BDP'nin 'Anneler ağlamasın' sloganına ne oldu, onlar üvey ana mı?

Yakın döneme kadar siyasi söylemini "analar" üzerine kuran BDP, bu defa anaların feryadını duymazlıktan geliyor. Diyarbakır'da çocukları PKK tarafından kaçırıldığı iddia edilen ailelerin eylemi 20. güne girdi. Önceki gün belediye önüne köpük sıkarak ailelerin eylem yapmasını engelleyen BDP'li Büyükşehir Belediyesi ekipleri dün de evladını isteyen anneleri "çalışma" olduğu gerekçesiyle kovdu. Belediye binasının karşısındaki orta refüje geçen 47 aile yine engellenince kaldırıma geçti. Durumu protesto eden aileler, Diyarbakır Elazığ yolunu bir süre trafiğe kapattı. nbsp;Aileler adına konuşan ve kardeşinin dağda olduğunu ifade eden Erhan Eren, şöyle dedi: "Acımız çok büyük. Aileler muhatabın belediye olduğunu düşünüyor. Çünkü PKK ile görüşmede arada BDP var. 6 binin üzerinde üniversite ve lise öğrencisinin dağa gönderildiği söyleniyor. Bu eylemi BDP'den destek alacağız diye başlattık. Fakat bize, 'vatan sağolsun' dedirtmek istediler. Dünün mazlumu, bugünün zalimi oldu. 76'nın üzerinde aile vardı, zulüm yüzünden bir kısmı buraya gelmedi. Fakat eylem devam ediyor."

Yakın döneme kadar siyasi söylemlerini "anaların gözyaşı" üzerine kuran BDP, Diyarbakır'da toplanan annelere sırtını döndü. Geçtiğimiz yıllarda "Cenazeler evlere gidiyor, analar ağlıyor, bundan daha kötüsü var mı? Bütün analar akan kanın durmasını haklı olarak istiyorlar. Her şeyden önce bu savaşın en çok acısını çeken kadınların istemleri bizim için talimattır. Bizim barıştan anladığımız şey onurlu bir yaşamdır" diyen BDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, bugün anaların siyasete alet edildiğini söylüyor.
"Ben evladını yitiren anaların nasıl beddua ettiğini biliyorum" ifadelerini kullanan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak ise bugün evladını isteyen anneleri belediye önünden kovuyor. HDP Grup Başkan vekilleri Pervin Buldan da geçmişte "Biz kadınlar büyük acılar çektik. Analar her zaman ağladı. Bu savaşın biran önce bitmesini, anaların gözyaşının dinmesi sağlanmalı" demişti.