Bağış'tan İmam Gazalili gönderme

Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Avrupa Yahudi Parlamentosuna Türkiye'den seçilen üyeler Cefi Kamhi ve Vital Denis Ojalvo Öner'i kabul etti.
Bağış, Avrupa Birliği Bakanlığının Ortaköy'deki ofisinde gerçekleşen kabulün ardından yaptığı açıklamada, Avrupa'da farklı platformlarda Türkiye'yi temsil eden vatandaşların olmasından ve Türkiye'nin barış ve hoşgörü mesajlarının bütün temsilciler aracılığıyla orada yankılanmasından memnuniyet duyacaklarını söyledi.
Kamhi'nin daha önce milletvekilliği yapmış bir kişi olarak parlamenterlik konusunda tecrübeli olduğunu, Öner'in ise başta Yunus Emre'nin eserleri olmak üzere Türkiye'nin kültürüne önemli katkıları olmuş düşünürlerin fikirlerini İbranice ve başka dillere çevirdiğini aktaran Bağış, "Türkiye'nin yüzyıllardır kardeşliği, dostluğu, birlikte yaşama kültürünü ortaya koymuş olması bu iki kardeşimizin de Avrupa Yahudi Parlamentosunda çok daha dik durmalarını sağlayacaktır. Çok şükür bu ülkede bütün farklı inanç grupları tarihin en huzurlu dönemini yaşamaktadır. Bizin kendi genetik kodumuzda da Ortaköy'de, Mardin'de, Şanlıurfa'da, Mersin'de, Türkiye'nin dört bir köşesinde olduğu gibi camiler, kiliseler, havralar insanlığa birlikte huzur vermiştir" diye konuştu.
Bağış, AB'nin içine düştüğü endişe verici durumdan çıkışının formülünün hoşgörü, kardeşlik, dayanışma olduğuna işaret ederek, Kamhi ve Öner'in Türkiye'deki hoşgörü ve birlikte yaşama kültürünü Avrupalılarla paylaşırken kendilerine güç katacaklarını belirtti.
Bağış, "Tabii ülkeyi temsil etmek kolay bir görev değil. Çok onurlu bir görev. Biz de her konuda yanlarında olacağız" dedi.

-Hollandalı parlamenterle tartışma-

Konuşmasının ardından soruları da yanıtlayan Bağış, dün gerçekleştirilen 68. Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu (KPK) toplantısında Hollandalı milletvekili Barry Madlener ile yaşadığı tartışmaya ilişkin bir soru üzerine şunları kaydetti: "Dünkü tartışmada İmam Gazali'yle ders vermeye çalıştığım Hollandalı parlamenter, ilk defa böyle bir olay yaratmıyor. Daha evvel de defalarca kendisiyle benzer tartışmalara girdik. Anladığım kadarıyla kendi ülkesindeki kendi siyasi hareketi içerisinde böyle çıkışlar yaparak popülarite kazanıyor. Kendisi gibi aşırı sağcı, faşist fikirlere sahip insanlar arasında parlamasına vesile oluyor. Çünkü her KPK toplantısında bizim değerlerimize, inançlarımıza, kültürümüze, dinimize hakaret ederek Türkiye'nin AB üyesi olamayacağını vurgulamaya çalışıyor. Bu konu onu aşar. Çünkü Türkiye'nin AB üyeliği, 27 ülkenin oy birliğiyle aldığı kararlarla ilerlemektedir. Bununla ilgili bir Avrupa Parlamentosu üyesi bir şey söyledi diye gerçekler değişmeyecektir."
Dün Madlener'in, "İslam ve özgürlük birbiriyle bağdaşmaz. Bu yüzden Türkiye'nin AB üyeliği söz konusu olamaz" şeklinde bir çıkış yaptığını aktaran Egemen Bağış, "(Daha evvel Mevlana'dan bir ders vermiştim, şimdi de İmam Gazali'den bir ders vereyim) diyerek, onun o çok güzel sözünü hatırlattım. Onu yazmasını hatta ezberlemesini istedim. İmam Gazali, 'Cahillerle tartışmayın ben hiç kazanamadım' demiş. Onu öğrettim. O ders de ona herhalde bir süre daha yeter. Ancak bu arkadaşın pek uslanacağı yok. Eminim ki bir sonraki KPK toplantısında aynı nakaratlarla yeniden gelecektir. O zaman da yeni dersini alır oturur" diye konuştu.

-"120 milletvekilinden 2'si olsak da etkin görevler almaya adayız"-

Cefi Kamhi de eski bir siyasetçi olarak, insanın kendi ülkesini başka bir ulusun içerisinde temsil etmesi ve bir gayret içerisinde olmasının sorumluluk taşıyan bir konu olduğunu belirterek, "Her şeyden evvel serbest seçimlerle, belli cemaatlerin tayin etmemiş olduğu adaylar içerisinden seçilebilmiş olmamız bizim için onur verici" dedi.
Avrupa'da yoğun olarak gelişen bir islamofobi ve antisemitizm akımı, neonazi akımı bulunduğunu söyleyen Kamhi, Avrupa Yahudi Parlamentosuna seçilmiş bir kişi olarak, bu akıma karşı Türkiye'nin onlara örnek olabileceğini ifade etme fırsatı bulduğunu söyledi.
Kamhi, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu parlamentonun amacı, belli bir düşünceyi değil, belli bir diyaloğu sağlayabilmek. 54 ülkeden 47'sinde seçim yapıldı. 120 milletvekili serbest aday oldu. Parlamentoda da her ne kadar 120 milletvekili arasında 2 milletvekili olarak seçilmişsek de çok etkin görevler almaya adayız. Çünkü o ülkelerdeki milletvekillerinden daha fazla anlatabileceğimiz, paylaşabileceğimiz; ortak payda ve değerlerin nasıl taşınabileceği, toplumların barış içerisinde nasıl yaşayabileceğini anlatacak tecrübe bizde var."
Vital Denis Ojalvo Öner ide Türkiye Yahudi cemaatinin, 500. Yıl Vakfı vasıtasıyla Türkiye'nin yurt dışında tanıtımını üstlenme faaliyetinin, 1980'lerde 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'la başladığını belirterek, 500. Yıl Vakfının Türkiye'nin ABD'de tanıtımını yapmak için elinden geleni yaptığını ve bazı lobilerin Türkiye'ye çıkardığı engellerin ortadan kaldırılması için hizmet verdiğini anlattı.