Cömertliğin böylesi...

Hâtim-i Tâi, cömertliği ile dillere destan biridir. Dostları bir gün, "Senden cömert biri daha bu dünyaya gelmemiştir" dediklerinde şu hadiseyi anlatır:
Hâtim-i Tâi, cömertliği ile dillere destan biridir. Dostları bir gün, "Senden cömert biri daha bu dünyaya gelmemiştir" dediklerinde şu hadiseyi anlatır:
- Yetim bir gence misafir olmuştum. Bana bir koyun kesip ikram etti. Koyunun bir yeri çok hoşuma gitti, burası çok lezzetliymiş dedim. Genç, dışarı çıktı. On koyunu varmış. Birisini daha önce kesmişti. Dokuzunu da şimdi kesmiş. Benim sevdiğim kısımları pişirip önüme getirdi. Ben farkında değildim. Atıma binip giderken kapının önündeki kanları görünce sitemle sordum:
- On koyunun onu da kesilir mi?
- Sübhanallah, bunda şaşılacak ne var? Bir şey sizin hoşunuza gitmiş. Bunu yapmak da benim gücüm dahilindedir. Bunu sizden esirgemem hiç uygun olur mu? Bunu dinleyen arkadaşları tekrar sordular:
- Yetim gencin ikramına karşılık siz de ona bir şey verdiniz mi?
- Üç yüz deve ile beş yüz koyun.
- O halde sen ondan daha cömertsin.
- Hayır, o genç benden daha cömerttir. Zira o koyunların tamamını verdi, ben ise bir kısmını verdim.