Savcının açıklamasına CHP'li Koç'tan sert tepki

Kemal Kılıçdaroğlu'nun dün kendine yönelik sözleriyle ilgili olarak DHA'ya yaptığı açıklamaya CHP kanadından ilk tepki Haluk Koç'tan geldi
Savcı Demir CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun dün kendine yönelik sözleriyle ilgili olarak DHA'ya yaptığı açıklamaya CHP kanadından ilk tepki Haluk Koç'tan geldi
CHP'Lİ KOÇ: HADDİNİ AŞAN KÜSTAH SAVCI KONUŞMAYA DEVAM EDİYOR
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, basın toplantısı düzenleyerek gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu ifadeye çağıran savcı Mehmet Demir'i sert bir dille eleştiren Koç, "Haddini aşan bir savcı hala konuşmaya devam ediyor. Haddini aşan küstah yanıtlar vermeye çalışıyor. Biz 'sehven savcı' olanları muhatap almıyoruz. Bizim muhataplarımız cumhuriyet savcılarıdır. Herkes haddini bilsin. Herkes, aklı kadar, boyu kadar konuşsun" ifadelerine yer verdi.
Meclis Başkanı Çiçek'i sert bir dille eleştiren Koç, "TBMM makamı, iktidar amigoluğu veya protokol maskotluğu koltuğu değildir. Herkes kendine gelecek sayın Çiçek de dahil. Üzerindeki görevi yerine getirme koltuğudur. Zaman zaman münafıkların kullandığı bir yönetimi, siyasette tercih etmişlerdir. Siz benim imanımı sorgulayamazsınız. 'Hem ben zaten daha önce Hacca da gitmiştim.' tarzında kurdukları cümleler ibretliktir" dedi.
Rıza Zarraf'a da ağır eleştirilerde bulunan Koç, "Cari açıksavar Zarraf. Uçaksavar gibi mübarek. İran'da bütün mal varlığı alınan bir örnek var bizde ise Zarraf gibi bizdeki yandan kanalda, Türk bayrağı önünde hayırsever iş adamı rolünde. Zencani, İran tarafından gözden çıkarıldıysa, Zarraf, Türkiye ilişkileri de birilerinin istihbarat oyuncağı haline getirilmiş, riskli bir duruma ulaşmış olabilir" dedi.
Meclis'te 4 eski bakanla ilgili fezlekelerin görüşülmesine değinen Koç, "TBMM'de milletle saklambaç oynatarak adeta yolsuzluk ve rüşvet olayları ile ilgili fezlekeler görüşüldü. CHP'nin 4 ayrı bakanla ilgili ayrı ayrı verdiği soruşturma önergesi teklifleri, iktidar oyları ile reddedildi. Artık bulunduğunuz makamı, işgal altında bir makama çevirdiğinizi siz de fark etmelisiniz. Televizyon yayının engellenmesi, milletin tanıklığından korkmaktır. Millet ile saklambaç oynamak. Türkiye'de uygulanan genel sansürün, Meclis Başkanı eliyle de Meclis'te devam ettirilmesi girişiminden başka bir şey değildir" diye konuştu.
"TELEKOM'A KEDİ GİRDİ ESPRİSİ İLE BU DA ENGELLENMİŞTİR"
Meclis Başkanı Çiçek'in aldığı sansür talimatını yerine getirdiğini ileri süren Koç, "TBMM TV'nin internet üzerinden yaptığı yayın da herhalde Telekom'a kedi girdi esprisi ile bu da engellenmiştir. Sayın Çiçek'e nasıl tanık oluyor Türk milleti, ulvi, vicdani, monoton bir konuşma üslubu ile zaman zaman gündemi yorumlayan bir siyasi kimlik. Maalesef sayın Cemil Çiçek, bu özelliklerin hepsini yitirmiştir. Aldığı sansür talimatını yerine getiren kişi konumuna geçmiştir. Bu dönemdeki demokrasi sabıkaları listesinin en başında yerini tartışmasız sağlamış durumdadır" açıklamasında bulundu.
