'Milletin hayır duası galip gelecek'

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Yahya Kemal Beyatlı Gösteri Merkezi'nde düzenlenen "Tokatlılar Buluşması"nda yaptığı konuşmada, hem İstanbul'daki Tokatlılara hem de Tokat'taki kardeşlerine teşekkür borçlarının olduğunu söyledi.

Yalçın Akdoğan, "10 Ağustos'ta Cumhurbaşkanlığı seçiminde Tokat'ta yüzde 63 ile Tayyip Erdoğan'a sahip çıktığınız için her birinize teşekkür ediyoruz. Allah sizlerden razı olsun diyoruz" diye konuştu.

Tokatlıların her zaman yanlarında olduğuna dikkati çeken Akdoğan, şu anda çok büyük bir mücadele sürdürüldüğünü, 7 Haziran'ın herhangi bir seçim gibi değerlendirilemeyeceğini anlattı. Bu seçimi "adeta bir referandum" şeklinde niteleyen Akdoğan, bir yanda eski Türkiye'ye dönmek isteyenlerin, diğer yanda ise yeni Türkiye'yi kurmak isteyenlerin bulunduğunu aktardı.

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"O eski Türkiye'yi sizler hatırlıyorsunuz. Neydi o? Koalisyonlar dönemi, batık bankalar dönemi, terör dönemi, yüksek enflasyon dönemi, krizler ülkesi bir Türkiye. İşte birileri diyor ki; 'O 2002'ye dönelim.' Yani 'hasta adam' diyorlardı Türkiye'ye. Hasta adam yoğun bakımdaydı, makineye bağlı yaşıyordu. O makine IMF makinesiydi. Türkiye'nin gözü görmez, sesi çıkmaz, nbsp; parmağını oynatamaz. İşte o yoğun bakımdaki hasta adam ayağa kalktı, koşmaya başladı, uçmaya başlıyor. Bundan rahatsızlık duyuyorlar. 'Bu Türkiye çok oluyor, çok. Bu Türkiye'nin sesi çok çıkıyor' diyorlar. Olup biten her şeyi görüyor, dünyanın her bir yerine eli uzanıyor, yardım eli uzanıyor. Mazlumların gür sesi oluyor. Evet bundan sonra Türkiye'nin sesi daha çok çıkacak inşallah. Mazlumlar ve mağdurlar için çıkacak. Onlar bizi o karanlık günlere götüremeyecekler."

"Karşımızda şer cephesi oluştu"

Karşılarında şer cephesi oluştuğunu ifade eden Akdoğan, AK Parti'nin 2002 yılında iktidara geldiğini hatırlattı.

Akdoğan, "Biz bu Refah Partisi'ni kısa sürede alaşağı etmiştik, aynı şeyi bunlara da yaparız" denildiğini anlatarak, şöyle devam etti:

"Hemen karalama kampanyası başlattılar. 'İrtica geliyor, laiklik elden gidiyor' dediler. 'Türkiye İran mı oluyor' dediler. Bunlar tutmadı. Sonra fiili müdahalede bulundular, 'e-muhtıra' verdiler. Kapatma davası açtılar. O da tutmadı. Sonra Gezi olayları başlattılar, insanları sokağa döktüler. O da tutmadı. Ardından yargı darbesi yapmak istediler. 17 Aralık skandalı. O da tutmadı, arkasından dediler ki; 'Bu CHP ile MHP'ye ittifak yaptıracağız yerel seçimlerde' o da tutmadı. Dediler ki; 'Bu iki tanesiyle olmadı, 14'ünü bir araya getirelim, çatı aday çıkaralım' dediler. Yine AK Parti'nin bileğini bükemediler. Şimdi hepsi birleşti yeni bir senaryo devreye girdi. Bunun adı; kaos planı. HDP'nin peşine takıldılar, onu parti olarak seçime soktular. Şimdi diyorlar ki, 'Bu barajı geçerse AK Parti hükümet kuramaz, AK Parti'yi deviririz.' Barajı geçmezse ortalık karışır, geçerse yine ortalık karışır, hükümet kurulamaz, Türkiye krizlere sürüklenir, o darbeci, vesayetçi anlayış yeniden vesayet düzeni kurar."

"HDP Paralel çeteyle kol kola girmiş durumda"

HDP'nin kendi varlığına karşı olan darbeci, vesayetçi odaklarla Çözüm Süreci'nin düşmanı olan Paralel çeteyle şu anda kol kola girmiş durumda olduğunu dile getiren Akdoğan, "Onların hesabı da şu; Türkiye tekrar krize sürüklenirse, kaos oluşursa biz de buradan özerklik ilan ederiz, Türkiye'de kanton oluştururuz. Onların derdi de o" değerlendirmesinde bulundu.

