Bayraktar: TOKİ'de bir yanlışlık oldu

Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, TOKİ'nin bir şirket tarafından dolandırıldığına ilişkin açıklamalarının çarpıtıldığını belirterek, "Çarpıtılıyor, başka şekilde söyleniyor. Biz orada onu görememenin, onu yapılırken engelleyememenin sıkıntısını yaşadığımızı ifade ettik. Olay odur" dedi.
Ankara Sanayi Odası'nın kasım ayı meclis toplantısına katılan Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, buradaki konuşmasında, Türkiye'nin artık bir sanayi ülkesi olduğunu, ihracatın 35 milyar dolarlardan bugün 150 milyar dolar kapısına dayandığını söyledi.
Sanayicilerin, ruhsat alınması, denetim, çevre ve çeşitli konulardaki sorularını yanıtlayan Bayraktar, Türkiye'nin modern dünyayla birleşme noktasında ciddi adımlar attığını, bunun en önemli ayağının da ülkenin esnafı, sanayicisi, tüccarı olduğunu vurguladı.
Bayraktar, "Biz övünüyoruz, ihracatı artırdık. Kim artırdı? Sanayiciler. Nereden oluyor? Sanayi mamullerinden. Sen sanayiciyi itip kalkacaksın, o zaman kim yapacak. Habire bindiğin dalı kes, meyve veren dalları buda. Bu yanlış bir şey" diye konuştu.
Çevrenin 1960'larda ciddi şekilde dünyanın gündemine gelmeye başladığını ve şu anda en önemli konulardan birisi olduğuna işaret eden Bayraktar, "Şu anda ekonomik olarak bizim boyutumuzda olup da çevreciliğe en çok önem veren ülkeyiz" dedi.
Devletin en önemli görevlerinden birinin denetim olduğunu dile getiren Bayraktar, Türkiye'nin denetim konusunda çok zayıf bir noktada bulunduğunu belirtti.
Denetimin entegre bir iş olduğuna işaret eden Bayraktar, "Denetim yaparken kırmayacaksınız, dökmeyeceksiniz, itmeyeceksiniz, kalkmayacaksınız. Hem kaliteyi hem üretimin sürekliliğini engellemeyeceksiniz" dedi.
Her şeyin başının denetim olduğunu, bu nedenle teknik müşavirlik firmalarının geliştirilmesi, benimsetilmesi ve önemli hale getirilmesi gerektiğini dile getiren Bayraktar, böylece kalitenin de artacağını bildirdi.
Ayrıca israfı önleyecek tedbirler de alınması gerektiğini ifade eden Bayraktar, "200, 300 lira taksitle ev veriyorsun. Mutfak koyuyorsun. Suntadan da yapsak kaliteli malzemeden de yapsak söküyor. Bir çalışma yaptırdım, yüzde 70 mutfakları atıyorlar, yenisini yapıyorlar. Kapıların da yüzde 30'unu söküp atıyorlar. Seramikte ise bu oran yüzde 15" diye konuştu.
-Kentsel dönüşüm-
Türkiye'de kişi başına gelirin 10 bin doları aştığını, 20 bin dolar olduğu zaman ülkenin dünya çapında sözü çok daha dinlenir, ambargoların konamayacağı bir ülke haline geleceğini söyledi.
Ancak Türkiye'nin şehirleşme sürecinde ipin ucunu kaçırdığını dile getiren Bayraktar, "Bizde 50'den sonra yoğun göç şehirlerimizi bitirdi. Ne alt yapı ne bir şey kaldı. Yoldur, ulaşımdır, binalardır... Biz gelir seviyemizi 25 bin dolara da çıkarsak bu şehirlerle, şehirlerimizin verdiği bu fotoğrafla, kaçak yapılarla, salaş yapılarla, depreme dayanıksız yapılarla gelişmiş ülke statüsünü yakalayamayız" dedi.
Türkiye'de 6.5 milyon konutun afete dayanıklı hale getirilmesi gerektiğini belirten Bayraktar, "Bu bize çok fayda sağlayacak. Sanayimiz gelişecek, inşaat malzememiz gelişecek, inşaat malzemesinde kalite artacak, ihracat artacak, teknik müşavirlik gelişecek, işsizlik azalacak" diye konuştu.
Türkiye'nin 60 milyar dolar vererek enerjiyi ithal ettiğini belirten Bayraktar, binaların şu anda yaktığı enerjinin yüzde 40'ını savurduğunu, bunun önlenmesi durumunda 7-8 yıl sonra 7 milyar ile 12 milyar dolar arasında enerji tasarrufunun sağlanabileceğini kaydetti.
-TOKİ ile ilgili iddialar-
Bunun aynı zamanda çevrecilik olduğunu vurgulayan Bayraktar, şöyle devam etti: "Kentsel dönüşüme tüm insanlarımız, sektörlerimiz, aktörlerimizin destek vermesi lazım. Tabii bir de siyasi kanadı var bu işin. Açgözlüler işin içine giriyor. Bir takım sıkıntılar oluştu TOKİ'de. Oradaki olay, firmanın bir tanesi geldi, yaptığı şeytanın aklına gelmeyen bir sistemle, bizim orada 105 milyon para. Fakat bizde malları var. O mallara da el koyduk. Teminatlarını yaktık. 38 milyona düştü bu para. Faiziyle birlikte 55 milyon liraya bağladık. Bu parayı tahsil ediyoruz şimdi. Alıyoruz onu, Allah yardım etti. Orada öyle bir yanlışlık oldu ama bizim orada bir usulsüzlük, yolsuzluk yönünden suçumuz yok."
Haklarında soruşturmanın bulunmadığını ifade eden Bayraktar, "Sadece oradaki olay, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer zamanında Devlet Denetleme Kurulu bu konuyu incelemişti. Hem de Teftiş Kurulu geldi inceledi. Orada bizim bir kusurumuzu bulmadı. Biz bulduk onların kusurunu ve onları mahkemeye verdik. Çarpıtılıyor, başka şekilde söyleniyor. Biz orada onu görememenin, onu yapılırken engelleyememenin sıkıntısını yaşadığımızı ifade ettik. Olay odur" dedi.
TOKİ'de irili ufaklı yaklaşık 35 bin ihale yaptıklarını anlatan Bayraktar, şunları kaydetti: "Ne en ufak bir soruşturma var hakkımızda ne bir yolsuzluk ithamı var. Ne oldu, biz onu söyledik. Hürriyet Gazetesi manşet yaptı onu. Fikirtepe'de aynı kişilerin vatandaşa yaptığı şeyler şimdi engellendi. Çok iyi oldu, hayırlı oldu bence. Şimdi diyorlar, 'O insanlar falan insanlar' diye. Şeffaflaşmak, hesap verebilir olmak, her şeyini açık yapmak, bunları sağlayamazsak Türkiye'nin gelişmesini sağlayamayız. Devlet de şeffaf, hesap verebilir olacak. Özel sektör de aynı şekilde hesap verebilir olacak. Türkiye kalkınacak gelişecek. Kapalı toplum olarak, kapalı idare olarak bunları sağlayamayız."