'Türkiye'yi ya kasetler yönetecek, ya da siz yöneteceksiniz'

/ Kaynak: AA
'Türkiye'yi ya kasetler yönetecek, ya da siz yöneteceksiniz'

Politika Haberleri  / AA

Başbakan Erdoğan Ak Parti'nin Trabzon mitinginde önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan: 'Türkiye'yi ya kasetler yönetecek,ya da siz yöneteceksiniz' dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Ak Parti'nin Trabzon mitinginde önemli açıklamalarda bulundu. AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Pensilvanya, CHP ve MHP'yi kiraladı, BDP'yi de kiraladı, bir kısım medyayı da kiraladı. Onlarla birlikte bazı işveren çevrelerini de şantajlarla şu anda emir komutası altına aldı. Şimdi bizi yıpratmak için gayret içindeler" dedi.Başbakan Erdoğan, partisinin Trabzon Atatürk Alanı'nda düzenlediği mitinginde halka seslendi.Tüm Trabzon ve çevresini selamlayan Erdoğan, "Fatih'i Fatih Sultan Mehmet olan, valisi Yavuz Sultan selim olan, Kanuni Sultan Süleyman'ın doğduğu, nice alimin, nice sanatçının, nice siyasetçinin şehridir Trabzon. Ali Şükrü Bey'in şehridir Trabzon. Seni kalpten selamlıyorum" dedi.Erdoğan, bugün Trabzon'un Karadeniz gibi coşkulu olduğunu belirterek, "Rabbim Trabzon'unu korusun. Rabbim, huzurumuzu, kardeşliğimizi, yol arkadaşlığımızı muhafaza etsin. Artık 31 Mart'ta büyükşehir olan Trabzon'umuz için hayırlı olsun" diye konuştu.Dün Kocaeli ve İstanbul mitinglerini yorumlayan Erdoğan, her iki mitinge olan katılımın çok fazla olduğunu söyledi. Erdoğan, şunları kaydetti:

"İki milyonu aşkın Türkiye adeta İstanbul'da toplanmıştı. Biliyorsunuz İstanbul'da Trabzonlusu, Ordulu'su, Türkiye'nin neresinden istersen hepsi İstanbul'da var. Orada, İstanbul bir tarih yazdı. Şimdi, buradan zaten Trabzon dediğin zaman akla İstanbul, İstanbul denilince de akla Trabzon gelir.

Buradan, Trabzon'un komşusu şehirleri de muhabbetle selamlıyorum. Geçen seçimlerde ilk olarak Bayburt ve Gümüşhane'ye gitmiştim. Bu seçimlerde yoğun program nedeniyle gidemedim, arkadaşlar gidiyor. Bayburt ve Gümüşhane'ye selamlar gönderiyorum. Yine Giresun'u da selamlıyorum. Orada muhteşem bir mitingimiz oldu, inanıyorum ki Giresun da gereken cevabı 30 Mart'ta sandıkta verecektir. Gittiğimiz her ilde, Trabzon'da olduğu gibi büyük bir coşku, heyecan var."

"Siyasete de, bu noktada hükümetlere korku salıyorlardı"

Bugün Trabzon'da Türkiye'de ne yapılmak istendiğini açıkça anlatmak istediğini dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Trabzonlu bir yiğit, bir şehit üzerinden Türkiye'de oynanan oyunu sizlere anlatmak istiyorum. Gençler, bunu bilmeyebilir, istiyorum ki onlar da bunu öğrensinler. Ali Şükrü Bey. Trabzon'un Meclis'teki ilk mebusuydu. 23 Nisan 1920'de Meclis açılırken, Trabzon'u temsil etmek üzere oradaydı. Ali Şükrü Bey, Osmanlı'nın kahraman bir subayı olduğu kadar en yürekli vekillerden biriydi. Her türlü haksızlığa karşı çıkıyordu. Cesarete, korkaklığa, geri adım atmaya asla tahammülü yoktu. Meclis kürsüsüne çıkıyor, kalbinde olan neyse onu söylüyor, hakkı haykırıyordu. nbsp;