"Bir oy oyunu bozar"

Türk milletinin, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bunlara izin vermeyeceğini vurgulayan Yalçın Akdoğan, şunları kaydetti:

"Türkiye bunlara pabuç bırakmaz. Millet bu oyunu bozar. Sizler her zaman bu oyunu bozdunuz. Türkiye IMF'ye borcunu ödedi, 23,5 milyar dolar. Avrupa küçülüyor, yatırımları durdurdu. Türkiye, dev projeler başlattı. 3. köprü, 3. havalimanı. İşte onun için 'Çok oluyor Türkiye' dediler. Birileri düğmeye bastı, insanları sokağa döktüler. İki hafta sonra Mısır'da darbe yaptılar. 'Mısır'ın Tayyip'i devrildi' dediler. Buna karşı millet ne dedi? nbsp; 'Adnan Menderes'i astınız, Özal'ı zehirlediniz, Tayyip Erdoğan'ı yedirmeyiz' dedi. Evet sizler bu oyunu hep bozdunuz. Bir oy, oyunu bozar. Sizler o bir oyla gidip bütün bu oyunu bozacaksınız. Bir tarafta CHP'si, MHP'si, HDP'si, öbür tarafta terör örgütleri PKK'sı, KCK'sı, DHKP/C'si, Paralel çetesi hepsi bir araya geldi ama bizim yanımızda sadece millet var. Milletin hayır duası bunların beddualarına galip gelecek inşallah. Bu oyunu hep birlikte bozacağız."

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, MHP'nin bir zamanlar "asın" diye ip attığını, şimdi beraber ip atladıklarını ifade ederek, "Bir taraftan CHP tutmuş, öbür taraftan HDP. MHP ile beraber ip atlıyorlar" şeklinde konuştu.

"Bunlar hala ceberut, hala terörist"

HDP'nin Doğu'da başka, Batı'da başka olduğunu dile getiren Akdoğan, "Bunlardan Türkiye partisi olur mu?" dedi.

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, şu görüşleri aktardı:

"Eşcinsel aday çıkarandan, din dersini kaldırmak isteyenden, Diyanet'i kapatmak isteyenden, Türk askerine kurşun sıkandan Türkiye partisi olur mu? Olmaz. Selahattin Demirtaş, kıbleyi nişan taşına çevirdi. Bir taraftan 'Robin Hood olduk' diyorlar. Ya senin nerenden Robin Hood oluyor? Sen gariban Kürt'ü, senin terör örgütün haraca bağlamış haraca. Sizin gücünüz gariban Kürt'e yetiyor. Onun yolunu kesiyorsunuz, ona kepenk kapattırıyorsun. Oy vermeye giderken ona baskı yapıyorsun. Bu PKK terör örgütü Kürt'e zulüm ediyor. Bugün hizmet eden devlet var, tehdit eden bir örgüt var. Yatırım yapan bir devlet var, baskı kuran bir örgüt var. Devlet demokratikleşti ama bunlar hala ceberut, hala terörist, bunlarda bir değişiklik olmadı."

"Hala insanları tehdit ediyorsunuz"

Akdoğan, Kürtlerle ilgili ne yapıldıysa AK Parti'nin yaptığını söyledi. "HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş oyun hamur oldu, oyun hamuru" diyen Akdoğan, Demirtaş'ı yoğurup durduklarını, onun üzerinden imaj çalışması yapıldığını anlattı.

Akdoğan, Demirtaş'ın doğuda ayrı batıda ayrı imajı olduğunu dile getirerek, "Siz doğuda hala bugün insanları tehdit ediyorsunuz. Şırnak'ta iki tane HÜDA PAR'lıyı kim öldürdü? Bizim adaylarımıza kim saldırdı?" diye konuştu.

AK Parti'nin mayıs ayının ilk 3 haftasında 96 defa saldırıya uğradığını ifade eden Akdoğan, "Nerede o sözde aydınlar? Niye sesleri çıkmıyor? Bunlar 'çiçek çocuk' muamelesi görmeye alışmışlar. Bunları eleştirmeyeceksiniz, bunlar kutsal varlık. Dokunulmaz varlık. Biz biraz eleştiriyoruz krize giriyorlar, yaygara koparıyorlar. Biri diyor ki 'konuşmasın', biri diyor ki 'çenesini kapatsın', biri diyor ki 'sivri dilini yutsun'. Yani sen dağdan geldin bağdakini mi susturacaksın. AK Parti'nin özgürlük ortamında sen konuşuyorsun" değerlendirmesinde bulundu.

Akdoğan, bunların gerçek yüzünü herkesin gördüğünü ve bildiğini ifade ederek, Çözüm Süreci'ni vadeden tek partinin AK Parti olduğunu, AK Parti varsa güven, istikrar, Çözüm Süreci ve yeni anayasa olduğunu söyledi.