"TBMM MAKAMI, İKTİDAR AMİGOLUĞU VEYA PROTOKOL MASKOTLUĞU KOLTUĞU DEĞİLDİR"
Meclis Başkanı Çiçek'i sert bir dille eleştiren Koç, "TBMM makamı, iktidar amigoluğu veya protokol maskotluğu koltuğu değildir. Herkes kendine gelecek sayın Çiçek de dahil. Üzerindeki görevi yerine getirme koltuğudur. Zaman zaman münafıkların kullandığı bir yöntemi, siyasette tercih etmişlerdir. Siz benim imanımı sorgulayamazsınız. 'Hem ben zaten daha önce Hacca da gitmiştim.' tarzında kurdukları cümleler ibretliktir. Bunlar münafıkların siyasette kullandıkları cümlelerdir. Ortada belgelere dayalı çok ağır iddialar var. Neden kendinizi komik duruma düşürüyorsunuz eski bakanlar" ifadelerine yer verdi.
"YARGI DÜZENLEMESİ, HAKİM SAVCI DÜZENLEMELERİ SİZİN TRİBÜNLERDE"
Hükümeti ve bakanları eleştiren Koç, "Hükümetin başı arkanızda çünkü iddiaların ucu kendisine geliyor diye çekiniyor. Gözünü karatmış, her kavramın içini boşaltıyor. Her kurumu, zücaciye dükkanına girmiş fil gibi dağıtmakla meşgul. Yargı düzenlemesi, hakim savcı düzenlemeleri sizin tribünlerde. Arkanızda bir çoğu vicdanen kabul etmese de yaşananları, siyasi gereklilik biat talimat ne derseniz deyin. Sizin lehinize oy kullanamaya koşullanmış bir iktidar grubu var. Bütün bu pis ilişkilerde, adınız iddialarda, belgelerde yer alacak hem de yavuz hırsız ev sahibini bastırır misali, üste çıkmaya çalışacaksınız" diye konuştu.
"BU KOMİSYON BİR İBRET KOMİSYONU OLACAKTIR"
Fezlekelere ilişkin kurulan araştırma komisyonunun 'ibret komisyonu' olacağını belirten Koç, "Yeterince maskara oldunuz konuştukça batıyorsunuz. İktidar parmakları ile aklanacağınızı sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Bu komisyon bir ibret komisyonu olacaktır. Yüce Divan'da yargılamaya red oyu veren her AKP'li bu iddiaların suç ortağı konumuna düşmüş olacaktır. CHP 4 üyesi ile birlikte bu komisyonda titizlikle görev yapacaktır" dedi.
"SAATÇİ BAKAN AHLAKEN DE ESKİMİŞ BİR BAKAN"
Koç, "Meclis'te herkesin gözünün içine baka baka yalan söylüyor. Bu münafık söylemlerle beraber, ben de 35 yaşında Hacca gitmişimin arkasına saklanarak bu kürsüden ifade edilebildi. Bu saati gazete gördüm çok beğendim yanımda şu şu kişiler vardı diye açıklama yaptı. Firmadan yanıt geldi, biz asla gazeteye ilan vermeyiz diye. Bir başka açıklama daha geldi. Garanti belgesi üzerinde isim yazmaz diye" dedi.
"YETERİNCE MASKARA OLDUNUZ DEBELENDİKÇE BATIYORSUNUZ"
Koç, "Yeterince maskara oldunuz debelendikçe batıyorsunuz. Kurulan komisyon sadece soruşturma komisyonu olarak görev yapmıyor herkesin odağında olan bir komisyon" dedi.
