Erdoğan'dan BDP ve HDP'ye çocuk tepkisi:Analar kadar yürekli olun

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM grup toplantısında çarpıcı mesajlar verdi. Köşk seçiminden, Gezi olaylarına, paralel yapıdan çözüm sürecine kadar gündemdeki birçok konuya değindi. PKK'nın çocuklarını kaçırdığı ailelerin eylemlerini hatırlatıp BDP ve HDP'ye çağrısını tekrarlayan Erdoğan özetle şunları söyledi: "Çözüm sürecinin sabote edilmesine asla izin vermeyeceğiz. 15 yaşındaki çocukların ana kucağından alınıp, dağda birer robota dönüştürülmesine seyirci kalmayız. Bu insanlık dışı eylemi HDP çözmeyecekse, çocuk kaçırmaya 'dur' demeyecekse, bu şımarıklığın sırtını sıvazlayacaksa bilelim. Bu sorunu çözmek için, o çocukları anneleriyle kucaklaştırmak için bizim de yöntemlerimiz var. Ama buna gerek kalmadan kaçırılan çocukların da derhal geri getirilmesini istiyor, HDP'nin bu işi çözmesini bekliyoruz. Eğer korkuyorlarsa, tehdit varsa söylesinler. Diyarbakır'daki o yürekli anneler gibi cesaretleri yoksa bunu da söylesinler. Sizin çocuğunuz yok mu? Hiç insafınız, vicdanınız yok mu? Dağa götürüyorlar, kendi çocuklarını da Amerika'ya, İngiltere'ye, değişik yerlere gönderiyorlar. Yoksul halkın çocukları dağda insanlık dışı bir hayata, onursuzca bir ölüme mahkum edilirken, kendi çocuklarınızın yüzüne nasıl bakıyorsunuz? nbsp;

ARTIK SUSTURAMAYACAKSINIZ
30 yıldır evladının nerede olduğunu, yaşayıp yaşamadığını bilmeyen anne babalar var. Gözyaşını içine akıtan o anneler, babalar artık itiraz etmeye başladı... Özgürlükten, barıştan, insan haklarından yana olduğunu savunan BDP, HDP bırakın tavır almayı, rezilliklerini bastırmak için o kardeşlerimizi dağıtmaya kalkışıyor. 30 yıl susturdunuz, artık susturamayacaksınız. Özgürlük ve barış bağımlılık yapar. Doğu ve Güneydoğu'daki kardeşim son 1.5 yıldır bunun tadına vardı.
Ağrı'da devlet terörü estirilmiş. İfadeye bakın. O anda hala milletvekili olarak devlet teröründen bahseden insan, önce aynaya bakmalı. Bir defa terörün desteğiyle belediye başkanı seçilen birisin. Ağrı'da, AK Partili belediyelerinin olduğu yerlerde kan mı vardı? Varsa, sizin olduğunuz yerlerde var. Bir taraftan çözüm diyeceksin, sonra çözümü engelleme mücadelesi vereceksin. nbsp;

GELDİKLERİ GİBİ GİTTİLER
Geçen yıl Gezi olaylarıyla bir darbe senaryosu devreye alındığında merhum Menderes gibi tehdide sessiz kalmadık. Mısır'da yaşananların Türkiye'de yaşanmasına izin vermedik. Hukuk ve demokrasiden taviz vermeden, ama sokakları vandallara, milli iradeyi de CHP'ye teslim etmeden bu ihtilal aşıklarının geldikleri gibi gitmelerini sağladık. İstanbul'a gelip abartılı, provokatif çağrılar yapan uluslararası medya kuruluşları avuçlarını yaladılar. CNN'in dalkavuğu oralarda bir şeyler yapmaya çalışıyor. CNN İnternational, yerlisi. Geçen yıl 8 saat aralıksız yayın yaptı. Niye? Ülkemi dünyaya farklı göstermek için. Şimdi de suçüstü yakalandı. Bunların özgür, tarafsız, bağımsız basın diye bir şeyleri yok. Bunlar adeta ajan görevi icra ediyorlar. nbsp;