Ne yaptılar biliyor musunuz? Bu kahraman Trabzonluyu bir gece, tam 91 yıl önce 27 Mart gecesi Ankara'da alçakça şehit ettiler. Kardeşlerim, Ali Şükrü Bey'in katledilmesinin çok önemli bir manası var. Katiller, Ali Şükrü Bey'e suikast düzenlerken, aslında Meclis'teki her vekile korku salıyor, 'ayağınızı denk almazsanız, sonunuz Ali Şükrü Bey gibi olur' diyorlar. İnanın, 1950 yılına kadar, demokrasiye kadar hemen her vekilin üzerinde Trabzonlu Ali Şükrü Bey'in akıbeti, bir tehdit olarak sallanmıştır."

"1950'de merhum Menderes, bu korkuya karşı geldi' diyen Erdoğan, şöyle devam etti:

"O korkmadı, çekinmedi, sinmedi, cesaretle ortaya çıktı. Milletin sevgisini kazandı ve tek başına iktidara geldi. Ancak, 27 Mayıs ile birlikte Menderes'i milletinden kopartmak istediler. Aldılar, Yassıada'ya götürdüler, sonra da İmralı'da iki bakanı ile birlikte idam ettiler. Onlar, şehit oldular.

Orada da bir mesaj var. Orada da sonraki tüm milletvekillerine, bakanlara ve Başbakanlara bir mesaj veriyorlardı. 'Eğer bizim istediklerimizi yapmazsanız, bizim istikametimizde yürümezseniz, işte sizin de sonunuz Menderes gibi olur.' Siyasete de, bu noktada hükümetlere korku salıyorlardı. Kardeşlerim, merhum Trabzonlu Ali Şükrü Bey'e, merhum Başbakanımız Adnan Menderes'e yapılmak istenen ne ise işte bugün bize de yapılmak istenen aynı."

"Gereği neyse onun hesabını soracağız"

"Anamuhalefetin genel başkanı bana küfür ediyor, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı, benim Trabzonlu hemşehrime el kaldırıyor" diyen Erdoğan, vatandaşlara bunları görüp görmediklerini sordu. Erdoğan, "Bunlar anarşist. Sen nasıl olur da benim bir vatandaşıma yumruk sallarsın. Bunlarda edep, adap yok. Ben diyorum ki, gerçek yumruğu benim hemşehrilerim, Trabzonlu kardeşlerim, sandıkta bunlara vursun. İnşallah, Karadeniz'in dalgaları, çok daha farklı bir şekilde boğsun" şeklinde konuştu.

Erdoğan, "Statüko istikametinde değil, milletin istikametinde yürüdükleri için saldırıya uğradıklarını" ifade ederek, şöyle konuştu:

"Milletin, vatanın, bayrağımızın, Türkiye'nin çıkarı için çalıştığımız için bize yükleniyorlar. Kılıçdaroğlu, kalkmış 'helal ve haram' dan bahsediyor. Sen ne anlarsın helal haramdan? Sen zaten SSK'nın genel müdürü iken helal haramı bize gösterdin. Soydun, soğana çevirdin. O dönemleri hatırlayın. Hastanelerde çekilen sıkıntıları biliyorsunuz değil mi? Bizi, dışarıya sevk ediyorlardı. Şimdi istediğin hastaneye gidebiliyor, istediğin eczaneden ilacını alabiliyor musun? Kim sizin sevdalınız? Biz sizi Allah için seviyoruz. Onun için de biz bu millete efendi değil hizmetkar olmaya geldik. Farkımız bu. nbsp;

