'Ana muhalefet mi, yoksa ana paralel partisi misin?'

Başbakan Ahmet Davutoğlu katıldığı İstanbul Kongresi'nde partililere 7 Haziran seçimleri için yüzde 60 oy hedefi gösterdi. AK Parti'nin birlik siyasetini takip ettiğini belirten Başbakan, kısaca şunları kaydetti: Bölünmüş coğrafyalara, belli bölgelere hapsedilen siyaset AK Parti'yi temsil edemez. 2001 seçimine gören CHP 33 ilde milletvekili çıkaramadı. AK Parti 78 ilde birden milletvekili çıkardı. İnşallah 7 Haziran'da 81 ilde de milletvekili çıkaracağız. Onlar kıyıların partisidir CHP gibi. Bazıları sadece İç Anadolu'nun partisidir. Bazıları Doğu Anadolu partisidir. Türkiye'nin her yerinde siyaset yapan yegane parti AK Partidir.Reis'in bütün emanetlerine sahip çıkacağız. İstanbul yüreğimizde hiç bitmeyen bir aşktır. İstanbul AK Parti'dir, AK Parti İstanbul'dur. İstanbul'u anlayan tarihi anlar...
Ne gezi olaylarında çapulculara, ne 17-25 Aralık'ta paralel çeteye, ne de 6-7 Ekim'deki vandallara meydanı bırakmadık, bırakmayız. Biz 6-7 Ekim olaylarından sonra Diyarbakır'ı, Siirt'i, Bitlis'i bir çok ilimizi vandalizme götürmek isteyen terör odaklarına karşı çok yoğun bir çalışmayla bir iç güvenlik reform paketi hazırladık. İstişare ederek AB standartlarında bir paket oldu bu. Salı günkü grup konuşmalarında, artık ben onlara üçüzler diyorum. MHP, CHP, HDP hepsi birden buna karşı direnme çağrısında bulundu. Kemal Kılıçdaroğlu şimdi paralelle oynuyor, sizinle oynamaya vakti yok!.. İstanbul sokaklarında değil Pensilvanya'da oynuyor. Kılıçdaroğlu, 'bu pakete direnin' diyor. Aynen İsmet İnönü'nün 'şartlar oluştuğunda ihtilal haktır' demesi gibi... Kılıçdaroğlu'nun insanlara sokak çağrısı yaptığı saatlerde paralel çetenin liderinin de New York Times'ta makalesi yayınlanıyor.
Hani şu paralel çetenin başı, 28 Şubat zulmü devam ederken onu eleştirmeyip, 'devlete itaat edin, başörtüsü teferruattır' diyen zat, Mavi Marmara şehitleri olduğunda 'İsrail'den izin alınıp gidilseydi' diyen zat, şimdi Türkiye'yi dünyaya şikayet ediyor. Neden biliyor musunuz? İşaret fişeği veriyor. Seçim kampanyasını makaleyle başlatmış oluyor. 'Bu hükümetten kurtulmak isterseniz benimle iş birliği yapın' diyor. O bu çağrıyı yaparken Kılıçdaroğlu da cevap veriyor, 'seninle beraberiz' diyor, 'kaos gerekirse kaos', 'kriz gerekirse kriz çıkarırız' diyor. 'Elinde molotof olan varsa onların önüne geçeriz' diyor. İster Kılıçdaroğlu ister başkası olsun, yasa çıktıktan sonra kim eline molotof alırsa, kim maske takarsa gereği yapılır.
Şimdi CHP'lilere sesleniyorum. Başınızı kaldırın ve sorun Kılıçdaroğlu'na, neden aynı gün aynı çağrıyı yapma zilletine düşüyorsun? Sen ana muhalefet mi ana paralel partisi misin?
Kaos tacirlerine de asla boyun eğmeyeceğiz. Ermeni, Yahudi, Rum lobisi hareket halinde. Bir de paralel lobisi çıktı. Paralel lobisi nerede durursa dursun karşısında olacağız. MHP'ye gelince... Bahçeli 6-7 ekim olayları olduğunda döndü bize dedi ki, 'nerede devlet'. İşte biz de diyoruz devlet buradaydı, burada olacak. Ama şimdi biz soruyoruz. Devleti sormuyoruz, Bahçeli'ye diyoruz ki; adın Devlet ama devlete sahip çıkan bu iç güvenlik yasasına neden karşı çıkıyorsun? Neden vandallarla beraber bunu tenkit ediyorsun. Sandıkla iş başına gelmek istemiyorlar. Niyetleri kaos çıkarmak. Bahçeli'ye seslendim, biraz da paralelle ilgilen diye... Ama ilgilenemezler çünkü iş birliği var. HDP'ye gelince... 90'lı yıllarda Jitem'den şikâyet ediyordun. Şimdi TSK kendi görevini ifa ediyor. Peki buna niye karşı çıkıyorsun? Çünkü bunların meselesi millet değil, demokrasi değil. Biliyorlar ki sandıkla iş başına gelmeleri mümkün değil. Kaos çıkarmak istiyorlar.