Hem ruha hem bedene iyi geliyor: Ramazan vücudumuzu dinlendirmek için bir fırsat

Günlük beslenmeye iftardan sonra bir veya iki ara öğün eklenebileceğini söyleyen Diyetisyen Melek Atabey “Bu ara öğünlerde; bir bitki çayı, demli olmayan çay, yanında kuru yemiş, kabuklu yemişler, meyve, çok şekerli ve ağır olmamak kaydıyla bir sütlü tatlı tercih edilebilir. Yine meyveyle beraber bir kâse yoğurt tüketilebilir” dedi.
ESMA ALTIN'IN HABERİ - 11 ayın sultanı Ramazan'ın ilk orucu bu akşam açılıyor. Uzmanlar, 16 saatlik bir açlıktan sonra oturulan iftar sofralarında aşırıya kaçılmaması gerektiğini belirtiyor. Diyetisyen Melek Atabey, Ramazan ayı boyunca yeterli ve dengeli beslenmenin mümkün olduğuna dikkat çekti.
Dinimizde yer alan her şeyin vücudumuz için kesinlikle faydası olduğunu belirten Atabey, “Ramazan ayı da bunlardan bir tanesi. Vücudumuzun bir ay dinlenmesi gerekiyor. Bu nedenle Ramazan ayı, vücudu arındırma, ona biraz sakinlik ve sükunet getirme noktasında sağlığımız açısından faydalı bir dönem” dedi.
ORUCU AÇTIKTAN SONRA 15 DAKİKA DİNLENİLMELİ
İftar öğününde ilk yapılacak şeyin, geleneksel olduğu üzere bir bardak su, bir zeytin, hurma ya da kuru kayısı ile orucumuzu açmak olduğuna dikkat çeken Atabey, “Sonrasında çok sıcak ve baharatlı olmayan bir kase çorba ve yanında salatayla devam etmek önemli. Bundan sonra, mümkünse 15 dakika kadar dinlenmek gerekiyor. Çünkü bir anda mideyi doldurmak, özellikle 65 yaş üstü kişilerde, ani şeker ve tansiyon yükselmelerine neden olabiliyor” ifadelerini kullandı.
HAFİF VE SAĞLIKLI PİŞİRME TEKNİKLERİ TERCİH EDİLMELİ
İftar sofralarında, çok ağır olmayan bir et yemeği ile zeytinyağlı sebze yemeği tercih edilebileceğini belirten Atabey, şu tavsiyelerde bulundu: “Hem enerji veren hem de kan şekerini hızlı bir şekilde yükselten beyaz ekmek, pirinç pilavı, kızarmış patates gibi yiyecekler tercih edilmemeli. Bunların yerine bulgur pilavı, tam buğday ekmek veya kepekli makarna vb. yenebilir.
Çiğ veya az pişmiş hayvan ürünleri yemekten kaçınılmalı, iyi pişmiş yiyecekler tüketilmeli. Yemekleri yavaş yavaş ve iyi çiğneyerek yemek sağlık açısından bu süreçte önemli. Tek seferde büyük porsiyonlar yerine, iftardan sonra aralıklarla, her seferinde azar azar, küçük porsiyonlar şeklinde beslenilmeli. Yemekleri pişirme yöntemlerinin önemi unutulmamalı. Özellikle ızgara, haşlama, fırında, buğulama gibi sağlıklı yöntemlerle hazırlanan yemekleri tercih edilmeli. Kavrulmuş, kızartılmış ve tütsülenmiş yemeklerden uzak durulmalı.
İftardan sonra bir veya iki ara öğün eklenebilir. Bu ara öğünlerde; bir bitki çayı, demli olmayan çay, yanında kuruyemiş, kabuklu yemişler, meyve, çok şekerli ve ağır olmamak kaydıyla bir sütlü tatlı tercih edilebilir. Yine meyveyle beraber bir kase yoğurt tüketilebilir. Uzun saatler süren açlıktan sonra yavaşlayan vücut metabolizmasını dengelemek de önemli. Bu nedenle, iftardan 1-2 saat sonra kısa mesafeli yürüyüşler yapılmalı. Bu egzersizler, sindirime de yardımcı olacaktır.”
SIVI TÜKETİMİNE DİKKAT!
Bir günde tüketilecek toplam sıvı miktarı 2,5-3 litre olması gerektiğini kaydeden Melek Atabey, Ramazan ayında da başta su olmak üzere sıvı tüketimine özen gösterilmesi gerektiğini söyledi. Atabey, “Sıvı gereksiniminin karşılanmasında su başlıca tercih olmalı. Su enerji içermez ve en iyi şekilde hidrasyon sağlar. Suya, nane, çubuk tarçın, limon, meyveden yapılmış buzlar ile aroma katılabilir. Günlük su gereksinmesi, 35 mililitre x vücut ağırlığı (kg) şeklinde hesaplanarak karşılanabilir. Ramazan ayında sıvı ihtiyacını karşılayacak ayran, taze sıkılmış meyve-sebze suları, sade soda vb. sık sık tüketmeye özen gösterilmeli” diye konuştu.