Bu ülkeyi 3,5 teröriste asla teslim etmeyiz

nbsp;Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Doğu ve Güneydoğu'da terör örgütü ve BDP'nin şiddetin çözüm olmadığını görmek zorunda olduğunu belirterek, "Şiddet, bölgeye kan, gözyaşı ve acıdan başka bir şey getirmedi. Terör örgütü silah bırakmadıkça bu operasyonlar sürecektir. Askerlerimizle, polislerimizle inlerine varıncaya kadar bu operasyonlar sürecek. Ancak silah bırakıldığı anda güvenlik güçlerimiz bu operasyonlardan vazgeçecek. Bu ülkeyi 3-5 teröriste asla ve kat'a teslim edemeyiz" dedi. nbsp; nbsp; nbsp; nbsp;

SINAV SİSTEMİ DEĞİŞECEK

nbsp; AK Parti Bursa il kongresine katılan Erdoğan, yaptığı konuşmada, YGS'de Bursa'nın büyük başarı gösterdiğini hatırlatırken, öğrencilerin üzerinde çok ağır bir yük haline gelen bu sınav stresini değiştireceklerini söyledi. Erdoğan, şunları kaydetti:"Allah'ın izniyle, öğrencilerimiz üzerinde çok ağır bir yük haline gelen bu sınav sistemini değiştireceğiz. Stresin, gerilimin, adeta at yarışına dönen acımasız rekabetin ortadan kalktığı, hakça bir yerleştirmenin egemen olacağı yeni bir sistemi inşallah birlikte oluşturacağız. Biz, 9,5 yıl boyunca, Türkiye'de eğitim sisteminin altyapısını iyileştirmek, altyapıyı güçlendirmek için yoğun mücadele verdik ve tarihi nitelikte yatırımlar yaptık. Şimdi artık, fiziki altyapıya paralel olarak, eğitim sisteminde içeriğe, müfredata, kaliteye yöneliyoruz. 30 Mart'ta çıkardığımız yeni yasa ile kademeli eğitime geçiş yaptık ve eğitim sisteminin kalitesine yönelik çok önemli bir adım attık. Eğitimde reformlarımızı hız kesmeden sürdüreceğiz. Çıraklık, kalfalık dönemimizde eğitim, sağlık, adalet ve emniyetin de önünde, bizim üzerinde en fazla durduğumuz, en büyük hassasiyeti gösterdiğimiz alan oldu. Ustalık döneminde de yine eğitimi ilk sırada muhafaza edecek, en büyük yatırımı eğitime yapacak, geleceğimiz olan çocuklarımıza yatırım yapmayı hız kesmeden sürdüreceğiz."
nbsp;
BDP'Lİ VEKİLİN YAPTIĞI İNSANLIK DIŞI

Gaziantep'te öldürülen Dr. Ersin Aslan olayına değinen Erdoğan, şunları söyledi: "Aslan'ın acılı ailesine, bütün doktorlarımıza ve sağlık çalışanlarına baş sağlığı diliyorum. Şifa dağıtan, fedakarlıkla çalışan, insanları sağlıklarını kavuşturmaktan başka hiçbir gayeleri olmayan doktorlarımıza yönelik bu tür saldırıları şiddetli kınadığımızı, lanetlediğimiz burada ifade etmek istiyorum. Sağlık Bakanlığı'mız sağlık çalışanlarının güvenlik meselesini çok büyük hassasiyetle takip ediyor. Yeni birtakım tedbirleri uygulamaya koyacağız. Van'da vuku bulan, hem de isminin önünde milletvekili sıfatı bulunan bir şahsın doktora ve başhekime yönelik darp girişimi de en az Gaziantep'teki olay kadar menfurdur, en az o cinayet kadar insanlık dışıdır. BDP'li bu vekilin doktorumuza yönelik saldırısına da lanetliyor, şiddetli kınıyorum. Bunlar getirildikleri makamları hazmedemeyen tipler. Milletvekili olmak hiç kimseye, kamu görevlisine karşı tepeden bakma, böbürlenme afra tafra yapma yeri değildir. Milletvekilliği makamı hizmet etme makamıdır. Dağları ben yarattım, en güçlü benim diyemezsin. Tam aksine daha alçak gönüllü olacaksın." nbsp; nbsp; nbsp;
nbsp; nbsp; nbsp;
3-5 TERÖRİSTE BU ÜLKEYİ ASLA VE KAT'A TESLİM EDEMEYİZ

