Açlık grevi önlüğüyle grup toplantısı

BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak ve milletvekilleri, TBMM grup toplantısına açlık grevi önlükleriyle geldi. Grup Başkanvekili Pervin Buldan, grup toplantısının açılış konuşmasını Kürtçe yaparak Kışanak'ı kürsüye davet etti. Konuşmasına Kürtçe başlayan Kışanak, farklı dillerde "Ana dil onurdur" dedikten sonra konuşmasını Türkçe sürdürdü.
BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak, "Kendi atanmışlarını özel yetkili savcıların elinden kurtarmak için üç gün içinde yasa çıkaran Hükümet, bu halkın seçilmişlerini zindanda tutarak meşru bir iktidar olduğunu söyleyemez" dedi.
Kışanak ve milletvekilleri, TBMM grup toplantısına açlık grevi önlükleriyle geldi.
Grup Başkanvekili Pervin Buldan, grup toplantısının açılış konuşmasını Kürtçe yaparak Kışanak'ı kürsüye davet etti.
Konuşmasına Kürtçe başlayan Kışanak, farklı dillerde "Ana dil onurdur" dedikten sonra konuşmasını Türkçe sürdürdü.
Türkiye'de Türkçe dışındaki tüm dillerin "asimile edilmek istendiğini" öne süren Kışanak, "Bugün Türkçe dışında diğer dillerin tamamı ya yok olmaya yüz tutmuş ya da kırılgan kategorisindedir. Bu insanlık onuruna yapılmış bir işkencedir. İnsanların ana dillerini konuşmaları eziyete dönüştürülmüşse, yasaklanmışsa, bu gerçekten de büyük bir demokrasi, insanlık ayıbıdır. Bu işkenceyi yok etmenin zamanı geldi" görüşünü ifade etti.
Ana dil önündeki engelleri kaldıracak güce ve potansiyele sahip olduklarını savunan Kışanak, "Ana dilleri yasaklayan zihniyet iflas etti ama bugün Kürt halkı da Kürtçe de olduğu yerde duruyor" diye konuştu.
Tüm ana dillerin; kamusal alan ve eğitim dahil olmak üzere sınırsız kullanım hakkına sahip olması gerektiğini savunan Kışanak, hiç bir dilin yasayla, baskıyla, zorla yok edilemeyeceği söyledi. Kışanak "Bugün 113 devlette birden fazla resmi dil var ve bu ülkelerin hiçbiri bölünmemiş. Sadece Türkiye'de 'ola ki kamusal alanda farklı dil kullanılırsa Türkiye bölünürmüş.' Bu saçmalığa artık kimse inanmıyor" dedi.
-Açlık grevi-
BDP milletvekilleri olarak iki günden beri açlık grevinde olduklarını anımsatan Kışanak, halkın özgür iradesiyle seçtiği milletvekillerinin cezaevinde bulunduğunu söyledi. Kışanak, "Halkın iradesini tutsak altına almak istiyorsunuz. Bunu kabul etmediğimiz ve değiştirmek istediğimiz için açlık grevindeyiz" diye konuştu.
Tutuklu milletvekilleri Selma Irmak ve Faysal Sarıyıldız'ın da aralarında bulunduğu yaklaşık 100 siyasi tutuklunun açlık grevinin 7. gününde olduklarını anlatan Kışanak, "Bunun nasıl bir çığlık olduğunu anlamak gerekiyor. Bu 100 arkadaşımızın dışında bir çok cezaevinde de gruplar halinde dönüşümlü açlık grevi yapılıyor. Kürt sorununu çözüm yoluna kavuşturabilmek için açlık grevi yapıyorlar. Bizler de çözüme hizmet eden diyalog ve müzakerelerin yeniden başlamasına çağrı yapan; en önemli güçlü aktör olan Öcalan'ın rolünü oynayabileceği koşullara kavuşması taleplerini sonuna kadar destekliyoruz" açıklamasında bulundu.
-"Kürt halkı bedel ödemeye alıştı"-
AK Parti'nin izlediği politikalarla zaman kazandığını ama irtifa kaybettiğini öne süren Kışanak, "AK Parti artık yere çakılmak üzere" dedi.
"Bir kaç tane MİT görevlisini kurtararak bu işin içinden çıkılamayacağını" iddia eden Kışanak, "Son yapılan düzenlemeyle sorumluğu doğrudan Başbakan omuzlarına almıştır. Bu ülkede Başbakan'ın talimatıyla diyalog ve müzakereleri yürütmek üzere heyet oluşturabilir. Sorumluluk alsınlar, diyalog ve müzakere heyeti oluşturduklarını ilan etsinler. Bu işi ancak böyle temizleyebilirler. Aksi takdirde gelinen nokta Türkiye, AKP açısından çok daha zor, zahmetli, riskli ve tehlikeli. Mazlum, mağdur Kürt halkı bedel ödemeye alıştı. Ödenecek bedellerin en ağırını ödedik zaten" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan'ın "seçilmişleri atanmışlara kul etmeyiz" sözünü anımsatan Kışanak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunu söyleyenlerin, bu ülkede seçilmişlere ne gibi zulümler yaptıklarının farkında olmadan söylediklerini mi düşüneceğiz? Bu ülkede seçilmiş olmak için doğrudan Başbakan tarafından mı seçilmiş olmak gerekiyor, yani atanmış olmak gerekiyor. AKP listesine girmek mi gerekiyor? Cezaevinde seçilmiş 8 milletvekili var. KCK operasyonlarında tutuklanan arkadaşların arasında 31 belediye başkanı var. Seçilmiş belediye başkanlarını tutukladılar. Şimdi onların yerine seçilen başkanvekillerini tutuklamaya başladılar. Hani seçilmişleri atanmışlara kul etmeyecektiniz? Bu savcıları, mahkemeleri, Adalet Bakanlığını, Hükümeti, Terörle Mücadele Kanununu, bu sözlerin neresine koyacağız? Beylik laflarla bu iş yürümüyor. Bir sözü söylerken yüz kere düşüneceksiniz. Kendine yapılmasını istemediğin bir şeyi de başkasına yapmayacaksınız. Kendi atanmışlarını özel yetkili savcıların elinden kurtarmak için üç gün içinde yasa çıkaran Hükümet, bu halkın seçilmişlerini zindanda tutarak meşru bir iktidar olduğunu söyleyemez. Bu durum AKP'nin meşruiyetini kökten tartışılmasına fırsat sunuyor."
Kışanak, Irak sınırındaki olayla ilgili Heron görüntülerini izleyenlerin, ölenlerin sivil olduğunu anladıklarını iddia ederek, "Peki yetkililer bunu bilmiyor mu? Bu yalanı kim yutar" dedi.
Kışanak'ın sözlerini tamamlamasının ardından BDP Grup Başkanvekili Buldan, Kürtçe konuşarak grup toplantısını kapattı.