"Diyanet TV" için protokol imzalandı

/ Kaynak: AA
"Diyanet TV" için protokol imzalandı

Politika Haberleri  / AA

Ramazan ayında yayına başlayacak "TRT Diyanet TV" için Diyanet İşleri Başkanlığı ile TRT Genel Müdürlüğü arasında protokol imzalandı. Törende konuşan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Din, hayatın bir gerçeğidir, geçmişte böyle kabul edilmiyordu. Laikliği tarif edenler dini, insanların vicdanlarına hapsediyorlardı" dedi.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Din, hayatın bir gerçeğidir, geçmişte böyle kabul edilmiyordu. Laikliği tarif edenler dini, insanların vicdanlarına hapsediyorlardı" dedi. nbsp;
nbsp; Ramazan ayında yayına başlayacak "TRT Diyanet TV" için Diyanet İşleri Başkanlığı ile TRT Genel Müdürlüğü arasında protokol imzalandı. nbsp;
nbsp; Başbakan Yardımcısı Arınç törende yaptığı konuşmada, "çok güzel işin başlangıcında" olduklarını ifade ederek, Ramazan ayından itibaren TRT Diyanet TV'nin yayın hayatına başlayacak olmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi. nbsp;
nbsp; Diyanet İşleri Başkanlığı'nın çok önemli bir kurum olduğunu vurgulayan Arınç, "Bugünkü kabul edilmiş protokol içerisinde Sayın Başkanın yeri her ne kadar biraz arkalarda kalmış olsa bile bu eksiklik, kısa zamanda düzeltilecektir ve Diyanet İşleri Başkanımız, kurumun cumhuriyet dönemi içerisindeki gücü ve itibarı oranında protokolün en ön sıralarına gelecektir" dedi. nbsp;
nbsp; Konuşması alkışlarla kesilen Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü: nbsp;"Yani bu çok önemli değil diyebilirsiniz. Ama yıllarca böyle sabrettiğimizi de bilesiniz. Protokol sıralaması önemli bir şeyse bu kurumun da önemi mutlaka kendini belli etmelidir. Elbette biliyorum ki bugüne kadar gelen tüm Diyanet İşleri Başkanlarımız bunu sorun yapmamıştır belki, ama bir kurumun elbette onuru, haysiyeti, şerefi, itibarı devletin her kademesinde de aynı kabulü görmelidir." nbsp;
nbsp; Diyanet İşleri Başkanlığı'nın halkın dini bakımdan aydınlatılması için televizyon yoluyla hizmet etmeye çalışmasını "takdirle karşılamak" gerektiğini dile getiren Arınç, televizyonun gündelik hayatta kapladığı geniş alana dikkati çekti. nbsp;
nbsp; Kendisinin, ağabey olarak itibar ettiği bir kişinin "Televizyonlu odadan televizyonsuz odaya geçmek hicrettir", dediğini kaydeden Arınç, aile yapısı araştırmasına göre toplumun yüzde 90'nından fazlasının uzun saatlerini televizyon karşısında geçirdiğini vurguladı. nbsp;
nbsp; nbsp;
nbsp; -"Toplumun büyük bir kısmının aile üzerinde hassasiyet gösterdiğine inanıyorum" nbsp;
nbsp; nbsp;
nbsp; Aile yapısına büyük önem verdiklerini bildiren Başbakan Yardımcısı Arınç, bu aile yapısının korunması gerektiğini söyledi. nbsp;
nbsp; Arınç, "Türk halkı aile yapısına çok önem verir veya verirdi. Ben gene toplumun büyük bir kısmının aile üzerinde hassasiyet gösterdiğine inanıyorum. Bizi var eden güçlü ailedir. Ailenin temel payandalarıdır, sevgi, sadakat, bağlılık, inanç, ahlak, iyi evlat yetiştirmek, anne babaya saygı küçüklere sevgi. Ailede bunlar olursa ailede bereket oluyor, huzur oluyor, sevinç oluyor, birbirini sevmek oluyor" dedi. nbsp;
