Erdoğan: Putin’den ‘PKK’lılar gidecek’ sözü aldık

Erdoğan: Putin’den ‘PKK’lılar gidecek’ sözü aldık

POLİTİKA Haberleri

“Sayın Putin çok kararlı konuştu, ‘Biz bunları (PKK-PYD) bu bölgeden kesinlikle atarız’ dedi. Süreci takip ediyoruz, onlar atmazsa bizim görev başlar!”

KEMAL İNAT
SOÇİ/İSTANBUL

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Putin’le önemli bir anlaşmaya imza attıklarını belirterek “Ülkemizin güvenlik kaygılarını teyit eden bu anlaşma beklenen neticeye vardı. Bu anlaşma ile terör koridoruna bir darbe daha vurduk, Astana sürecinde önemli bir kazanım elde ettik, Barış Pınarı Harekâtı’nın bir meyvesini daha aldık” dedi. Rusya dönüşü gazetecilerin sorularını cevaplayan Cumhurbaşkanı Erdoğan özetle şunları kaydetti:

∂ Kamışlı’nın dâhil edilmemesi gibi bir ifade oldu. Bu tam olarak ne anlama geliyor? Ortak devriyenin dışında ama YPG’nin olmayacağı 30 kilometre alanın içinde mi Kamışlı?
Kamışlı’nın özelliği şu; Kamışlı şu an itibarıyla Rus askerleri ile rejim güçlerinin bulunduğu bir yer. Dolayısıyla orada bizimle karşı karşıya gelmek gibi bir şeyi arzu etmiyorlar. Biz de zaten böyle bir şeyi arzu etmedik ve başından itibaren Kamışlı tarafında böyle bir şeye girmedik.

∂ ABD ile anlaşmamızda bir süre vardı. Burada da bir süre var, 150 saat… Eğer Türkiye PKK-YPG güçleri çıkmayı reddederse askerî harekât seçeneğini masada tutuyor mu?
Gerek ABD gerekse Rusya ile olan bu anlaşmalarımızda eğer verilen sözler yerine gelmezse bizim için atılması gereken adımlarda herhangi bir değişiklik söz konusu değildir. Rusya ile ilgili olarak da Sayın Putin çok kararlı konuştu “Biz bunları buralardan kesinlikle atarız” dedi. Şimdi tabii bu sözü verdiğine göre atılmayınca bizim görev başlar. O da aynen diğerleri ile ne ise bunlarla da o olacaktır. Süreci göreceğiz.

∂ Peki PKK-PYD çekilirken isim değiştirerek Suriye’de rejim ordusunun içine girer mi? Tekrar Türkiye için tehdit olmaya devam eder mi?
Bu konu ile ilgili olarak zaten biz Sayın Putin’e bir hatırlatma yaptık; sizin dediğinizin değişik bir versiyonuydu. Dedik ki “Bunlar icabında rejimin elbiselerini giymek suretiyle arazide kalırsa ne olur?” “Müsaade etmeyiz” dedi. Takipte olacağız.

∂ Adana Mutabakatı bu süreçte çok sık gündeme getirildi Rusya tarafından. Mutabakatta da “Rusya Federasyonu Adana Mutabakatı’nın uygulamasını kolaylaştırır” deniliyor. Bu ne anlama geliyor?
Geçmişte yaptığımız Adana Mutabakatı’na yönelik bir değişiklik söz konusu değildir. Rejimin Adana Mutabakatı ile ilgili zaman zaman değiştirme yaklaşımları oldu. Lavrov’un söylediği de yumuşatmaya, kolaylaştırmaya yöneliktir aslında. Bu mutabakatı ilk defa gündeme getiren de Rusya olmuştur. O günden bugüne kadar zaten Adana Mutabakatı özellikle bizim Suriye’ye girişimizin en önemli dayanağıdır.

∂ 13 Kasım’da Sayın Trump ile görüşme olacak mı?
Şu an öyle gözüküyor.

"KÜRTLER" DEĞİL TERÖR ÖRGÜTÜ DİYE KAYDETTİK
∂ PKK’nın sözde kanton ilan ettiği Ayn el-Arab ele alındı mı? Bununla birlikte Putin’in çok uluslu Suriye tanımı içinde Kürtler vurgusu vardı. Suriye Millî Ordusunun temsil ettiği kitleye bir vurgu yapılmadı. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Aslında Rusya’nın bizim Ayn el-Arab’a girmemiz konusunda her zaman bazı davetleri olmuştur. Fakat ABD’nin de tam tersine oraya girmememiz istikametinde yaklaşımı olmuştur. Bu yaklaşım Obama döneminde de böyleydi. Şu an itibarıyla özellikle ısrarla bir şey kullanılıyor; devamlı “Kürtler aşağı Kürtler yukarı.” Bizim oradaki Kürtlerle bir sorunumuz yok. Bizim derdimiz buradaki teröristlerdir ama bunlar öyle anlatıyorlar ki olayı… “Kürtler…” Amerikalılardan da böyle dinliyoruz, maalesef Ruslardan da… Herkes… Dün akşam onu da söyledim “Bunu bu şekilde kullanmanız Kürt kardeşlerimize saygısızlıktır. Teröristin hangi ırktan, hangi dinden geldiğinin ne önemi var. Terörist teröristtir. Tabii biz yazılı kayıtlara girerken asla bunu Kürtler diye girmiyoruz. Tamamen terör örgütü olarak giriyoruz. Buradaki olayı da bu şekilde kayda girmiş olduk.

∂ Ayn el-Arap konuşuldu mu?
Tabii Ayn el-Arab konusunu da konuştuk. Şu anda biliyorsunuz özellikle Tel Abyad-Resülayn arasında yeni bir durum var. Bu bizim için şu anda adeta kazanılmış hak gibidir. Bu demek değil ki orada kalıcıyız. Buranın gerçek sahipleri şu anda bizdeki 3 milyon 650 bin mülteci ve onlar gönüllülük esasına göre isterlerse buralara dönebilecekler.

∂ Mutabakatların neticesinde ABD ve Rusya PKK-YPG konusunda yola çıktığınızdaki konumdan başka bir yere geldi mi?
Takip edeceğiz, neticeler ne olur onu da göreceğiz. Eğer orada olumlu ve hayırlı bir netice alırsak o zaman da zaten mesele kalmaz.

PARA DEYİNCE TOPU TACA ATIYORLAR
Eğer bu mutabakat başarılı olursa hemen imar çalışmasına başlama arzusunda mısınız?

Biz o arzudayız da fakat şu anda kime teklif ettiysek hepsi “gayet güzel gerçekten çok hoş” dese de “hadi maddi kaynak” dediğiniz zaman “işte biz o kaynağı Lübnan’a verdik, işte biz onu Ürdün’e verdik” deyip hep topu taça atıyorlar. Hiçbirisinden şu anda olumlu bir cevap alamadık. Olumlu cevap gelmeyince de geriye tek bir şey kalıyor. O da uluslararası toplantı için BM’yi devreye sokmak. BM eli ile bu işi yaygınlaştıralım istiyoruz. Burada belli imkânlar sağlanırsa istiyoruz ki buralarda yapacağımız yerleşim alanlarındaki konutlar, okullar vesaire ile gelsin Suriyeliler, buraların sahipleri buralara yerleşsin. Kobani de aynı şekilde bunların içerisinde ve Kobani ile ilgili süreci de Ruslarla beraber yine aynı şekilde yürüteceğiz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...