Bahçeli'den "ülkücü nasıl olur?" tarifi

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Ülkücü Şehitleri Anma Günü dolayısıyla Kızılcahamam'daki Ülkücü Şehitler Anıtı'nı ziyaret etti. Bahçeli, ülkücülerin, parlak bir zekaya, sağlam ve yorulmaz bir muhakemeye, ateşli bir ruha, iddialı ve inançlı bir mizaca, bıkmayan ve dönmeyen bir iradeye yaslandıklarını, sadelik ve durulukla hilali taşıdıklarını belirterek, şöhret, servet ve kudret peşinde koşmadıklarını söyledi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Zulme tapanlar, adaleti tepeleyenler, bölünmeyi dileyenler, ayrılmak için el ovuşturanlar, dağılmak için fırsat kollayanlar bizim karşımızdadır. Bilinsin ki aziz dava arkadaşlarım boş yere şehit olmamıştır" dedi.
Bahçeli, Ülkücü Şehitleri Anma Günü dolayısıyla Kızılcahamam'daki Ülkücü Şehitler Anıtı'nı ziyaret etti. Burada bir konuşma yapan Bahçeli, Ülkücü Şehitler Anıtı'nın geçen yıl yapımı tamamlandığını hatırlatarak, artık ülkücü şehitlerin manevi hatıralarını bu kutsal mekanda paylaşacaklarını söyledi.
Geçmişin acı hatıralarını, kutlu emanetlerini bundan böyle bu şehitlikte yad edeceklerini ifade eden Bahçeli, "Acılarımızı paylaşacağız ve yarım kalan hayallerin iftihar burçlarını gönlümüzde yaşatacağız" diye konuştu.
Millet yoluna baş koyan, inançları uğruna bedel ödeyen, davasının yaşaması için can veren ve kanını döken tüm dava şehitlerinin emanetine sahip çıkan herkese şükranlarını sunduğunu ifade eden Bahçeli, bu anıtın yaşaması ve sonsuzluğa uzanmasının herkesin boynunun borcu ve vefalarının bir gereği olduğunu söyledi. Sadakatle düne bağlılıklarının bugünle ulaşan hatıralara hürmetlerinin de bunu gerektirdiğini vurgulayan Bahçeli, "Ülkücülerin çelik gibi iradeleri, iman dolu yürekleri, vatan ve millet aşkıyla çarpan kalpleri burada sembolleşecek ve sancak gibi yükselecektir" dedi.
Ülkücülerin bir davanın şuurla benimsenmiş bir ülkünün tutkuyla sahiplenilmiş bir iddianın yaşaması ve yaşatılması için candan ve serden vazgeçmeyi göze alan insanlık mucizeleri olduğunu belirten Bahçeli, şunları kaydetti:
"Uğruna feda edilen bedenlerle ülkücülük destanlaşmış ve bu yolla vatanın nabız atışı hamdolsun ki azalmamış, kesilmemiş ve zayıflamamıştır. Vatana kara sevdalı yürekler, millete çıkarsız bir şekilde adanmış ruhlar, fedakarlığın elçileri ve gönüllü talipleri olarak her türlü yabancı ve yıkıcı eğilime karşı çıkmışlardır.
Ülkücüler yatağından taşan coşkun ırmaklar gibi pisliklere, tortulara ve ideolojik kalıntılara her şeyleriyle mukabele etmişlerdir. Zorda kalsalar da yılmamışlar, vurulsalar da yıkılmamışlar, eziyet görseler de yılgınlığa kapılmamışlardır. Türk tarihinin mirasına, milletimizin devamlılığına, ihanetin ve kötülüğün bulaşmaması için ibretlik bir duruş sergilemişlerdir. Kurşuna, bombaya, tuzağa ve türlü saldırılara teslim olmamışlardır. Yollarından dönmemişler, inançlarının kıblesinden ayrılmamışlardır. Yeri gelmiş Yunus gibi gönüllere girmişler, yeri gelmiş mukaddesatları uğruna Yavuz olmaktan kaçınmamışlardır.
