Erdoğan'dan çok sert açıklamalar

Erdoğan'dan çok sert açıklamalar
Politika Haberleri

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ASKON Genel Kurulu'nda konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ASKON Genl Kurul toplantısında yaptığı konuşmada Kılıçdaroğlu'ndan, Cumhurbaşkanlığı Sarayına'na yapılan eleştirilere kadar bir çok konuya değindi.İşte o konuşmadan satır başları...

Kurulduğunuz gündem itibaren diklenmeden dik durduğunuz için her birinize gönülden teşekkür ediyorum. Hakikatin adeta kor ateşe döndüğü günlerde geçiyoruz. Allah'a şükürler olsun duruşunu bozmayanlar var. O kor ateşi her şeye rağmen elinizde tuttuğunuz için, asaletli duruşunuzdan hiçbir zaman taviz vermediğiniz için her birinizi kutluyor, Allah sizden razı olsun diyorum.Dik duruş sabır gerektirdi, sebat gerektirdi ama biz bir şeyi biliyoruz; Sabreden zafere ulaşmıştır. Her zorluğun ardından mutlaka bir kolaylık vardır. Bu inançla zorlukları aştık ve menzile doğru ilerliyoruz.

"REHAVETE TAHAMMÜLÜMÜZ YOK"

Sanmayın ki menzile ulaştık. Asil bir milletin torunları, ufukları dar kalıpların içine hapsolup kalamaz. Boynu eğik her bir milletin düştüğü yerden kalkabilmesi için mücadele vermek zorundayız. Bu mücadeleyi bırakmayacağız. Elimizdeki o kor ateş rehavete kapıldığımız zaman kaybolur. Ekonomide , demokratik reformlarda, milli iradenin tecellisinde asla rehavete tahammülümüz yok. Bu salonlarda olanların bir kısmı 1980 darbesini milletin üstünden nasıl silindir gibi geçtiğini gördüler. 27 Mayıs, 12 Eylül, 28 Şubat zihniyeti ne yazık ki henüz bu topraklardan tamamen silinmiş değil. Artık millet iradesine karşı taarrsuz etmeyeceklerine inanırsak Türkiye'nin bütün kazanımlarına yazık etmiş oluruz. O zihniyetin farklı kılıflar içinde nasıl millete ve ülkeye saldırdıklarını gördük ve yaşadık.

"POLİS KENDİNİ SAVUNMAYACAK MI "

Ben burada çok net birkaç soru soracağım. Gezi olayları kontrol edilmemiş olsayı, sokaklar şiddete teslim edilmiş olsaydı acaba Türkiye nerede olurdu? Dikkat edin bu soruyu sormazlar, cevabını vermezler ama bu sorunun Mısır'da Ukrayna'da cevabı verildi. Ferguson olayları, Arizona'daki olaylar. Adamı yatırıyorlar yere kafasını yere vuruyorlar ve nefessiz bırakarak öldürüyorlar. Siah milah yok. Bizim burada polis kendini savunmayacak mı? Polis kendini savunuyor, bakıyorsunuz paralel yargı 8 seneye mahkum ediyor. Ukrayna'da sokak eylemleri ülkenin bölünmesine yol açtı.

"NEREDESİNİZ TENCERE TAVACILAR?"

Ne dediler, ağaç dediler, Yalova'dakiler ağaç değil mi? Kadıköy'de başlayıp Taksim'e gelen zat, Yalova'dakiler kesildi. 250'yi aşkın ağaç kesildi, neredesin sen, nerede o çevreciler, nerede o Taksim'dekiler. Neredesiniz tencere-tavacılar? Bakırköy Belediyesi'nin kestikleri ağaç değil mi? Gezi olayları sırasında bir tanesi sadece gerçek niyeti dile getirmişti. Mesele ağaç değil siz hala anlamadınız mı? 17 ve 25 Aralık operasyonları eğer gayesine ulaşmış olsaydı bugün Türkiye'de nerelerde olacaktı. Eğer o girişim başarıya ulaşsaydı, bugün Türkiye nerede olacaktı?

"KABİNE HAZIR BAŞBAKAN BELLİYDİ"

Kabine hazır, Başbakan belli. Türkiye'de muhalefet partilerinin üzerinde çok ciddi şantaj tehdidi var. Hiç kimse kusura bakmasın, ben burada cevabını vermek zorundayım. Ana muhalefet partisinin genel başkanı şahsıma yönelik adaba düşmeyecek açıklamalarda bulundu.

