Davutoğlu'ndan Avrupa'ya yerinde ders

Pazar günü Paris'teki tarihî yürüyüşe katılan Başbakan Ahmet Davutoğlu, ardından geçtiği Almanya'da Şansöyle Angela Merkel'le bir araya geldi. Çalışma yemeğinden sonra ortak basın toplantısı düzenleyen iki lider, terörle mücadelede kararlılık mesajı verdi. Avrupa'da son günlerde gittikçe artan İslamofobik saldırılara dikkat çeken Davutoğlu, "Aşırı akımlara karşı ortak bilinçle hareket etmek çok önemli. Yabancı düşmanlığı geçmiş dönemlerde olduğu gibi bugün de insanlık için bir tehdit mahiyeti taşımaktadır. Bu konularda daha yakın iş birliği hususunda mutabakata vardık. Birlikte Irak ve Suriye'nin istikrara kavuşması konusunda da ortak çalışmaya hazırız. Türkiye'nin AB'ye girmesi, aşırıcıların, din ve kültür çatışması çıkarmak isteyenlerine alanını daraltır" dedi. Müslümanlar, Hristiyanlar ve Museviler de dahil dünyada barış isteyenlerin aynı tarafta olduğunu vurgulayan Başbakan, şöyle devam etti: "Terör örgütü neyse onun adıyla anılmalıdır. El Kaide ise, El Kaide. Ama İslam ile terörün yan yana kullanılmaması gerekir. Aksi takdirde tam da teröristlerin tuzağına düşmüş oluruz. 'İslam terörü' dendiği andan itibaren bütün Müslümanların potansiyel bir terörist gibi görünmesi riski var. Paris saldırısından bir gün önce İstanbul'da yine bir terör saldırısı oldu. Bütün müttefiklerimizden -Paris saldırısında ben orada yürüyenler arasındaydım, şimdi gururla söylüyorum- aynı duyarlılığı İstanbul'daki, Reyhanlı'daki terör saldırısında beklerdik." Bir yabancı gazetecinin, "Türk hükümetinin IŞİD'e karşı daha fazla önlem alması gerektiğini düşünüyor musunuz" sorusuna sinirlenen Davutoğlu, "Biz sınırlarımızı teröristlerin geçişi için değil, babası, annesi öldürülen çocukların, masum kadınların ülkemize gelip güvenlik bulmaları için açık tuttuk. Birileri eğer Türkiye'yi suçlarsa, yarın sınırları kapatırız fakat öbür tarafta Suriye rejiminin bombaları altında katledilen her çocuğun vebali, o sınırları kapatma kararını almamızı isteyenlerin üzerinde olur. Bütün yabancı savaşçıların Suriye'yi terk etmeleri konusunda yapılacak her türlü çalışmaya destek veririz. Her türlü istihbarat faaliyetinin içinde de yer alırız" cevabını verdi.

MERKEL'DEN DESTEK
Almanya Başbakanı Merkel ise, Berlin'de Müslümanların düzenlediği bir gösteriye katılacağını hatırlatarak, şunları ifade etti: "Bizler Müslümanlarla olan birlikteliğin ne kadar önemli olduğunu vurguladık. Burada yaşayan Türkler, canlı bir köprü oluşturuyor. Tabii ki uyum konusu önemli. Hangi dinden ırktan olursa olsun ben bu ülkedeki herkesin Başbakanıyım. Biz diyaloğu her zaman desteklemekteyiz. Türkiye, Suriye'den gelen sığınmacılarla ilgili insani katkılarda bulunmuştur. Bu katkılar olmasaydı durum çok daha kötü olabilirdi."

TÜRKİYE OLMAZSA BÖLÜNME OLUR
Başbakan Davutoğlu, Körber Vakfı'ndaki etkinlikte de şunları vurguladı: ''Eğer BM sistemi Suriye'de rejim tarafından insanlığa karşı işlenen suçları engelleyemiyorsa Ortadoğu'da ve diğer bölgelerde terörist örgütlerin ortaya çıkmasını engelleyemiyorsa o zaman yeni bir yaklaşıma ihtiyaç bulunuyor. Laik ve ılımlı bir ülke olan Türkiye, kültürel önyargılar nedeniyle AB'ye kabul edilmezse Avrupa halkına ve dünyaya, kültürel ve dini farklılıklar eksenli bölünme konusunda gerçekten çok olumsuz bir mesaj verilmiş olacak. Bu bir tehlikedir.