"ZARRAF, TÜRKİYE İLİŞKİLERİ DE BİRİLERİNİN İSTİHBARAT OYUNCAĞI HALİNE GETİRİLMİŞ OLABİLİR"
Rıza Zarraf'a da ağır eleştirilerde bulunan Koç, "Cari açıksavar Zarraf. Uçaksavar gibi mübarek. İran'da bütün mal varlığı alınan bir örnek var bizde ise Zarraf gibi bizdeki yandan kanalda, Türk bayrağı önünde hayırsever iş adamı rolünde. 'Konuşursam hepinizi mahvederim' tehdidi ile elini kolunu sallayarak, Türkiye'de dolaşıyor. Siyaset uluslararası ilişkiler bu tarz şantajlarla işleniyorsa, Türkiye'de sorumlu noktalarda bulunanlar, ağır bir töhmet altına girmişler demektir. ABD, İran yakınlaşmasından sonra, Zencani, İran tarafından gözden çıkarıldıysa, Zarraf, Türkiye ilişkileri de birilerinin istihbarat oyuncağı haline getirilmiş, riskli bir duruma ulaşmış olabilir. Gözleri doymayanlar bulundukları yerleri zenginleşme aracı olarak bulanlar, sadece kendilerini değil ülkeyi de zarara sokuyorlar. Bu kişilerin vebali sanıldığından çok daha büyüktür. Algı operasyonları oluşturarak, gerçekleri örterek bir yere varamazlar" diye konuştu.
"HADDİNİ AŞAN KÜSTAH SAVCI KONUŞMAYA DEVAM EDİYOR"
Koç, "Yeniden yargılanmanın önünün açılması için hala bir adım atılmıyor. Yargı nedir gözü bağlı elinde terziyi tutan genç bir kız rolündedir. Haksızlığa uğrayan insanlar birer birer ölüyorlar, cezaevindeler. Ne hükümetin ne de adalet bakanlığın attığı bir adım yok. Bu mahkemelerde verilen kararların kesinleşen hükümlerin yargıya taşınmasını talep ettik. Haddini aşan bir savcı hala konuşmaya devam ediyor. Haddini aşan küstah yanıtlar vermeye çalışıyor. Biz sehven savcı olanları muhatap almıyoruz. Bizim muhataplarımız cumhuriyet savcılarıdır. Herkes haddini bilsin. Herkes, aklı kadar, boyu kadar konuşsun" ifadelerine yer verdi.
"ULUDERE'DE VUR EMRİNİN KENDİNİN VERDİĞİ BELLİ OLDU"
Dersim katliamı üzerinden Başbakan Erdoğan'ı eleştiren Koç, "Başbakanın speküle ettiği konu Dersim katliamı ve CHP'yi suçlama vs. Açık söylüyorum CHP, tüm belgelerin açıklanması için talepte bulundu. Sivas'ta 38 can yakılırken kılını kıpırdatmadı. O sürecin sanıklarını daha sonra kendi özel avukatlığına getiren ya da milletvekili yapan o sanıklarla ilgili dava, zaman aşımından düştüğünde hayırlı olsun temennisinde bulunan daha yeni Uludere'de vur emrinin kendinin verdiği belli olan bir kişi, bu dönemin sorumluluklarını taşımayacak. CHP'ye laf söyleyecek" diye konuştu.
"3 YILDIR ELİ, KOLU, DİLİ BAĞLI OLAN BİR CEMİL ÇİCEK"
Meclis Başkanı Çiçek'in, Engin Alan'ın cezaevinden çıkmasını öngören bir kanun teklifine ilişkin bir soruya Koç, "3 yıldır eli, kolu, dili bağlı olan bir Cemil Çicek" diye yanıt verdi.
"CUMHURBAŞKANLIĞI ADAYLIĞI İÇİN ÖNÜMÜZDE DAHA SÜREÇ VAR"
Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin Koç, "Daha öncede başkanımız açıkladı, medyada tartışılması gereken isimden ziyade, niteliklerdir. Demokrasiden yana olmalı, şaibeli olmamalı, tertemiz olmalı. Herkesin benim cumhurbaşkanı diyebileceği kimliği taşımalı, kavgacı değil, ödün vermeyen bir kişi olmalı bunları ifade ettik. Herkes CHP adayını merak ediyor. Bizimde istişarelerimiz oluyor. Söylediğim profil halinde olmalıdır. Önümüzde daha süreç var" açıklamasında bulundu.
