Temennim, hemen sınır dışını çıkmaları

Temennim, hemen sınır dışını çıkmaları
Politika Haberleri

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, terör örgütü PKK ü yelerinin sınırı terk etme sürecinin çok kısa zaman içinde başlamasını ümit ettiklerini söyledi.





Medeniyetler İttifakı Forumu'nun açılışının ardından düzenlenen basın toplantısına katılan Erdoğan, ''Nevruz'dan önce ateşkes bekliyor musunuz?'' sorusuna cevap verdi. Erdoğan, şunları söyledi: ''Şu anda bu süreç için tarih şöyledir veya böyledir demek mümkün değil. Ama hükümet olarak iktidar olarak en kısa zamanda böyle bir çözüm sürecinin başlaması beklentimizdir. Gayretimiz bu istikamettedir. Temennimiz odur ki çok k ısa bir zaman içerisinde netice alırız. Sınırı terk başlar, silahlar bırakılır ve böylece ülkemizin beklediği huzura, refaha da hep birlikte kavuşmuş oluruz.''

''ESED REJİMİ ER YA DA GEÇ GİDECEK''

Suriye kriziyle ilgili bir soruya da cevap veren Erdoğan, şöyle konuştu: ''Muhalif güçlerin burada verdiği mücadele her türlü takdirin üzerindedir. Bütün imkansızlıklara rağ men Suriye halkının demokratik mücadelesine zemin hazırlama gayretidir bu mücadele. Tabi bazı g örüntüde büyük olan ülkeler şu ifadeyi kullanıyorlar: Esed gidince yerine kim gelecek? Her zaman bir sözüm var. Büyük olaylar veya devrimler büyük liderleri doğurur. Bazen de liderler büyük olayları doğurur. Şimdi burada Suriye halk özgürlük mücadelesini verirken bizler komşuları olarak her türlü desteği veriyoruz. Vermeye de sonuna kadar devam edeceğiz. Açı k kapı politikasıyla Suriye'den bize sığınan kardeşlerimizi kabul etmeye devam edeceğiz. Fakat şunu çok açık-net söyleyebilirim. Er veya geç zalim, diktatör, otokratik rejimin bir numaralı sahibi olan Esed ve yandaşları gidicidir. Onların buna tahammül etmeleri artık mümkün değildir. Şu anda hepinizin de bildiği gibi bazı ülkelerin desteğiyle zor ayakta duruyor. Suriye halkının yanında tüm insanlık olarak yer alama mecburuz eğer demokrasiye, özgürlüklere inanıyorsak. Bunun içinde fikri özgürlükler vardır, inanç özgürl üğe vardır. İnanıyorum ki özgürlük mücadelesini verenler burada er-geç galip çıkacaklardır.''

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Eğer medeniyetler ittifakı diyorsak önce BM Güvenlik Konseyi'nin daimi üyeleri arasında bir ittifakı oluşturmamız lazım. Burada bir defa bir ittifak yok. Üyelerden bir tanesi 'hayır' dediği zaman mesele tıkanmıştır. Öyleyse bunun masaya yatırılması lazım. BM dünya barışını korumak için kurulmadı mı? Dünya barışına hizmet etmek için kurulmadı mı? Madem ki dünya barışına hizmet için kurulmuştur, o zaman BM'nin yeniden, şiddetle bir reforma ihtiyacı vardır" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Suriye'de yaşananlara ilişkin "Bütün bunlara karşı bizim eğer şu anda temsil ettiğimiz Medeniyetler İttifakı ise biz bu ittifakın gereğini yapmalıyız. Çünkü biz medeniyetler çatışması demiyoruz, medeniyetler ittifakı diyoruz. İttifakın gereğini yerine getirmemiz lazım. Öyleyse bunun için atılması gereken adımlar var" dedi.
Başbakan Erdoğan, BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun başkanlığında, Avusturya Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Michael Spindelegger, Medeniyetler İttifakı Yüksek Temsilcisi Nassir Abdulaziz Al-Nasser, eski Yüksek Temsilci Jorge Sampio ve İspanya Dışişleri Bakanı Jose Manuel Garcia Margallo'nun katılımıyla düzenlenen ortak basın toplantısına katıldı.
Erdoğan, konuşmasında, Medeniyetler İttifakı'nın, kültürler ve medeniyetler arasında, diyalog alanında başlıca uluslararası girişim niteliği kazanmasından dolayı büyük bir memnuniyet duyduğunu vurguladı.
Az önce açılışını yaptıkları Viyana Forumu'nun, Medeniyetler İttifakı'nın bugüne dek elde etmiş olduğu kazanımların pekiştirilmesi bakımından ö nem arz ettiğini dile getiren Erdoğan, "Viyana Forumu, ittifakın tabii finansal altyapısının güçlendirilmesi amacıyla geçtiğimiz yıl İstanbul'da düzenlemiş olduğumuz İştirakçiler Forumu'nun devamı niteliğinde bir taahhüt oturumunu da kapsıyor. Diğer yandan bu forum, Medeniyetler İttifakı Yüksek Temsilciliği görevinin el değiştirmesine de sahne olacak. Tüm bu nitelikleriyle Viyana Forumu'nun, Medeniyetler İttifakı Girişimi bakımından hiç şüphesiz yeni bir dönüşüm olduğunu sonuç bildirgesinde de göreceğiz" diye konuştu.

