En kârlı ticaret: Bu dünya ahiretin tarlasıdır, bir şey ekmeli

- Güncelleme:
En kârlı ticaret: Bu dünya ahiretin tarlasıdır, bir şey ekmeli

Ramazan Haberleri

Bu dünya ahiretin tarlasıdır. Bir şey ekmeli ki, öbür tarafta biçilebilsin. Eğer bu tarlaya verilen tohum ekilmezse, tohum yenir veya zayi edilirse, ahirette bir şey elde edilemez, bir şey biçilemez, bir şey toplanamaz

HAZIRLAYAN: ÖMER ÇETİN ENGİN

> Bir şeyi tanımak için, ilmin ve görmenin dışında, tatmak, koklamak ya da dokunmak lazım. Eğer dünyanın kokusu olsaydı, koklayan âşıkları ancak ölüm zamanında ayılırdı.

> Ramazan-ı şerifte bir sayfa Kur’ân-ı kerîm okuyana, 100 nafile hac sevabı vardır.

> Son nefeste “Allah” yerine “kurtar doktor” demek, iflas ettiğine alamettir.

> İnsan ya aklına, ya nefsine, ya şeytana ya da İmam-ı Rabbani hazretleri gibi bir büyüğe teslim olur. 

BEN HAKSIZIM DEMELİ

> Bu dünyada aldanan olalım, aldatan değil. Ben haklıyım demeyelim, ben haksızım diyelim. Ben haklıyım diye ahirete bırakırsak, haksız çıkabiliriz. Bu dünyada herkesle helalleşelim. Sen haklısın diyerek rahat edelim. Sakın işimizi ahirete bırakmayalım. Bir kimse Peygamberlerin ibadetini yapsa, helalleşmek veya ödemek sûretiyle kul hakkından kurtulmadıkça, Cennete giremez.

TATLI DİL, GÜLER YÜZ KORUYUCUDUR

> Dinli dinsiz herkese, hep iyilik edelim. Hiç iyilik edemezsek, güler yüzlü, tatlı sözlü olalım. Tatlı dil, güler yüz; hem bizi koruyan, hem de düşmanımıza dahi zarar vermeyen, aksine onu ferahlandıran çok güzel bir huydur.

> Bir yerde olan, hakiki bir âlime uyan, her yere kavuşur. Her yerde olan, hepsinden faydalanayım diyense dağılır, kaybolur gider.

> Şu üç özellik büyükler tarafından çok beğenilir:

1- Namazı aksatmamak,
2- Anne duâsı almak,
3- Merhametli ve cömert olmak.
Merhamet cömertlikten, cömertlik de doğuştan gelir.

> Bir kimsenin gelip bir arkadaşını şikâyet etmesi, büyüklerin en sevmediği şeylerden biridir.

> Peygamber efendimiz Miracda ümmetim dediği için, küfre düşmemiş olan bid’at ehli de Cehenneme girip daha sonra Cennete girecekler.

> Bu dünya ahiretin tarlasıdır. Bir şey ekmeli ki, öbür tarafta biçilebilsin. Eğer bu tarlaya verilen tohum ekilmezse, tohum yenir veya zayi edilirse, ahirette bir şey elde edilemez, bir şey biçilemez, bir şey toplanamaz. Bu dünya tarladır. Tohum nedir? Allahü teâlânın verdiği ilim, mal, kuvvet, sıhhat, iman, ihlâstır. Boşa harcamayıp bunları bu tarlaya eken, ahirette bire bin, yüz bin, beş yüz bin, artık ne kadar lütuf verilirse, o oranda biçecektir.

EBÛ BEKİR'İN AZADLISIYIM

Bir gün, Cebrail aleyhisselâm gelmiş, hazret-i Fahr-i kâinâtın huzur-u şeriflerinde oturuyordu. Bir ara Hazret-i Ebû Bekir ile işaretleşip, birbirlerine bakışıp, tebessüm ettiler. Efendimiz hazret-i Cebraile dedi ki “Ya kardeşim Cebrail. Ebu Bekir ile olan muamelenize sebeb nedir”... Cebrail aleyhisselâm dedi ki “Hak Sübhânehü ve teâlâ, yeri ve göğü, arşı, kürsî, Cennet ve Cehennemi yaratmazdan evvel, Cebrail namında yetmiş bin melek yarattı ve bunlara sual etti ki, ‘Siz kimsiniz? Ben kimim?’... Bunlar cevap vermemekle cümlesini helak etti. Sonra beni yaratıp, bana da sual edince, ben de cevap vermeyip, ben kulunu helak etmek üzere iken, hazret-i Ebû Bekir’in ruhu yanıma gelip, ‘Sen Hâlıksın, ben senin bir zayıf mahlukunum’, diye cevap vermem için bana talim eyledi. Ya Resûlallah! O Allah hakkı için ki, Ondan gayri Allah yoktur. Ben hazret-i Ebû Bekir’in azadlısıyım” dedi.

