Zahide Yetiş: İlkokulun en şişman ve çirkin kızı bendim

Zahide Yetiş: İlkokulun en şişman ve çirkin kızı bendim

MAGAZİN Haberleri

Zahide Yetiş: İlkokulda en şişman, en çirkin ve en arkada oturan ve de doğal olarak en tembel öğrenci bendim.

Viyana'da doğdu, İzmir'de büyüdü. Dokuz Eylül Üniversitesi Satış Yönetimi ve İşletme Bölümü'nden mezun oldu. Türkiye onu 2009 yılında "Doktorum" programıyla tanıdı. Oysa onun televziyonla tanışıklığı çok daha eskilere dayanıyordu. Çocukluk döneminde TRT'de seslendirmeler yaptı. Daha sonraki yıllarda birçok programda sunucu olarak görev aldı ama asıl şöhret Doktorum'la geldi. Bu arada hayattan biriktirdiklerini "Dinle! Hayat Sana Fısıldıyor!"diyerek bir kitapta sevenleriyle paylaştı. Şimdilerde ATV'de yayınlanan "Zahide ile Yetiş Hayata" programı ile hafta içi her akşam evlere konuk oluyor. Her gün gündemdeki bir olayı programında konu ediyor. Konuklar ve uzmanlarla enine boyuna tartışıyor. Ekranda suçluları enselemiyor ama toplumsal problemleri masaya yatırıyor. Ha bir de İtalyan aşçısı var programda yemek tarifleri veren. Danilo Zanna bir İtalyan ama bizi bizden daha iyi biliyor. Türkçeyi de çok iyi konuşuyor…Zahide Yetiş: İlkokulun en şişman ve çirkin kızı bendim
ATV'de yayınlanan 'Zahide İle Yetiş Hayata' programının en keyifli bölümlerinden biri de İtalyan aşçı Danillo Zanna'nın Zahide Yetiş ile hoş atışmaları...

Bir de geçenlerde İzmirli işadamı Cem Arısoy ile evlendi. Hem de ekranda kına gecesi yaparak. Kimileri çok eleştirdi "Özel hayatıyla ekranda şov yapıyor" diyerek…
Ekranda sıcak, sempatik, sevecen sanki evin kızı gibi… Yumuşacık bir ses tonuyla, sinirleri alınmış gibi konuşuyor… Hiç mi bir şeye sinirlenmiyor? Bu hali tavrı da bazı kişiler tarafından "yapmacık " bulunuyor. Elin ağzı torba değil ki büzesin… Biz de toparlandık aklımızdakileri, aklınızdakileri sormaya gittik. Yayın öncesinde makyajı yapılırken sohbet ettik. İlk önce "Bir ömür boyu sürer inşallah" dediği evliliğinden söze başladık. Eşiyle nasıl tanıştığını sorduk…
Kolejde basket takımındaydım. Cem o yıllarda benden üst sınıflardaydı ve Karşıyaka'da profesyonel basketçiydi. Biz de Karşıyaka takımını izlemeye giderdik. O zamanlarda görmüşlüğüm vardı. Yıllar sonra bir arkadaş grubunda tekrar karşılaştık. Grup içinde hiç konuşmuyordu, hatta suratsız olduğunu düşündüğüm bir adamdı. Oysa bana yıllar sonra "senin heyecanından, karşında konuşmak kolay mı? demişti. Öyle tanışmıştık. Sonra arkadaşlığımız ilerledi. Bir süre sonra da o aşkını itiraf etti. Çok kısa bir süre sonra da bana Paris'te evlenme teklif etti. Ben hazır değildim. Hayat işte... Sonra gerçekten Paris'te birbirimize "evet" dedik.
Zahide Yetiş: İlkokulun en şişman ve çirkin kızı bendim
Zahide Yetiş, programındaki kına gecesinde izleyicilere duygusal anlar yaşattı.
Zahide Yetiş: İlkokulun en şişman ve çirkin kızı bendim
Yetiş'in annesi Ayten Hanım gözyaşlarını tutamadı.
Zahide Yetiş: İlkokulun en şişman ve çirkin kızı bendim
Zahide Yetiş ve eşi Cem Arısoy nbsp;

ANNEMİ MUTLU ETMEK İSTEDİM
- Nikahı Paris'te yaptınız ama kına gecesiyle filan geleneksel altyapıda evlendiniz. Kına geceniz ekranda oldu. O fikir nereden geldi? O bir şov muydu?
Şov yapmak isteseydim Paris'te değil canlı yayında evlenirdim. Annem kemoterapi gördüğü için planlandığı halde Paris'e gelemedi. Biz de Türkiye'de onlar için bir şey yapalım dedik. Bu arada program nbsp;başlamıştı. Programımın son yarım saatinde kına gecesini yaptık. Gece boyunca da devam etti. Kim ne derse desin annemin mutluluk gözyaşları benim için en büyük hediyedir.
- Çocuk istiyor musunuz? Bir kız çocuk size çok yakışır mesela.
Eşim de çok istiyor. Rabbim nasip etsin inşallah ikimize de. Kız ya da oğlan demek çok doğru birşey değil, sağlıklı, sıhhatli, hayırlı olsun yeter. Ama bir kız çocuğu fikri bana da hoş geliyor.