"KASET OLMASAYDI GENEL BAŞKAN OLAMAZDI"

Cumhurbaşkanının zihinsel engelli olduğunu söylemek adeta bir lütuftur diyor o akılsızdır diyor. Böyle bir siyasetçi olabilir mi? Hem ona hakaret ediyor hem bize. Ancak ve ancak kaset ve şantaj böyle birini böyle bir partinin başında tutabilir. Başka türlü, normal şartlarda engellilerle ilgil bir toplantıda zihinsel engelli hakaretinin yapan biri asla o koltukta olmaz. Bu kadar cehalet ancak tahsille mümkün, böyle bir genel başkan da ancak kasetle mümkün olur. Zaten o kaset olmasaydı bundan genel başkan falan olmazdı. Onları şantajla tehdit, esir aldılar. O dönem milletin partisini esir alamadılar.

"ALÇAKÇA BİR YALANDAN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİL"

Ulusal güvenliğimizi tehdit eden her yapı MGK'da ele alınır ve onun gözüne bakılmaz. Paralel yapı böyle bir yapıdır. Legal görüntü altında illegal görüntü faaliyetler gösterenlerle mücadele tavsiye kararı alınmış ve hükümetimiz de bu karara uymuştur. Bütün cemaatlerle ilgili iddialar alçakça yalandan başka bir şey değil. Biz 36 maddelik bir anayasa paketi çıkardık ve bunlardan bir tanesi de siyasi partilerin kapatılmasını ortadan kaldıracak maddeydi. O zaman muhalefet partileri salonu terk ettiler, bizim içimizden de birkaç tane onlara uyanlar çıktı. Eğer engelleseydik partilerin kapatılması olayını ortadan kaldırmış olacaktık. Bunu ilktidar partisine yıkmak isteyenler o zaman yaptıklarını kaçırmak için yapıyorlar.

"ALIŞILMIŞ CUMHURBAŞKANI OLMADIM OLMAYACAĞIM"

Şimdi de çıkmışlar , barajlar kalksın. Biz onu da teklif ettik. Türkiye'de yalanı en güzel kim söyler diye sorsanız verilecek cevap ana muhalefetin başındaki zat. Malzeme yok şimdi de Cumhurbaşkanı ile uğraşıyor. Diyorlar ki Cumhurbaşkanı bunlara cevap verir mi? Ben alışılmış Cumhurbaşkanı olmadım olmayacağım.

"1000 ODALI DEĞİL, 1150 ODASI VAR"

Bakın biz şu anda Beştepe Cumhurbaşkanlığı Sarayı yapıldı, sanki burası benim kişisel sarayım. Devlet yönetiminden de anlamaz. Çünkü SSK'yı ne hale getirdiğini de bilirsiniz. İnanın sağlam girin hasta çıkarsınız o hale getirmişti. Şimdi çıkmış başka başka şeyler söylüyor. 1000 odalı diyor 1000 odalı değil, 1150 odası var. Biz şu anda yeni bir Cumhurbaşkanlığı şeması ile ihtiyaca karşılık verecek şema uyguladık.

"İTİBARDAN TASARRUF OLMAZ"

Kendi mimarimizle bir projeyi uyguladık. Bunlarda büyük düşünmek diye bir şey yok. Eğer siz büyük devlet olma idealini olma idealini taşıyanlar büyük düşünerek bu adımları atarlar. Bu adımlarımızı atarken büyük düşünerek atıyoruz. İstanbul denildiği zaman aklam Dolmabahçe, Topkapı Sarayı gelir. Cumhuriyet dönemine yönelik yaptıklarımızdan acaba ne gösteriyoruz. Biz şu anda gelecek nesillere, ecdadımız da böyle bir cumhurbaşkanlığı sarayından Türkiye'yi yönetti, bunu dememiz lazım. İtibardan tasarruf olmaz. Burada bir itibar var, buradan tasarruf olmaz.Bütün bu adımlarla beraber ben vatandaşımızı buraya almaya başladım. İsteseler de istemeseler de biz Türkiye'yi büyütmeye devam edeceğiz. Bunlara karşı hep uyanık olacağız, Türkiye'nin şahlanışının engellenmesine müsaade etmeyeceğiz.

"RUH KÖKÜ SAKAT İNSANLAR VAR?"

Türkiye'nin büyük sanatçısını linç etmeye devam ediyorlar. Böyle bir baskıcı anlayış olabilir mi? Hani siz sanata değer veriyordunuz. Bütün sanatçılar sizin düşündüklerinizi düşünmeye mecbur mu? Bu sanatçılara 'tu kaka' mı diyeceksiniz? Ahmet Kaya'ya saldıranlar, şimdi de ben yapmadım deyip ben yazmadım diyen ruh kökü sakat insanlar var. Bu ülkede hangi bankaları nasıl soymak suretiyle ele geçirdiklerini herkes biliyor. Bizi yönetemedikleri için saldırıyorlar. Sanatçılarımıza açık açık sesleniyorum. Cesur olun. Hiçbir sanatçımızın linç edilmesine asla izin vermeyeceğiz. Biz gayret edeceğiz ama tevfik Allah'tan. Rehavete de hiçbir zaman girmeyeceğiz.

Erdoğan'dan çok sert açıklamalar

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...