BDP'li milletvekillerinin Doğu ve Güneydoğu'da güvenlik güçlerine yönelik çirkin saldırıları olduğunu da hatırlatan Erdoğan, şöyl devam etti: "Bunlar, bölgede yoksulluğun sona ermesini, sorunların çözülmesini, ihtiyaçların giderilmesini istemediler. Havaalanına karşı çıktılar. Güvenlik görevlisini tehdit ettiler, hatta bu vasıflı insanları kaçırdılar, yeri geldi öldürdüler. Bölgenin çehresinin değişmemesi için her yola başvurdular. Biz bunların tahriklerine çirkin saldıralarına aldırış etmeden bölgeye hizmete devam edeceğiz. Bölgede yaşayanlar bzim gayretlerimizi, iyi niyetimizi görüyor. BDP'nin bölgeye hizmet değil, bölgeyi şiddet aranesına çevirip buradan nemalanmak istediğini görüyor. Terör örgütü de BDP de şiddetin çözüm olmadığını görmek zorundadır. Şiddet bölgeye kandan, gözyaşından, acıdan başka bir şey getirmedi. Terör örgütü silah bırakmadıkça bu operasyonlar sürecektir. Askerimizle, polisimizle inlerine varıncaya kadar bu operasyonlar sürecektir. Ancak silah bırakıldığı anda güvenlik güçlerimiz bu operasyonlardan vazgeçecek. Güvenlik güçlerimizin operasyon diye bir derdi yoktur. Tek dertleri vardır; milletimizin can ve mal güvenliğini sağlamak, vatanın sınırlarını korumak... Şiddet bölgede yoksulluğu körükledi, işsizliği körükledi. Biz AK Parti hükümetleri olarak 9.5 yıldır terörle kararlı bir şekilde mücadele ettik. Bir yandan da bölgeyi kaldırmanın mücadelesini verdik. Bölgede özel sektör yatırımı yok. Terörden dolayı. Terör ve teröristler çekildiği anda en azından bölgenin insanları süratle burada nbsp;yatırımlara başlayacaktır. Biz Hakkari'de, Yüksekova'da havaalanı yapıyoruz. Temel atma törenine oradaki vatandaşı göndermiyorlar. Gitmeyeceksiniz diyorlar. Bu havaalanı Yüksekova için yapılıyor. Biz temeli attık. Çalışma devam ediyor. Önümüzdeki yılın sonuna kadar bitirmeyi hedefliyoruz. Aynı şekilde Iğdır'da oluyor. Dozenleri, iş makineleri yakıyorlar. Bütün bunlara rağben bu mücadele devam edilyor. Biz 3-5 teröriste bu ülkeyi asla ve kat'a teslim edemeyiz. Bu sonuna kadar onurlu yürüyüş sürecektir. 780 bin kilometrekarelik vatan topraklarını en idael seviyeye getireceğiz. 75 milyon vatan evladı ayrım görmeyecek. nbsp;

BEN GİDERSEM NE OLUR?

Erdoğan, AK Parti kadrolarının millete hizmet ettikçe büyüyen, millete hizmeti ibadet olarak gören, yaptığı hizmetten, ibadetten dolayı yenilenen, tazelenen bir kadro olduğunu belirterek, "Bu kadro içinde ben yok, biz var. Biz partimizi kurarken ne dedik? Bir milletvekili üç dönem arka arkaya milletvekili olabilir. Dördüncü dönem ara vermek zorundadır. Ondan sonra tekrar olabilir. Şimdi bazıları diyor ki 'Sayın Başbakan senin şimdi üçüncü dönem, sen şimdi gidersen ne olacak?' Cevabı hazır. Biz fani miyiz? Faniyiz. Her an ölmek bizim için hak mıdır? Haktır. Öldüğümüz anda AK Parti'nin yöneticileri, delegasyonu ne yapacaksa, onu yapacağız. Bunun cevabı bu. Çünkü biz tabular üzerine geleceği inşa eden bir parti değiliz. İlkeler üzerine geleceği inşa eden bir partiyiz" dedi. nbsp;

KILIÇDAROĞLU'NA: SENİN DİLİNDEN BEN ANLARIM nbsp;
nbsp; nbsp;
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'den, camilerin ahır yapılması konusu ile ilgili cevap istediğini belirterek, "Onur, monur, vesaire gibi laflarla cevap istiyor. Bu ifadeyi Diyanet İşleri Başkanımıza kullanacak kadar maalesef sen edepten, adaptan uzaksın. Onu gel benim için kullan. Ben iddia ile söylüyorum, kısa zaman sonra belgelerini de önüne koyacağım. Senin zihniyetin, senin geçmişinde camilerin ahır olarak kullanılması var. Bu konuda hakaret edeceksen gel bana et, senin dilinden ben anlarım. Diyanet İşleri Başkanımızın adabı buna müsaade etmez" diye konuştu.

"İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ'NİN ARKASINDAYIM, TEBRİK EDİYORUM" nbsp; nbsp;

İstanbul Şehir Tiyatrosu'ndaki yönetmelik değişikliğinin arkasında olduğunu kaydeden Erdoğan şunları söyledi: "Kültür sanat derler yeri geldiğinde, bunlar, sadece bu işin aktörleri var ya, ideolojik olarak davrananlar, o yönde zenginler. Biz o kadar zengin değiliz. Fiziki imkanlar noktasına gelince bunları yapan biziz. Onlar yapmadı. Buna rağmen de rahat durmuyorlar. Kusura bakmasınlar. Bu noktada da ilkeli davranmaya devam edeceğiz. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin aldığı kararın arkasındayız, tebrik, takdir ediyorum, çok doğru yapmıştır."