Son dakika... Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan faiz mesajı: Tek haneli rakama doğru iniyoruz
Son dakika haber... Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malatya’da Sivil Toplum Kuruluşları ve Sektör Temsilcileri Buluşması’nda yaptığı konuşmada faiz kararına ilişkin konuştu. Erdoğan, "Şu anda faiz lobileri çökmeye başladı ve artık faizde tek haneli rakama doğru iniyoruz." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Malatya'da Sivil Toplum Kuruluşları ve Sektör Temsilcileri Buluşması'na katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan burada yaptığı konuşmada geçtiğimiz gün 150 baz puan olarak açıklanan faiz kararına da değindi. Erdoğan, "Şu anda faiz lobileri çökmeye başladı ve artık faizde tek haneli rakama doğru iniyoruz. Özel sektör bankaları da faizlerini düşürmeye başladı." ifadelerini kullandı.
"MİLLETİMİZİN BİRBİRİNE DÜŞÜRÜLMESİNE FIRSAT VERMEYECEĞİZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Milletimizi sapkın ve sapık akımların saldırılarından beraberce koruyalım. Farklı siyasi partiler olarak 2023 seçimi öncesi tarihi bir uzlaşmaya imza atalım." dedi.
Erdoğan, şöyle devam etti:
"Tevhidi, kıblesi, peygamberi, ezanı bir olan milletimizin bölünmesine, kimlik ve köken üzerinden birbirine düşürülmesine kesinlikle fırsat vermeyeceğiz."
MERKEZ BANKASI FAİZ KARARINI AÇIKALDI: ÜST ÜSTE ÜÇÜNCÜ KEZ İNDİRİLDİ
Merkez Bankası yılın 10. faiz kararını açıkladı. Buna göre TCMB haftalık gösterge repo faizinde 150 baz puan indirime gitti. TCMB Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısının ardından yapılan açıklamaya göre, haftalık repo faizi yüzde 12,00'den yüzde 10,50'e çekildi.
BİRLİK VE BERABERLİK MESAJI
Türkiye’nin artık en sancılı konuları bile büyük bir olgunluk içinde konuşacak ve hukuki zeminde çözebilecek bir iklime kavuştuğunu ifade eden Erdoğan, “İnşallah önümüzdeki dönemde Türkiye’de birlik, beraberlik ve kardeşlik zeminini daha da güçlendirecek yeni adımlar atmayı sürdüreceğiz. Milletimizin bölünmesine, kutuplaştırmasına, kimlik ve köken üzerinden birbirine düşürülmesine kesinlikle fırsat vermeyeceğiz. Ülkemizi hem küresel ekonomik krizin etkilerinden koruyacak hem de hedeflerine süratle ilerlemesini sağlayacak ekonomi programımızı da beraberce başarıya ulaştıracağız. Türkiye yüzyılını inşa ederken hem 20 yıllık demokrasi ve kalkınma kazanımlarımıza sahip çıkacak hem de ülkemizi dünyanın birinci liginin ilk sıralarına çıkarma hedefimizden taviz vermeyeceğiz” şeklinde konuştu.
"20 YILLIK İKTİDARIMIZDA AYRIMCILIK İZİNE RASTLAYAMAZSINIZ"
Erdoğan, “Devletimizin nazarından insanımızın tamamı eşit derecede hizmete ve hürmete layıktır. Her birey birinci sınıf vatandaşımızdır. Ne kırk yıllık siyasi hayatımızda ne de 20 yılı bulan iktidar dönemlerimizde aksi yönde bir ayrımcılık izine rastlayamazsınız. Bize oy versin veya vermesin 85 milyonun tamamını sosyal veya siyasi rengine bakmadan kucaklamanın gayreti içerisinde olduk” diye konuştu. Siyaset anlayışlarında ayrımcılık ve ayrıştırmanın olmadığını ifade eden Erdoğan, “Kimseyi inancından, tercihinden, siyasi görüşünden dolayı dışlama yoktur. Kökeni, meşrebi, mezhebi ne olursa olsun 85 milyonun her bir ferdi bizim özbeöz kardeşimizdir. Devletimizin nazarından insanımızın tamamı eşit derecede hizmete ve hürmete layıktır. Her birey birinci sınıf vatandaşımızdır. Ne kırk yıllık siyasi hayatımızda ne de 20 yılı bulan iktidar dönemlerimizde aksi yönde bir ayrımcılık izine rastlayamazsınız. Bize oy versin veya vermesin 85 milyonun tamamını sosyal veya siyasi rengine bakmadan kucaklamanın gayreti içerisinde olduk. Sadece ekonomide, savunmada, terörle mücadelede, diplomaside değil hak ve özgürlükler alanında da ülkemize çağ atlattık. Tek parti dönemi, yasakçı, faşist ve baskıcı tavrına rağmen ilk günden beri Türk demokrasisini ayıplarından kurtarmanın mücadelesini veriyoruz. Elini vicdanına koyan herkes Türkiye’nin 20 yılda kat ettiği mesafeyi çok iyi görüyor takdir ediyor” ifadelerine yer verdi.
"AK PARTİ’DEN ÖNCE TÜRKİYE YOKLUKLARIN, KRİZLERİN VE BELİRSİZLİKLERİN ÜLKESİYDİ"
AK Parti’den önce Türkiye’nin yoklukların, krizlerin ve belirsizliklerin kol gezdiği bir ülke konumunda olduğunu anımsatan Erdoğan, “Bu ülkede yıllarca Kürdüyle, Alevisiyle, dini azınlığıyla, mütedeyyini ile toplumun farklı kesimleri sosyal ve siyasi hayattan dışlanmışlardı. Başörtülü kızlarımızın en temel hakkı olan eğitim hakları, saçma sapan gerekçelerle ellerinden alınmıştı. İmam Hatip okullarımıza ve meslek liselerimize yönelik adaletsizlik, katsayı denilen ucube ile adeta sistemleştirilmişti. Kürt kardeşlerimiz bir taraftan bölücü terör örgütünün diğer taraftan faşist zihniyetin olduğu bir cenderede sıkışıp kalmışlardı. Alevi Bektaşi vatandaşlarımız, kendi kimliklerini özgürce ifade etmekte dahi zorlanıyorlardı. Yeşil sermaye yaftası vurulan Anadolu’nun bağrından çıkan girişimcilerimiz hunharca dışlanıyordu. Eğitimden, sosyal hayata, bürokrasiden, sivil topluma kadar pek çok alanda insanımızı tek tipleştirmeye, belli kalıplara girmeye zorlayan bir anlayış hakimdi. Göreve geldiğimizde ekonomisi çökmüş, üretimi durmuş, diplomasisi zayıf, hak ve özgürlükler noktasında adeta yerlerde sürülen bir Türkiye tablosuyla karşılaştık. Önce rabbimizin yardımı sonra milletimizin desteği ile daha evvel hayal dahi edilemeyen nice reformu, nice hak ve özgürlükler hamlesini tek tek hayata geçirdik” şeklinde konuştu.
(İHA)