YOLCULUK SIRASINDA OKUNACAK DUÂLAR

Evden çıkarken “Âyet-el kürsî”yi okuyan, eve dönünceye kadar belâlardan emin olur. Hadîs-i şerîfte buyuruluyor ki:
“Evinden çıkarken “Bismillah, tevekkeltü alellah, La havle vela kuvvete illa billah” diyen, tehlikelerden korunur, şeytan ondan uzaklaşır.”
Besmele çekerek “Bismillahi mecraha ve mürsaha inne rabbi le gafururrahim” (Hud 41) âyet-i kerîmesini okursa, otobüs, tren, taksi gibi her vasıtaya binerken okuyanın kazadan, belâdan, boğulmaktan korunacağı da bildirilmiştir. Yine bir hadîs-i şerîfte, gemiye binince, Zümer sûresinin 67. âyet-i kerîmesini okuyanın boğulmaktan emin olacağı bildirilmiştir. (Kurtubi)
Yolculuğa çıkan iki rekât namaz kılmalı ve sadaka vermelidir! Zahid Ebül-Hasen-i Gazvi hazretleri, “Yolculuğa çıkarken, Liilafiyi okuyan, bütün kötülüklerden emin olur” buyurdu.

BİN SENELİK BEKLEYİŞ

Herkes kabri üzerine çıkıp, bazısı çıplak, bazısı siyah, bazısı beyaz elbiseli, bazısı da nur saçar bir hâlde oturur. Her biri başlarını eğmiş olarak, ne yapacağını bilmiyerek, bin sene kadar dururlar. Sonra magribden bir ateş zuhur eder ki, onun gürültüsüyle halk mahşere sürülür. Bu zamanda her mahluk dehşete düşer. İnsan olsun, cin olsun, vahşi hayvanlar olsun, her birini kendi ameli alıp, kalk mahşere git, der. Ameli güzel olan kimsenin ameli eşek, bazısının da katır sûretinde görünür. Amel sahibini üzerine alıp mahşere götürür. Bazısının da, koç şeklinde görünür. Bazı kerre amel sahibini üzerine alır götürür, bazen de 
bırakır. (devam edecek)

EFENDİMİZİN DUALARI

Allah’ım, kötü huy, kötü iş, kötü arzu ve kötü hastalıklardan sana sığınırım.
[Ebu Davud]

ESHAB-I KİRAMIN HİKMETLİ SÖZLERİ

“Ey çok günah işleyen! Yaptığın işin şerli sonucu seni bekliyor, emîn olma. Gülmektesin, ama başına neler geleceğini anlamıyorsun. Bu hâlin, günahların en büyüğüdür” 
Abdullah İbn-i Abbas (radıyallahü anh)

ÖLÜMÜN İÇİNDEKİ HAYAT

Etrafımızı çepeçevre kuşatan havada bulunan gazlar, oksijen, azot ve diğerleri tek başına insan için ölüm demektir. Fakat belirli ölçüde birleşince bu gazlar (hava) insan için hayat kaynağıdır.

ANNE DUÂSI

Ebül Hasan Harkani hazretleri “rahmetullahi aleyh” anlatır: 
Vaktiyle iki kardeş ve bunların hizmete muhtaç yaşlı bir anneleri vardı. Her gece biri, sıra ile hizmetini görürlerdi. Biri ona hizmet ederken, diğeri ibadet yapardı.
Bir gece, ibadet eden kardeşi, ibadetten çok zevk alıp, rica etti kardeşine:
- Bu gece de annemin hizmetine sen bakar mısın?
- Tabii, hayhay!
Kardeşi annesinin hizmetini görürken, o, bütün gece ibadet etti. Sabaha doğru uyku bastırdı.
Rüyasında şöyle denildi kendisine:
- Ey filan! Kardeşin kârlı çıktı bu işte ve bütün günahları bağışlandı.
Çocuk sordu merakla:
- Ya benim günahlarım?
- Sen de, kardeşinin hürmetine affedildin.
Şaşırmıştı:
- Peki, hikmeti nedir bunun?
Dendi ki:
- Allahü teâlânın, sizin ibadetinize ihtiyacı yoktur. Ama anneniz, sizin hizmetinize muhtaç. Ona hizmet etmek, nafile ibadetten daha sevaptır.

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...