Erdoğan'dan Kürt vatandaşlara çağrı

Elazığ Havalimanı'nın yeni terminali ve diğer tesislerin toplu açılışını gerçekleştiren Başbakan Erdoğan, "Ey benim Kürt kardeşim. Sevgili kardeşim. Bu teröriste tavrını koy ve 'oralar da abad olsun' diyorum. Çünkü bunlar seni insan yerine koymuyor. Ama biz seni 'yaradılanı severiz Yaradan'dan ötürü' anlayışıyla seviyoruz. Bunların Yaradan ile zaten ilgisi yok. Bu teröristlerin yeri belli, bunlar Zerdüşt" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Bölgesel güç haline gelen Türkiye'nin önündeki engelleri birlik ve beraberlik ruhuyla aşacağız. Terör başta olmak üzere kronik sorunları ancak kardeşlik ruhuyla, dayanışma halinde aşacağız. Bize husumet besleyen her çevrenin dilediği gibi kullandığı bu kuklayı, maşayı Allah'ın izniyle bertaraf etmek için çok boyutlu ve kararlı bir mücadele yürütüyoruz" dedi.
##tgvideo##
Erdoğan, Elazığ Havalimanı yeni terminal binası ve şehirde yapımı tamamlanan diğer tesislerin toplu açılışını gerçekleştirdi.
Konuşmasına "Sevgili Gakgoşlar, sizleri en kalbi duygularımla, hasretle, muhabbetle selamlıyorum" diye başlayan Erdoğan, açılışını yaptığı Elazığ Havalimanı ve diğer tesislerin, olimpik yüzme havuzunun, lise, ilköğretim ve ana sınıfından oluşan 11 okulun Elazığ ve Türkiye için hayırlı olmasını Allah'tan temenni etti.
Dün akşam Hakkari'deki saldırıda şehit olan 3 polise ve Bitlis'te şehit düşen 3 koruyucuya Allah'tan rahmet, emniyet camiasına ve yakınlarına başsağlığı dileyen Erdoğan, saldırılarda yaralananlara da acil şifalar diledi.
Hakkari'de 3 terörist de etkisiz hale getirildiği ifade Başbakan Erdoğan, konuşmasında bu saldırılardan nelerin amaçlandığıyla ilgili bir değerlendirme yapacağını söyledi.
Başbakan Erdoğan, Elazığ'da 1940 yılından beri kullanılan, yılda 150 bin yolcu kapasiteli havaalanının ihtiyaçları karşılamaktan çok uzak olduğunu belirterek, mevcut tesislerin 2009'da daha büyük gövdeli, kapasiteli uçakların iniş yapabilmesi için geliştirildiğini bugün de toplam 54 milyon liralık yatırımla 16 bin metrekare kapalı alanı bulunan, yılda 2 milyon yolcuya en modern şartlarda hizmet verecek havalimanı inşa ettiklerini anlattı.
ULAŞIMI EZİYET OLMAKTAN ÇIKARDIK
Başbakan Erdoğan, iktidarları döneminde yapılan otoyollar, köy yolları, hızlı trenle Türkiye'de ulaşımı eziyet olmaktan çıkardıklarını belirterek, "Gençlerimiz o günleri hatırlamıyor olabilir ama sizlerden ricam o sıkıntılı, çileli günleri unutmayalım, o günleri hatırlayalım. Eğitimi, sağlığı, toplu konutu, belediye hizmetleri, köylerin durumunu, sosyal yardımları, diğer yatırımları gözümüzün önünden film şeridi gibi geçirip 10 yıl öncesi ile bugünün mukayesesini yapalım. Sahip olduğumuz imkanların kıymetini ancak bu şekilde takdir eder anlayabiliriz. Nereden nereye geldiğimizi çok iyi görmeli, değerlendirmeliyiz" diye konuştu.