Forumun özellikle "Çoğulculuk ve Diyalog İçinde Sorumlu Liderliğin Teşviki" başlığıyla düzenleniyor olmasını da anlamlı ve zamanlı buldu ğunu ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:

"Çoğulculuk ve diyalog kavramları, barış içinde bir arada yaşama veya ç oklukta birlik diye ifade ettiğimiz, özellikle bizim yaşama kültürümüzün güçlendirilmesi bakımından anahtar kavramlardır. Bu kavramların somutlaştırılmas ı noktasında en başta biz siyasetçilere önemli görevler düşüyor.

Sayın Ban Ki-mun'un ifadesiyle de şu anda dünyanın gündeminde, adı na soykırım mı diyebiliriz veya mezhepler arası çatışma mı diyebiliriz veya bir iç savaş mı diyebiliriz, şu anda Suriye'nin geldiği nokta ortadadır. Bunu bir kenarda bırakamayız. 70 bin insan, çocuk, kadın, yaşlı ölmüştür. Şu anda ciddi manada Türkiye, Ürdün, Lübnan yaklaşık 700-750 bin insan buralara iltica etmiştir, kaçmıştır. Sadece benim ülkemde şu anda 250 bine yakın insan, gerek çadır kentlerde gerek konteyner kentlerde gerekse evlerde barınma durumundadır ki bu insanların bütün ihtiyaçlarını, her şeyini Türkiye olarak karşı lamayla karşı karşıyayız. Tabii kendi evlerinde, kendi vatanlarında yaşamak farklı bir şey. Siz istediğiniz kadar bu çadır kentleri güzel değerlendirin, onarın, yapın, bu hiçbir zaman onun yerini tutmayacaktır. Tabii bütün orada çocuklarıyla beraber, kampları gezdiğimiz zaman gördüğümüz hal gerçekten üzücüdür."
Erdoğan, "Tabii bütün bunlara karşı bizim eğer şu anda temsil ettiğimiz Medeniyetler İttifakı ise biz bu ittifakın gereğini yapmalıyız. Çünkü biz medeniyetler çatışması demiyoruz, medeniyetler ittifakı diyoruz. İttifakın gereğini yerine getirmemiz lazım. Öyleyse bunun için atılması gereken adımlar var" ifadesini kullandı.
Somali, Mali, Kongo Demokratik Cumhuriyeti ve Myanmar'daki gelişmelere dikkati çeken Erdoğan, "Bütün bunları eğer görmezlikten gelirsek insanlık kaybeder, bizler özellikle siyasetçi olarak kaybederiz. Bu bağlamda Dostlar Grubu'na üye ülkelerin yanı sıra basın kuruluşlarının, sivil toplum örgütlerinin, akademisyenlerin ve dün burada tabii 94 ülkeden gençlerin bir araya gelmesiyle gençliğin alacağı sorumluluk, mesuliyet çok önemlidir diye düşünüyorum" dedi.
Erdoğan, bu organizasyona ev sahipliği yapan Avusturya Hükümeti'ne teşekkür etti.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...