Pensilvanya, CHP, MHP'yi kiraladı, BDP'yi de kiraladı, bir kısım medyayı da kiraladı. Onlarla birlikte bazı işveren çevrelerini de şantajlarla emir komutası altına aldı. Şimdi bizi yıpratmak için gayret içindeler. Fakat, diyorum ki, 'Bak, benim abdestimden, namazımdan şüphem yok. Sen, abdestinden şüphesi olanlarla uğraş. Ama sen, şu anda ülkenin milli güvenliğini tehdit eden çalışmalar içerisindesin. Başbakanı dinleyemezsin, Cumhurbaşkanını, Meclis Başkanı ve bakanları dinleyemezsin. Hiçbir hakim bununla ilgili bir karar veremez. Ama bunlar, maalesef casusluk örgütü olduğu için, bizi dinlemeye varıncaya kadar bu yollara başvurdular. Adeta, düşünebiliyor musunuz, ülkeyi yönetenlerin haremine giriyorlar. Bunu, bir tehdit unsuru olarak kullanıyorlar. Ne yaparsanız yapın, elinizden ne gelirse gelsin, ininize gireceğiz, ininize. Eğer veya geç bunun şakası yok. Bu ülkeyi biz sokakta bulmadık, bu devleti sokakta bulmadık, gereği neyse onun hesabını soracağız."

Bu bir istikbal ve istiklal mücadelesidir

Başbakan Erdoğan, "Bu bir istikbal ve istiklal mücadelesidir. 'Bu bir istikbal mücadelesi' derken, bu mücadele Türkiye'nin geleceğini, istikbali ve istiklalini belirleyecek bir mücadeledir. Şöyle bir karar vereceğiz; gelecekte Türkiye'yi ya kasetler yönetecek, montajlar, tehditler, şantajlar yönetecek ya da Türkiye'yi siz yöneteceksiniz" dedi.

Bunların dersanelerinden yavrularınızı alın

Erdoğan, ''Bunların dersanelerinden yavrularınızı alın, kardeşlerim hiç çekinmeyin. Haftasonlarında cumartesi pazar "takviye kursları" adı altında Milli Eğitim Bakanlığımız ücretsiz olarak yavrularımıza eğitim-öğretim vereceğiz. Bunlar söğüşlediler. Bunların okullarından da çocuklarınızı alın. Devletin okulları bize yeter babalar, devletin okulları bize yeter. Dünyanın parasını alıyorlar, ondan sonra bir de napıyorlar, bir de kursa git. Yetti ya. Bunlar sülük gibi emdiler sülük ama sülük faziletli, sülük zararlı kanı emiyor, bunlar faydalı kanı emdiler'' diye konuştu.

Ceketinin üzerinden tansiyon ölçüyorlar

Başbakan Erdoğan, "Şimdi biz şehirlerde rekor katılımlarda miting yapıyoruz ya, inanın bu mitingi Pensilvanya'daki zattan gizlemişlerdir. Çünkü tansiyonu fırlar, onun için göstermemişlerdir ya da 'montaj' demişlerdir. Bunu kandırmak kolay. Ne olacak ceketinin üzerinden tansiyon ölçüyorlar. Hapları verişleri bile bir değişik. Ama dün İstanbul'u gördüyse inanın dizlerinin bağı çözülmüştür, tir tir titreyip yanlış yaptık demeye başlamıştır" dedi.

Pensilvanya'nın müridi oldu

Erdoğan, "Şimdi biliyorsunuz CHP'nin genel müdürü önceden güya solcuydu, sonra CHP genel müdürü olunca ulusalcı oldu. Şimdilerde 'bozkurt işareti' yapıyor herhalde MHP'li oldu. Artık çekinmiyor, doğrudan Pensilvanya'nın avukatlığına da başladı. 'Ergenekon'un avukatıydı, şimdi de 'yeni Ergenekon'un avukatı oldu. Birden bire yüz seksen derece döndü, çark etti. Pensilvanya'nın müridi oldu. Zaten kendisine 'Çark Kemal' derler" diye konuştu.

Politika
Kaynak: AA
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...