Savaşta bile böyle yapılmaz

Kaynak: İHA
- Güncelleme:
Savaşta bile böyle yapılmaz
Politika Haberleri  / İHA

Suriye'deki durumun ordunun halkına karşı yürüttüğü bir katliam kampanyasına dönüştüğünü savunan Bakan Davutoğlu, "Daha önce gösteri yapanlara mermilerle müdahale edilirken şimdi şehirler top ateşine tutuluyor. Bu savaş şartlarında dahi kabul edilebilir bir tutum değildir" deyip dünyaya çağrıda bulundu.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, uluslararası topluma çağrıda bulunarak, "Suriye rejimine süratle insani yardımların başta Humus olmak üzere Suriye'nin şehirlerine ulaşması konusunda her türlü baskının yapılması gerekiyor. BM'nin buralara ulaşımının sağlanması elzemdir" dedi.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, İtalyan Dışişleri Bakanı Giulio Terzi di Sant'Agata ile çalışma kahvaltısında bir araya geldi. Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) süreci ve ortadoğudaki gelişmeler başta olmak üzere çeşitli konuları ele alan ikili, görüşme ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
Toplantıda ilk olarak söz alan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, İtalya ile Türiye arasındaki ilişkiler ile ilgili bilgiler vererek, "İtalya ile 2008 yılında 18 milyar dolar olan ticaret hacmimiz bu yıl 21 milyar doları aştı. Bu ilişkilerimizin ekonomik göstergesi bakımından sevindirici. Siyasi ilişkilerimiz zaten yakın diyalog içerisinde son derece iyi bir şekilde seyrediyor" dedi.
Görüşmelerinde Türkiye'nin AB sürecinin gündeme geldiğini belirten Davutoğlu, "Türkiye'nin AB yolundaki en önemli engel, siyasal bir sorun olarak önümüze konan Kıbrıs'taki müzakere sürecinin nihayete ermemiş olmasıdır. İtalya ile bu konudaki görüşleri açık şekilde paylaştım. Çok arzu etmemize ve açık mesajlar vermemize rağmen Birleşmiş Milletler (BM) nezdinde görüşmeler istenen hızda yürümüyor. İnşallah kısa sürede bu durum aşılır ve 30 Haziran'a kadar bir çözüm bululnur. Hep beraber AB'nin bir barış birliği olarak kurulması yönünde ciddi bir adım atarız. Ancak böyle bir çözüm olmaması durumunda güney Kıbrıs'ın tek taraflı AB dönem başkanlığını tanımayacağımızı İtalya ile paylaştık" diye konuştu.


İNSANLIK FACİASI
Bakan Davutoğlu, İtalyan meslektaşına Ortadoğu ve özellikle Suriye'deki gelişmelerle ilgili bilgi aktardığını da ifade ederek, "Suriye'de son günlerde yaşananlar bir insanlık faciasıdır. Hiçbir otorite, devlet, kendi vatandaşlarına dönük böylesine bir toplu katliamı mazur gösteremez. Artık uluslararası toplumun bu konuda sesinin daha gür çıkması ve katliama 'dur' demesi vakti gelmiştir. BM İnsan Hakları Konseyi'nde Türkiye'nin öncülüğünde yeni bir tasarı kabul edildi. Biz bu baskıları arttıracağız. Suriye'nin dostları İstanbul Konferansı'na giden süreçte bir taraftan insani yardım koridorlarının açılması ve süratle insani yardımların başta Humus olmak üzere Suriye'nin şehirlerine ulaşması konusunda her türlü baskının yapılması gerekiyor. BM'bin buralara ulaşımının sağlanması elzemdir" şeklinde konuştu.