CHP DE HAŞHAŞ ALIYOR nbsp;
CHP Balyoz davasıyla ilgili rapor hazırlamış. Yeni yol arkadaşları Pensilvanya örgütüne en küçük eleştiri yok. Bütün sorumluluğu Hükümete, Adalet Bakanlığı'na, Genelkurmay Başkanımıza, Yargıtay'a yıkma peşindeler. Genelkurmay Başkanı'na sırf dedikodulardan yola çıkarak hakaret edecek kadar kendilerinden geçmiş durumda. Belli ki artık CHP de haşhaş almaya başlamış. nbsp;

ÇATI SU SIZDIRIYOR nbsp;
1 Haziran, Köşk seçimi için bir gösterge, bir kamuoyu yoklaması olacaksa ortaya çıkan sonuç çatının bir kez daha çöktüğü, uçtuğudur. Çatı su sızdırmaya devam ediyor. AK Parti, 30 Mart'te 13 merkezde yüzde 43.05, 1 Haziran'da ise yüzde 45.5 oy aldı. Yani 30 Mart'a göre 13 yerleşim biriminde oy oranımız 2.5 puan arttı. CHP'nin oyu 30 Mart'a göre 1 puan arttı, MHP'nin ise 1.9 puan düştü. 30 Mart'ta Pensilvanya'nın maşası, CHP'nin de payandası olan MHP, nbsp;şimdi kimliğini tamamen CHP 'ye teslim etmiş oldu."

PARALEL?YAPI
Şu anda bunların inlerine girdik
Grup toplantısında hükümete yönelik darbe girişimlerine de değinen Erdoğan, şunları söyledi: "Sokak eylemleri ile ihtilal yapamayanlar, 17 ve 25 Aralık'ta bu sefer de yargı içine sızmış paraleller eliyle bir başka darbe senaryosunu uygulamaya koyuldular. Polisin hazırladığı 25 Aralık fezlekesindeki tam ifade şu; 'suç işlemek için oluşturulan örgütün lideri, dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan.' Bakanlarımızdan da örgüt üyesi olarak bahsediliyor. Bu fezlekeler emniyet bilgisayarlarından yok edilmek istendi. Bilgisayarlar bulundu, silinmiş dosyalar kurtarıldı. Şimdi paralel medya, başlarına gelecekleri bildikleri için bunların düzmece olduğuna dair kampanya başlattı. Sahte ihbar mektuplarıyla yaptıkları alçaklığı karartmaya çalışıyorlar. Boşuna uğraşmasınlar. 'İnlerine gireceğiz' demiştik. Şu anda inlerine girdik, bütün pisliklerini ortaya döküyoruz."

B VE C PLANI; Açıklarsak netice alabilir miyiz?
Başbakan Erdoğan, konuşmasının ardından grup salonundan ayrılırken gazetecilerin sorularını da cevapladı. Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'nın Bakanlar Kurulu'na yaptığı sunumun rutin bir çalışma olduğunu belirten Erdoğan, "Faiz noktasındaki yaklaşımlarını asla olumlu bulmuyorum. Bu konudaki şeyleri zaten kendilerine de ilettik" dedi. Başçı'nın "faiz sebeptir, enflasyon netice" iddiasında bulunduğunu belirten Başbakan, "Önümüzdeki aydan itibaren düşecek yaklaşımları söz konusu. Bunu göreceğiz" ifadelerini kullandı. Erdoğan, terör örgütü tarafından kaçırılan çocuklarla ilgili B ve C planlarının ne olduğu sorusuna ise şu karşılığı verdi: "Yapılacak şeyler söylendiği zaman netice alınabilir mi? Süreç şu anda güvenlik güçlerimiz tarafından takipte, olayın birçok boyutu var. Hazırlıkları içindeyiz. Hem Parlamento hem Parlamento dışı bütün adımlar atılmış olacak."


HABER MERKEZİ