nbsp; Son yıllarda Avrupa, Amerika'daki örneklerin etkisiyle Türk aile yapısında bir zafiyetin, erozyonun başladığını ve giderek kötü örneklerin herkesi rahatsız ettiğini kaydeden Arınç, şöyle devam etti: nbsp;
nbsp; "Ben bir siyasetçi olarak bir tarafa, bir fert olarak da bir tarafa, aile yapısını dinamitlemeye çalışan ne olursa onun karşısındayım, elimdeki bütün imkanları da buna karşı olmak için kullanırım bu benim görevimdir. nbsp;
nbsp; Kim aile yapısının altına dinamit koyuyorsa, kim yedire yedire ama sonradan acısı çıkacak şekilde bir propaganda bombardımanına tabi tutuyorsa, lüks hayat özlemini azdırıyorsa, insanlara farklı dünyaları ideal olarak göstermeye kalkıyorsa ben bundan sıkıntı duyarım. nbsp;
nbsp; Evden kaçan kızların söylediklerini bir kenarda toplayın, bir başkasının sadece kendisinin örnek aldığı bir şahsiyet olarak hayatına ideal seçtiği insanların akıbetine uğrayan kızlarımızın söyledikleri bir kenara koyun, evlenmeyi külfet olarak görenlerin, nikahsız birlikteliği teşvik edenlerin söylediklerini bir kenara koyun, buna karşı olmak zorundayız. Nikah kadar önemli bir unsuru adeta baş belası gibi gösteren bir anlayışa bizim 'a ne kadar güzel' dememiz mümkün değil, kimse bizden bunu beklemesin." nbsp;
nbsp; nbsp;
nbsp; -"Din hayatın bir gerçeğidir"- nbsp;
nbsp; nbsp;
nbsp; Yasanın, RTÜK'e yayın ilkelerini gözetme görevi verdiğini hatırlatan Arınç, "Bu yayın ilkelerinde ne varsa onu yerine getirmek benim vazifemdir. Kimse beni vazifemden alıkoymasın" diye konuştu. nbsp;
nbsp; TRT'nin de RTÜK denetimi altında olmasını istediklerini ve yasayı buna göre düzenlediklerini söyleyen Arınç, şöyle devam etti: nbsp;"Din hayatın bir gerçeğidir, geçmişte böyle kabul edilmiyordu. Laikliği tarif edenler, dini, insanların vicdanlarına hapsediyorlardı. Dünyada, dinin yeri yoktu, dini duyguların, anlayışların yeri yoktu. nbsp;
nbsp; Aleksander Soljenitsin'in Gulag Takım Adaları isimli kitabı var. Gulag Takım Adaları kitabında çok enteresan bir örnek veriyor eski Sovyetler'deki din anlayışını veya laiklik anlayışını göstermek üzere. Diyor ki; Tanya isimli bir şair vardı, çok küçük bir şiir yazdı, ama o şiirinden dolayı 10 sene Sibirya'da hapse mahkum edildi. nbsp;
nbsp; Şiir çok önemli, çok kısa; 'Dua etmekte hürsün fakat öyle dua et ki yalnız Allah işitsin' bitti mi? bitti. Hocam ne anladık bu işten. Dua etmekte hürsün fakat öyle dua et ki yalnız Allah işitsin, yani Sovyetler'deki eski din özgürlüğü dediğiniz zaman, Allah'ın işiteceği kadar dua edeceksin başkası işitirse bu din sayılmıyor. nbsp;
nbsp; Şöyle tabir edebilirsiniz; rüya görmekte serbestsiniz ama tabir etmeye kalkmayın. Böyle bir din anlayışının zaman zaman ülkemizde de bir kurum veya bir mefhum adına nasıl zedelendiğini hepimiz çok iyi biliyoruz. " nbsp;