SARAYBOSNA GİBİ
Suriye'deki durumun ordunun halkına karşı yürüttüğü bir katliam kampanyasına dönüştüğünü savunan Davutoğlu, şunları söyledi: "Daha önce gösteri yapanlara mermilerle müdahale edilirken şimdi şehirler top ateşine tutuluyor. Bu savaş şartlarında dahi kabul edilebilir bir tutum değildir. Alandaki durum gittikçe Saraybosna'yı andırır duruma gitmektedir. Uluslararası toplumdaki mutabakat eksikliği, Suriye rejime bu cesareti vermektedir. Biz Türkiye olarak çeşitli platformlarda Suriye yönetimine en kararlı mesajın verilmesi gerektiğin ifade ettik. Suriye yönetimi her gün bir insanlık suçu işlemektedir. Özellikle insani yardım yollarının kesilmiş olması, BM temsilcilerinin Suriye'ye kabul edilmemesi ayrı bir suçtur"
Bakan Davutoğlu, Türkiye'nin Suriye yönetimi ile 9 ay boyunca temaslarını sürdürdüğünü hatırlatarak, "Tek hedefimiz kan dökülmeden reformların gerçekleşmesi idi. Maalesef bu çalışmalarımız cevapsız kaldı. Suriye yönetimi yanlış mantıkla hareket etti. İçeride gösteri yapanlara terörist, dışarıda toplantı yapanlara hain dedi. Her gösteriyi terör, her toplantıyı ihanet olarak görürseniz reformların anlamı kalmaz. Suriye yönetimi istedi ki kendi denetiminde reformlar yapılsın ve sistem işlemeye devam etsin. Şimdi ise bu kadar çok katliam yapıldıktan sonra bir diyalog şansını tümüyle kapatıyor Suriye yönetimi. Ama bir geçiş sürücü öngören Yemen modeli gibi modeller tartışılabilir. Halkın devletin geleceğini tayin etme hakkının halka verilmesini istiyoruz. Artık vakit geçirilmeden Arap Ligi planı uygulanmaya konmalıdır. Güvenlik güçlerini sorumsuzca kullanan bir rejimin reform yapabileceğini iddia etmek ne Suriye halkı açısından ne de uluslar arası toplum açısından inandırıcı değildir. Arap Ligi Planı BM Genel Kurulu'nda kabul görmeli ve uygulanmalıdır" ifadelerini kullandı.
Bakan Davutoğlu, Hindistan ve İtalya arasında Hint Okyanusu'nda yaşanan gerginliğe de değinerek, "Hint okyanusunda Somalili korsanlar nedeniyle güvenlik sorunu olduğu aşikar. Ben değerli dostumdan detaylı olarak dinlediğimde iki tarafın da karşılıklı olarak ellerindeki verileri paylaşmasıyla sorunun aşılabileceği kanaatini edindim. Önemli olan samimiyetle karşılıklı olarak konuyu paylaşmaktır. Bizim için ilkesel olan durum uluslar arası sularda serbest seyrüseferin yapılmasıdır. Serbest seyrüsefer anlamında İsrail müdahalesine en sert tepkiyi veren ülkedir Türkiye" şeklinde konuştu.
Bakan Davutoğlu, bugün dini cemaat temsilcileri ile bir araya geleceğinin hatırlatılması üzerine ise şunları söyledi:
"Aslında epeydir yapmayı düşündüğü ama program yoğunluğu nedeniyle gerçekleştiremediğim bir ziyareti gerçekleştireceğim. Bütün dini cemaatlerimiz bizim vatandaşlarımız olarak demokratik haklarını etkin şekilde kullanmaları temeldir. Son dönemde bu çerçevede önemli gelişmeler yaşandı. Türkiye'de var olan dini hoşgörü anlayışının tüm bölgede sağlanmasını amaçlıyoruz. Şu anda dünyada ve özellikle bölgemizde en fazla ihtiyaç hissettiğimiz husus dini ve etnik gruplar arasındaki uyum, karşılık saygı ve bir arada yaşama iadesidir. Bunun olmadığı dönemlerde ne büyük acılar balkanlarda yaşandığını biliyoruz"

Kaynak: İHA
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...