Gürsel Tekin CHP'nin Mısır'a neden gideceğini açıkladı

Gürsel Tekin CHP'nin Mısır'a neden gideceğini açıkladı

Politika Haberleri

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, CHP'nin Mısır'a neden gideceğini açıkladı.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, CHP'nin Mısır 'a neden gideceğini açıkladı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin , Suriye'ye yönelik müdahale hazırlıklarına tepki göstermek için Eylül'de Adana'da barış mitingi yapmayı düşündüklerini söyledi. CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı. Toplantı devam ederken açıklamalarda bulunan CHP Genel Başkan Yardımcısı Tekin, dış politika konusunda ısrarla ve uzun süredir Başbakan'ın, iktidar yetkililerinin tutumunu anlamakta zorluk çektiğini ifade etti. Yanlıştan dönmenin erdemli bir politika olduğunu herkesin bilmesi gerektiğini vurgulayan Tekin, "Bugün gelmiş olduğumuz noktada tek başımıza kaldık. Tekliği, onurlu bir teklik olarak kamuoyuna yansıtmaya çalıştılar. Teklik sadece Allah'a mahsustur. Bu coğrafyanın en önemli ülkesinin dış politikada tek başına kalmaması gerekiyor. Bütün bu gelişmelerin, bu savaş çığırtkanlıkları için kamuoyunu duyarlı olamaya davet edeceğiz. İnşallah ilk mitingimiz 20 Eylül tarihinde Adana'da olacak. Daha sonra çeşitli illerde bu mitingler devam edecek. Sadece 'savaşa hayır' değil, aynı zamanda Türkiye'de sıkışmış ekonomiyle ilgili, milyonlarca çalışanın sorunlarının ne kadar büyüdüğüyle ilgili, bir ay içerisinde iş cinayetlerinde hayatlarını nasıl kaybettiğini bunları da kamuoyu ile paylaşacağız." dedi.
Gündeme ilişkin soruları da cevaplayan Tekin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın CHP'nin Mısır ziyaretine yönelik eleştirilerinin hatırlatılması üzerine bugünkü iktidarın da bir darbe sonucunda oluştuğunu söyledi. Türkiye'deki bütün darbelerin ağır bedelini sadece ve sadece solcular, sosyal demokratlar ve CHP'nin ödediğinin altını çizen Tekin, şöyle devam etti: "Cumhuriyet ile eş değer bir siyasi partiyiz. Şu anda arşivlerimiz sıfır noktada. Bütün bu arşivlerimizi bu darbeciler yaktı. Biz hiçbir dönem darbelerden beslenmiş değiliz tam tersine CHP'nin bütün kadrolarına bakın mutlaka bir darbe mağduriyeti göreceksiniz. Bize darbeci diyen Sayın Başbakan'ın darbelerden bir tek mağduriyeti var mı Irak'a gittik, şimdi de Mısır'ın daveti üzerine Mısır'a gideceğiz. Önümüzdeki günlerde Ortadoğu coğrafyası dâhil olmak üzere onlarca ülkeye gideceğiz. Sizin kırdığınız döktüğünüz yanlışlarınızı ancak ve ancak ciddi devlet geleneği olan CHP gibi bir parti toparlayabilir. Sayın Başbakan Mısır'daki bir olaydan dolayı gözyaşı döktü. Gözyaşı dökmek insani bir davranıştır ona hiç itirazım yok ama şimdi ben soruyorum Sayın Başbakan'a, Irak'ta bir buçuk milyon Müslüman öldürülürken bırakın gözyaşı dökmeyi, hani sizin 90'lı yıllarda alışkanlık haline getirdiğiniz her Cuma günü camilerin önünde inim inim inlettiğiniz o davranışlarınıza ne oldu? Körfez krizinde Beyazıt Meydan'ında sizin, Sayın Arınç'ın öncülüğünde binlerce insan meydanlarda tekbir sesleriyle bugün Ortadoğu coğrafyasını kan gölüne çevirenlere meydan okuyordunuz. Ama bugün görüyorum ki hepiniz teslim olmuşsunuz. Bu gözyaşlarını Irak'ta, Libya'da dökebilseydiniz belki bu sorunların hiçbiri yaşanmayacaktı. Öyle 'one minute' hikayeleriyle olmaz bu iş."