"Bunlar koalisyon bile kuramaz"

"Onlar Türkiye'yi karanlık günlere götürmek istiyorlar. Biz inşallah hep birlikte o aydınlık günlere ulaşacağız. Yeni Türkiye'yi inşa edeceğiz" diyen Akdoğan, rehavete kapılmanın kendilerine yakışmayacağını, herkesin 8 Haziran'ı düşünerek oy kullanması gerektiğini aktardı.

Akdoğan, herkesin 8 Haziran sabahı nasıl bir iktidar istediğini düşünmesini isteyerek, şöyle devam etti:

"Güven veren, güçlü bir iktidar mı yoksa 'eyvah eyvah' deyip ne olacak şimdi tekrar krizler, koalisyonlar... Bunlar koalisyon bile kuramazlar. Bunlar muhalefette koalisyon kurdular. Şimdi Tokat'ta kardeşlerimiz biliyor. CHP nasıl bazı ilçelerde HDP'yi destekliyor, nasıl kol kola girdiler, nasıl işbirlikleri yapıyorlar. Bunları görmemiz lazım, değerli kardeşlerim. Biz hep şunu söyledik; 'Türkiye kazansın da biz kaybetmeye razıyız' dedik. Ama onlar diyorlar ki 'AK Parti kaybetsin de Türkiye ne olursa olsun. Gemi batsın, Türkiye batsın' diyorlar. Kaos planlarına sarıldılar. Biz sorumsuz davranmayacağız değerli kardeşlerim. Bizim önceliğimiz Türkiye'dir. Bugün en büyük milliyetçi parti AK Parti'dir. Şunu söylüyoruz sizin zamanınızda mı insanımızın başı dikti, daha onurlu yaşıyordu? Yurt dışına çıktığımızda, o ay yıldızlı pasaportu uzattığımızda eskiden mi 'buyurun' diyorlardı bugün mü 'buyurun' diyorlar? Türk Lirası o gün mü daha değerliydi bugün mü daha değerli?"

"Milliyetçilik lafla olmuyor"

Akdoğan, milliyetçiliğin lafla olmadığını belirterek, askerinin elindeki piyade tüfeğini yapamayan bir ülkenin "ben bağımsızım" diyemeyeceğini, 70 yılda bir piyade tüfeğini yapamadıklarını, bugün kendilerinin piyade tüfeğini de ATAK helikopterini de Altay tankını da MİLGEM askeri gemiyi de yaptıklarını, milliyetçiliğin bu olduğunu vurguladı.

Kıbrıs Barış Harekatı'nda telsizlerin çalışmadığını anımsatan Akdoğan, bugün Türkiye'nin ayakları üzerinde doğrulduğunu ifade etti.

"Çok oluyorlar diyorlar' ya neden biliyor musunuz? Bizim sesimiz çok çıkıyor" diyen Akdoğan, Mısır'da darbeye darbe, İsrail'de katile katil, Suriye'de zalime zalim dediklerini, hakikati haykırdıklarını bildirdi.

Akdoğan, "Suriyelilerin geri gönderileceği" şeklindeki söylemleri de eleştirerek, kendilerinin mazluma kimlik sormadıklarının altını çizdi.

Yeni Türkiye'de sadece milletin dediği olacak"

Bugün Ortadoğu'da başı sıkışanın Türkiye'ye baktığını, dua ettiğini ve Türkiye'den medet umduğunu ifade eden Akdoğan, "Mazlumların gür sesi olmaya devam edeceğiz. Bu yüzden çok çalışmamız gerekiyor. 7 Haziran çok önemli. Biz size güveniyoruz her zaman arkamızda, yanımızda oldunuz. Onlar diyorlar ki 'AK Parti kazanırsa bize yeni Türkiye'de yer yok' diyorlar. Kim onlar darbeci, vesayetçi anlayış" diye konuştu.

Yeni Türkiye'de derin devlet yapılanmalarına, Paralel Devlet Yapılanmalarına, KCK'ya yer olmadığını dile getiren Akdoğan, yeni Türkiye'de sadece milletin dediğinin olacağını kaydetti.

Davutoğlu etkinliğe canlı yayınla katıldı

Öte yandan, AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, eşi Sare Davutoğlu ile Diyarbakır'dan, Küçükçekmece Yahya Kemal Beyatlı Gösteri Merkezi'nde düzenlenen, "Tokatlılar Buluşması"na canlı yayınla bağlandı.

Davutoğlu, burada yaptığı konuşmada, "Eminim 7 Haziran'da Tokatlılar, fevç fevç Türkiye'nin her yerinde ve İstanbul'da sandıklara gidecekler ve yeni bir destan yazacaklar" dedi.