TERÖR ÖRGÜTÜ BÖLGE İNSANI MUTSUZ OLSUN DİYE UĞRAŞIYOR
Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinin yıllarca terör olayları sebebiyle hak ettiği gelişimi sağlayamadığını ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu: "Gakgoşların bu konudaki hassasiyetlerini çok iyi bilirim. Siz herkese 'gakgoş', 'gakgom' demezsiniz, gakgoşların bu konudaki hassasiyetini gele gide çok iyi öğrendik. Elazığ huzur şehri, barış şehri. Terör örgütü bölgeye hizmet gelmesin, şehirler kalkınmasın diye uğraşıyor ama nafile biz daha büyük aşkla, sevdayla milletimize hizmet etmenin, terörün istismar kanallarını kurutmanın mücadelesini veriyoruz. İnşallah gakgoşlarla bu mücadelenin taçlandırıldığı yer Elazığ olacak. Bölücü terör örgütü Diyarbakır'da, Tunceli'de, Bingöl'de, Şırnak'ta olay çıkarıp, uluslararası yatırımcıyı kaçırmaya sürekli gayret ediyor. Bölge insanı huzursuz, mutsuz olsun diye uğraşıyor. Onlar insanımıza yaşamı zehir etmek için uğraşıyor. Biz ise insanımıza mutlu, mesut bir yaşam için uğraşıyoruz. Elazığ'da yatırım için gereken her şeyi hazırladık, hazırlıyoruz. Elazığ'ın çalışkan, üretken insanlarının potansiyellerini tam olarak kullanamadığını görüyoruz. Bizler el birliğiyle imkanlarımızı geliştirmek, gönül gönüle her türlü soruna ortak çözüm bulmak zorundayız. Devletiyle, özel sektörüyle, vakıflarıyla, meslek örgütleriyle aynı hedefe kilitlenmek, aynı istikamete doğru uğraş vermek zorundayız. Bölgesel güç haline gelen Türkiye'nin önündeki engelleri birlik ve beraberlik ruhuyla aşacağız. Terör başta olmak üzere kronik sorunları ancak kardeşlik ruhuyla, dayanışma halinde aşacağız. Bize husumet besleyen her çevrenin dilediği gibi kullandığı bu kuklayı, maşayı, Allah'ın izniyle bertaraf etmek için çok boyutlu ve kararlı bir mücadele yürütüyoruz. Sizler iyi bilirsiniz, şu Harput'un başına yağan çığ mı, kar mıdır? Bize Kayabaşı'ndan el sallayan yar mıdır? Hey... Yardır o, yardır. Omuzunda şalı da var, üstünde ay yıldızı, beyazı alı da var."
EY BENİM KÜRT KARDEŞİM!
Kürt vatandaşlara seslenen Başbakan Erdoğan, "Ey benim Kürt kardeşim. Sevgili kardeşim. Bu teröriste tavrını koy ve 'oralar da abad olsun' diyorum. Çünkü bunlar seni insan yerine koymuyor. Ama biz seni 'yaradılanı severiz Yaradan'dan ötürü' anlayışıyla seviyoruz. Bunların Yaradan ile zaten ilgisi yok. Bu teröristlerin yeri belli, bunlar Zerdüşt. İşte şimdi kendileri açıklıyor, Yezidilikten bahsediyorlar. Bak neler çıkıyor, neler. Onlardan öğreniyoruz, bu tür ayinleri yapıyorlar. Sevgili kardeşlerim. Biz Yezidi de olsa teröre bulaşmadığı sürece insana insan olduğu için yine değer veririz. Bizim farkımız bu. Ama bunların böyle bir derdi yok. Terör örgütünün topu bir tek şehidimizin tırnağı etmez. Ama şunu da cümle alem bilsin ki millet olarak bu mücadelenin bedelini ödemekten bugüne kadar çekinmedik, bundan sonra da çekinmeyiz. Kimse bugün arkasına aldığı, destek bulduğu mihraklara güvenip bu millete efelik taslamaya kalkmasın. Şimdide ne o maşalara, ne de o maşaları kullananlara bu milletin asla boyun eğmeyeceğini bu kararlı duruşuyla bu aziz millet açıkça göstermiştir" dedi.