CHP'nin Mısır'a darbecileri alkışlamak için değil, Türkiye ile Mısır halkı arasındaki ilişkilerinin nasıl düzelebileceği konusunda ve oradaki sivil toplum örgütleri ve farklı siyasal düşünceler dâhil olmak üzere herkesle görüşmek üzere gideceğini dile getiren Tekin, görüşmelerin devam edeceğini, önümüzdeki günlerde sürprizler olacağını kaydetti.
Türkiye'nin Kahire Büyükelçisinin Mısır'a geri dönmesiyle ilgili ise Tekin, "Dış politikanın, iç politikada siyasal malzeme yapılmayacak kadar önemli olduğunu bu iktidarın kavraması gerekiyor. Büyükelçinizi çektiniz niye gönderdiniz? Kim size göndertti? Hani kabadayılık yapıyordunuz? Dış politikada kabadayılık olmaz, dış politika kirli ilişkilerle olmaz, tatillerle, kardeşlik ilişkileriyle olmaz. Bütün bu yanlışları ancak CHP düzeltebilir. Çağıracaksınız sonra tıpış tıpış göndereceksiniz. Maalesef bu böyle üzücü." değerlendirmesinde bulundu.
"ÇOK ÜZÜLÜYORUM"
Meclis Başkanı Cemil Çiçek'in türbanlı vekille ilgili açıklamalarının hatırlatılması üzerine Tekin, "Çok üzülüyorum. En kutsal ortak değerler kullanılıyor. Ne zaman AKP bir konuda sıkışsa bu değerlere el atıyor. Dinsel, mezhepsel, etnik değerleri kullanmaktan çekinmiyor. Sayın Çiçek'e bir çağrıda bulunmak istiyorum; Sayın Çiçek evrensel kurallar içerisinde yasaksız bir Türkiye yaşatacaksak, gelin bütün yasakları kaldıralım. Bir tarafta siz insanlara yaşam biçimi dayatacaksınız, farklılıkları yok sayacaksınız sonra sıkıştığınız yerde, 'Türbana sarılabilir miyim?' Bu tutmaz, yemez. Biz sizin türbana bakışınızı da biliyoruz. Gaziantep'te türbanlı bir belediye başkan adayına da itiraz eden de sizdiniz. Bu kadar da ikiyüzlüsünüz." diye konuştu.
"GEZİ OLMASA BİLE BİZ OLACAĞIZ"
Gezi olaylarıyla ilgili ise Tekin, Gezi'nin Türkiye'nin vicdanı olduğunu belirtti. "Türkiye'de talana ayar vermiştir, ayrımcılığa, yasakçı anlayışa dur denilmiştir." diyen Tekin, "Beş kişi hayatını 11 kişi gözünü kaybetmiş, bu 11 kişinin gözü neden çıktı; siz çıkıp 'polis destan yazdı' diyorsunuz. Kendilerine bir rahmet, ailelerine bir başsağlığı demeyecek kadar insani değerlerden uzaklaştınız. Şimdi de AB'den sorumlu bir Bakan çıkmış, 'polis dört kat güçlendi' diyor. Kim bu adam, Türkiye ile AB ilişkilerini götüren kişi. Avrupa'da hak aramamalar böyle mi oluyor. Artık Gezi ismi bile bunları korkutuyor." şeklinde konuştu.
Gezi eylemlerinin yeniden başlayacağıyla ilgili de Tekin, "Eğer yasakçı bir anlayış olursa elbette buna karşı bir reaksiyon da olur. Gezi olmasa bile biz olacağız. Aslanlar gibi meydanlarda olacağız. Keşke Sayın Bakan polis güçlendi dileyeceğine, bu Gezi Parkı olayı neden oldu diye konuya bakabilseydi. Bu tavrı şiddetle kınıyorum. Sayın Başbakan başbakan mı, yoksa Park ve Bahçeler Genel Müdürü mü? AKP İstanbul adayı kim diye soruyorlar, ben Başbakan diyorum. Sadece Sayın Kadir Topbaş gibi bir müdür atayacak. Üçüncü köprüye, AVM'lere kadar her şeye Başbakan karar veriyor." değerlendirmesinde bulundu.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...