAZRETİ EBÛ BEKR-İ SIDDÎK (radıyallahü anh)

OKYANUSUN DERİNLİĞİ

Okyanuslar dünyanın yüzde 70’ini (360 milyon km) kaplar. Ortalama derinlikleri 3.700 metredir. Okyanusların toplam hacmi 1 milyar 330 milyon kilometreküptür. Diplerinde büyük yarıklar vardır. Pasifik’te Mariona adası açıklarındaki yarık 10 bin kilometredir.

EVLİYA DUASI

Sultan Mahmud Gaznevi, Semerkand’a savaşa gidiyordu.
Harkan’a yakın geldiğinde, silsile-i aliye büyüklerinden Ebül Hasan-ı Harkani “rahmetullahi aleyh” hazretlerini ziyaret edip, zafer için duâ istedi.
Harkani hazretleri; - Allahü teâlâ muvaffak eylesin! diye duâ etti.
Sonra, hırkasını çıkarıp Ona verdi ve;
- Bunu al. Savaşta lazım olur, buyurdu.
Sultan Mahmud, büyük Velinin elini öpüp ayrıldı. Ordunun başına geçip Semerkand’a vardı.
Düşman ordusu gerçekten çok kalabalıktı. Korku sardı içini. Derhâl attan inip, secdeye kapandı.
Ve o hırkayı vesile edip; - Ya Rabbi! Bu hırka sahibinin hürmetine bizi muvaffak eyle! diye yalvardı.
Başını secdeden kaldırdığında, müthiş bir kasırganın koptuğunu gördü.
Bir anda toz duman oldu her yer. Dost düşman seçilmez olmuştu. Bu hengamede kâfirler birbirlerini kırdılar. Savaş meydanı düşman ölüleriyle doldu.
Evet, duâ kabul olmuş, Sultan Mahmud galip gelmişti.

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...