KAPIMIZ O İNSANLARA KAPALI DEĞİL
Başbakan şöyle devam etti: "Teröristlerle kucaklaşanlarla bizim konuşacak hiçbir şeyimiz yoktur. Biz demokratik ortamda her şeyi çok açık net herkesle konuştuk, konuşuyoruz ve asla kapımız o insanlara kapalı değildir. Yeter ki terörle irtibatını kessin. Yeter ki bu konuda samimi olsun. Fakat bölücü terör örgütünün parlamentodaki uzantısı bir defa söz sahibi de değildir. Yetki sahibi de değildir. Onlar sadece şu anda maşadır. Bugüne kadar bu konuda bir iyi niyet, bir irade göremedik. Farklı bir tavra şahit olmadık."
İLERİ DEMOKRASİYE EVET, SINIRSIZ DEMOKRASİYE HAYIR
"İleri demokrasiye evet ama sınırsız demokrasiye hayır. Özgürlük sınırsız değildir. Özgürlük, bir başkasının özgürlük sınırına kadardır. Bir başkasının alanına tecavüz ettiğiniz zaman mütecaviz durumuna düşersiniz. Bu aynen bir başkasının arazisine girmek gibidir. Onu nasıl yapamıyorsanız özgürlük alanına da müdahale edemezsiniz. Türkiye'nin toprak bütünlüğü, milli birliği hiçbir ülkeninkinden daha değersiz değildir."
FATİH O YAŞLARDA BİR ÇAĞ AÇIP BİR ÇAĞ KAPATTI
18 yaşın seçme yaşı olduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, daha önce seçilme yaşının 30 olduğunu, verdikleri mücadeleyle bunu 25'e indirdiklerini hatırlattı. Şimdi de "25'i, 18'e indirelim" dediklerini belirten Başbakan Erdoğan, "Şu anda anamuhalefette, MHP'de buna çıkıyor" dedi. Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: "Bakıyorsunuz, bir tane MHP'li bir tarafına 18 yaşında gencimizi alıyor, bir tarafına da diğer gencimizi alıyor. Utanmadan, sıkılmadan o gençlerimizle dalgasını geçiyor. Ya bu ne demektir? Bu bir defa çok büyük bir seviyesizlik. Yani benim dedem Fatih, o yaşlarda bir çağı kapıyor, bir çağı açıyor, Fatih'in nesli olan bizler diyoruz ki 'yok biz yapamayız.' Böyle bir saçmalık olur mu? Bunlar dünyayı da bilmiyorlar. Şu anda AB üyesi ülkelerin 12'sinde seçme ve seçilme yaşı 18'dir, 8 tanesinde 21'dir, diğerlerinde 25'tir. Şimdi CHP ne yaptı, baktı ki AK Parti ısrarlı, 'gelin 21 yapalım' diyor. Seçme en zor olan şeydir. Seçmede 18'i kabul ediyorsun da ve 18 yaşındaki insanı eğer bir suç işlese, ona cezayı da istediği gibi veriyorsun, niye ona seçilme hakkını vermiyorsun. Ufuksuzluk çok kötü bir şey, 18 yaşındaki insana seçilme yaşını verdiğin zaman her 18 yaşında olan bu yarışın içerisinde gelip de parlamento başkanı olacak veya parlamentoda şu görevde olacak, bu görevde olacak diye bir şey var mı? Bu bir yarış, bu yarışın içinde kazanan olacak, kazanmayan olacak. Bu ülkede beni büyüklerim affetsinler, 76 yaşında, 80 yaşındaki insanlar geldiler bu ülkenin yönetiminde bulundular onlara 'eyvallah', genç dinamik, gece gündüz demeden koşacak olana 'hayır' diyorsun. Ben geçlerimizi haklarına sahip olmaya davet ediyorum, burada irade koymaya davet ediyorum."