Kefenlerini yanlarında taşımışlar, yeminlerine hep sadık kalmışlardır. Kahramanlığın ne yalnız bir yükseliş, ne de yıldızlar gibi parlayıp sönmek olmadığını düşünmüşlerdir. Ölüme gül bahçesine girer gibi, serin bir suya atlar gibi dalmışlar bir daha geri dönülmeyeceğini her zaman bilmişlerdir. Dava şehitlerimiz ideal bir insanın tüm vasıflarına sahip olmuşlardır."
"BÖLÜNMEYİ DİLEYENLER BİZİM KARŞIMIZDADIR"
Bahçeli, ülkücülerin, parlak bir zekaya, sağlam ve yorulmaz bir muhakemeye, ateşli bir ruha, iddialı ve inançlı bir mizaca, bıkmayan ve dönmeyen bir iradeye yaslandıklarını, sadelik ve durulukla hilali taşıdıklarını belirterek, şöhret, servet ve kudret peşinde koşmadıklarını söyledi. Ülkücülerin para mülk ve şan derdinde olmadıklarını, menfaat arayışında, çıkar beklentisinde bulunmadıklarını ifade eden Bahçeli, şöyle konuştu:
"İhtiyatlı, ağır başlı tavırlarını bozmamışlar, soğukkanlı ve cesaretli duruşlarından asla ödün vermemişlerdir. Ve şüphesiz ülkücü olmak budur, işte dava nisanı olmak böyle bir şeydir. Ülkücülüğü tertemiz vicdanlarında yükseltenler, Türk-İslam ülküsünün yolunu kanıyla çizenler bizim ilhamımız ve gurur kaynağımızdır. İslam'ın bu çağdaki sancaktarı ülkücülerdir. Türklüğün umudu, Türk milletinin aydınlık geleceği milliyetçi-ülkücü gelecektir. Zulme tapanlar, adaleti tepeleyenler, bölünmeyi dileyenler, ayrılmak için el ovuşturanlar, dağılmak için fırsat kollayanlar bizim karşımızdadır. Bilinsin ki aziz dava arkadaşlarım boş yere şehit olmamıştır. Öylesine toprağın koynuna girmemişler, analarından, babalarından, nişanlılarından, eşlerinden ve çocuklarından rastlantı üzerine ayrılmamışlardır. Onlar aldıkları emaneti yere düşürmemiş ve leke sürdürmemişlerdir. Emin olunsun ki, biz de bu kutsal emaneti yağmalatmayacağız. Çekilen acıların, verilen mücadelelerin heba olmadığını merak edenlere ısrarla göstereceğiz."
"HERKES KENDİ PAYINA DÜŞENİ ALSIN"
Bugün Türk milletinin birliğine, ebedi varlığına tam bir imanla bağlı olar tüm ülkücülerin abideleşmiş anılarını hürmetle hatırladıklarını belirten Bahçeli, ülkücü şehitlerin davalarının namus ve ahlak simgeleri, onur ve şeref gayeleri olduğunu vurguladı. Ülkücü şehitlerin örnek hayatları ve mümtaz şahsiyetleriyle yaşadıkları devirlere ve sonraki yıllara yön verdiklerini belirten Bahçeli, "Bir faninin kendini manada nasıl aştığını anlamak, ülküsünü milletiyle buluşturmak için nasıl çaba sarf ettiğini görmek ve fitnenin kuşatmasını yarmak için ne denli gayret gösterdiğini fark etmek için ülkücünün hayatına bakmak yeterlidir. Milletimizin sahip olduğu bütün milli ve manevi değerlerinin tahrip edildiği, yozlaşma ve çürümenin alabildiğine tırmandığı günümüzde, aziz dava şehitlerimizin yüksek erdem ve ahlakına her zamankinden çok ihtiyacımız olduğu açıktır. Ülkücülerin çile, meşakkat, ahlak, sabır ve cesaretle sınanmış takdire şayan millet sevgisinden ve sorumluluk bilincinden bugün de herkesin kendi payına düşeni alması en samimi dileğimdir. Bununla da yetinmeyerek, gelecek nesillere bir Türk destanı olarak intikal ettirilmesi, bir ülkü bayrağı olarak devredilmesi içten temennimdir" şeklinde konuştu.