O SAVCI DHA'YA KONUŞTU
Görevlendirme yazısını bugün aldığını ve buna itiraz edeceğini söyleyen Savcı Demir CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun dün kendine yönelik sözleriyle ilgili olarak DHA'ya konuştu.
İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mehmet Demir, CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nun dün grup toplantısında kendisi hakkında söylediği sözlerle ilgili olarak şunları söyledi:
'DİPLOMALARI YARIŞTIRACAK OLURSAK'
"1- Diplomayı nerden aldığımı sormuş. Ben 1983 İstanbul Hukuk Fakültesi mezunuyum. Diplomayı Kılıçdaroğlu'ndan almadım. Eğer diplomaları yarıştıracak olursak; diplomaları yan yana koyduğumuzda Kılıçdaroğlu'nun diploması benim diplomam yanında gözyaşları içinde kalır. Benim diplomamın sadakasını versem Kılıçdaroğlu'nun diploması 15 yıl açlık çekmez.
'BEN KAHRAMANMARAŞLI MEHMET DEMİR'İM'
2- Bana, 'sen kimsin' demiş. Ben Kahramanmaraşlı Mehmet Demir'im. Soyum sopum bellidir. Afşin Bey'in torunuyum. Cumhuriyet Savcısıyım. Bu husus böyle bilinsin.
'BOZULMAMIŞ SAYGISIZ'
Ayrıca bana, 'savcı bozuntusu' demiş. Yaptığım işi hiç eleştirmeden doğrudan şahsıma saldırmış. Ben de çıkıp şimdi O'na, 'bozulmamış saygısız' veya 'bozuntu olmayan nezaketsiz' desem ayıp olmaz mı?
'SUÇDUYURUSUNDA BULUNACAĞIM'
Yasama üyesi olan bir şahsın yargı mensubu olan bir Cumhuriyet savcısına bu kadar ayarı kaçmış şekilde saldırması ve hakaret etmesi suçtur. Hem suç duyurusunda bulunacağım hem de tazminat davası açacağım.
Sehven çıkarılmış ve bu şekilde olduğu açıklanmış bir davetiye nedeniyle şahsıma yönelik bir linç girişimi ve hakaret eylemleri hakkaniyete uygun değildir.
"HSYK'NIN İŞLEMLERİ ŞAİBELİDİR"
HSYK'nın kararı usule, yasaya, nezakete ve adalete uygun değildir. Sehven davetiye göndermenin müeyyidesi de bu değildir. Hakkımda daha önce inceleme veya soruşturma başlatmadan geçici görevle Edirne'ye göndermesi şaibeli bir işlemdir.
Kaldır ki 4 ay önce adalet.org isimli sitede yazdığım bir yazıda da belirttiğim gibi 26 Aralık 2013'ten sonra darbeye destek anlamına gelecek açıklamalar yapan HSYK'nın 13 üyesi şaibeli hale gelmiştir. O yazıda da belirttiğim gibi benim hakkımda da yapacakları bütün işlemler şaibelidir.
GÖREVLENDİRME YAZISI SAVCI DEMİR'E ULAŞTI
6 Mayıs tarihli HSYK yazısı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na hitaben yazıldı. Savcı Mehmet Demir'i Edirne'de geçici yetki ile görevlendiren kararın 2802 sayılı kanunun 47. maddesi gereğince ve "oy çokluğu" yla alındığı bildiriliyor. 1 üyenin muhalefetiyle alınan söz konusu kararın ilgiliye tebliğ edilmesi isteniyor. Savcı Demir, Kılıçdaroğlu'nu şüpheli sıfatıyla ifadeye çağırmış, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, işlemin "sehven" yapıldığını açıklamıştı.