nbsp; -Görmez, yayın ilkelerini açıkladı-
nbsp; nbsp;
nbsp;Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez de, törende sözlerine nbsp;"50 yıllık bir rüyanın tabiri gerçekleşiyor" diye başladı. Radyo ve televizyonlardaki dini yayın serüvenini anlatan Görmez, son olarak haftada iki saat TRT'de "İslam'ın aydınlığında" programı yayınlandığını belirtti. Görmez, Diyanet İşleri Başkanlığı gibi büyük bir kuruma ve dünyadaki benzeri kurumlara bakıldığında bu konuda gecikme yaşandığını ifade ederek, bugün dünyanın çeşitli ülkelerinde "müftülük" kadar olan kurumların dahi radyo ve televizyona sahip olduğunu söyledi. Din alanında kamu yayıncılığı yapmanın büyük ciddiyet ve hassasiyet istediğini vurgulayan Görmez, yayın ilkelerini şöyle sıraladı: nbsp;
nbsp; "Her şeyden önce, asla dinleri bir rekabete sokmayacak. Din diliyle propaganda dilini asla birbirine karıştırmayacaktır. Dini anlatırken kitle iletişim araçlarının başvurduğu propaganda dilinden uzak, kendi gönül dilini kullanacaktır. nbsp;
nbsp; 200'ü aşkın 24 saat misyonerlik propagandası yapan televizyonlar mevcut. Ancak İslam geleneğinde misyonerlik yoktur. Bizim yayınlarımız misyonerlik yapmayacaktır. Gönül diliyle propaganda dilini birbirine karıştırmayacaktır. Din alanında kamu yayıncılığı yapmanın siyasal, kültürel ve dinsel çeşitliliği dikkate alması kaçınılmazdır. Özellikle yine bu kanalda altını çizeceğimiz en önemli ilke, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bütün hizmet alanlarında olduğu gibi bu alanda da asla gündelik siyasetin içine ima ile olsa dahi girmeyecektir. Gündelik siyasetin daima dışında ve üstünde kalacaktır. Dini yayıncılık, asla mevcut yayın kanalı ilkelerine teslim olmamalıdır. Televizyoncunun kendine özgü dili ve üslubu, dinin kendine özgü dili ve üslubu vardır. Bu, asla kitle iletişim araçları marifetiyle dini anlatırken bu ikisini birbirine karıştırmayı gerektirmez. nbsp;
nbsp; Yüce İslam'ın temel ilkelerinden ve prensiplerinden, sahih kaynaklarından hiçbir zaman ödün vermeyecektir. Dini hayatın tek düze, monoton ya da tek forma indirgenmiş ya da otoriter söylem kalıbı içinde sürdürülmesi mümkün değildir. Bu yayıncılığı yaparken altını çizeceğimiz noktalardan biri de bu olacak. nbsp;
nbsp; Dinin sabitelerine bağlı kalarak, farklı yorumlara yer verecektir ama bu dinin sabitelerine dokunacağımız anlamına gelmeyecektir. İslam'ı çağın idrakine sunmak, yeni kuşaklarla yeni gençlerle iletişim kurabilmenin yolu olacak. Birlikte yaşama iradesi, kardeşlik ruhu bu kanaldaki din eğitimim ayrılmaz parçası olacak." nbsp;
nbsp; nbsp;
nbsp; -TRT Genel Müdürü Şahin- nbsp;
nbsp; nbsp;
nbsp; TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin de TRT Anadolu üzerinden günde 12 saat TRT Diyanet yayını yapılmasına ilişkin süreç hakkında bilgi verdi. nbsp;
nbsp; Diyanet İşleri Başkanlığı ile yayın için uzun çalışma yürüttüklerini anlatan Şahin, yayının içeriğini Diyanet İşleri Başkanlığı'nın belirleyeceğini söyledi. Şahin, TRT Diyanet'te güncel tartışma programları, dini sorulara cevaplar, camiler, canlı Cuma Namazı, hadis, meal ve dinini öğrenen bir çocuğu konu alan çizgi film gibi programların yer alacağını açıkladı. nbsp;
nbsp; Şahin, kanalın dijital yayın yaptığını da belirterek, RTÜK Başkanı Dursun'dan karasal yayın izni için destek istedi. nbsp;
nbsp; Konuşmaların ardından Arınç, Bozdağ, Görmez ve Şahin, TRT Diyanet kanalının protokolünü imzaladı. nbsp;

Politika
Kaynak: AA
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...