YAŞLILARLA DAHA İYİ ANLAŞIYORUM
- Ekranda çok sıcaksınız evin kızı gibi bir durumunuz var.
Ekranda sanki onlar bana misafirliğe gelmişler ya da ben onlara gitmişim gibi hissediyorum. nbsp;Karşımda babaannem varmış gibi hissediyorum. Beni babaannem ve onun annesi yetiştirdi. Benim en iyi anlaştığım grup 50 artı yaş grubudur. Yanlarında kendimi çok güvende ve mutlu hissederim. Çünkü ben o yaş grubunun içinde büyüdüm. nbsp;
- Parçalanmış aile çocuğusunuz. Anne baba ayrılmış, sizi babaanneniz büyütmüş. Anne babanızın eksikliğini hissettiniz mi hiç?
Ben hayır bile desem mutlaka içimde, kalbimde bir eksiklik vardır. Ama şöyle bir gerçek var ki, çocukluğumun en zor dönemi, tombik, uzun, tembel oluşumdan kaynaklı bir yokluk dönemiydi. İlkokulda en şişman, en çirkin ve en arkada oturan ve de doğal olarak en tembel öğrenci bendim. Onun acısını çok çekmişimdir. Sonra boy attım. Büluğ çağında ergenlikle beraber fiziki şartlarım biraz daha değişti. Daha avantajlı hale geldim ama o yıllarımı unutmadım. O yıllara ait bir şey daha, meraklı komşulardı. Sorarlardı "Annen nerde, baban nerde, niye ayrıldılar, sana geliyorlar mı, görüyor musun, gidiyor musun?.." O zaman da gardımı almayı beni üzebilecek kişilere karşı savunma geliştirmeyi öğrendim. nbsp;Küçükten öğrendim kafaya takmamayı, hayatın ciddiye alınmayacak kadar ciddi olduğunu…
- Kendinizi hangi kelimelerle tarif edersiniz?
İyi niyetli, iyi yürekli, üzerine gidilmediği müddetçe asla tırnaklarını çıkarmayan, ne bileyim öyle kafa dengi şeker bir kız.

ŞOV YAPANLARI SEVMEM
- Sizi en çok sinirlendiren insan tipi hangisi?
Niyeti iyi olmayan, içinde fitne fesat şeytan barındıran, şov yapan kişiler.
- Sizin hırslarınız yok mu?
Olsa bile törpülemeyi başarmışımdır. nbsp;Hayatın ciddiye alınmayacak kadar ciddi olduğunu anlayınca böyle şeylerle uğraşmaya değmeyecek kadar anlamsız olduğunu görüyorsunuz. Bir de inançlı olmak ve her şeyi Allah'a bırakmak beni mutlu ediyor. Tevekkül, dua etmek ve şükür benim hayatımın vazgeçilmezidir. Dua eder her şeyi isterim. Verse de vermese de O'nu çok severim. Bağlılığım sonsuzdur. Şükür ederim böylece bana verdiklerinin de farkındalığını yükseltirim kendi hayatımda. Şu anda hayatımda rabbimin bana bahşettiği o kadar çok lütuf var ki. İyi bir eş, huzurlu bir hayat, iyi bir iş, tanımadan size seven, sizi şımartan insanlar. Bu arada ben zaten şımarığımdır. Ayrıca şımartılmama gerek yok ama şımarıklığım da bu kadardır işte… o da sevildiğimi hissetiğim zaman mutlu olmaktır hayattaki. Ondan daha ötesi de yok zaten. nbsp;
Zahide Yetiş: İlkokulun en şişman ve çirkin kızı bendim
Sabah neşeyle uyanıyorum, spor yapıyorum
Ben sabah insanıyım. Yıllar boyunca sabah programı yaptığım için 5.47'de uyanırım; saat 7 olunca kalkarım.
- Bir gününüz nasıl geçiyor? Güne nasıl başlıyorsunuz?
Yılların getirdiği alışkanlıkla hala erken uyanıyorum. 5.47 gibi uyanmaya alışmışım 5 sene. Çok erken yaptığım programlar olduğu için. Bir yokluyor o saatte. 7-7.5 gibi uyanıyorum kendimi iyi hissediyorsam denge hareketlerimi nbsp;yaparak güne başlıyorum. Denge hareketleri vücudun dinamizmini canlandırıyor. Diğer önemli vazgeçilmezim su. Güne ılık su içerek başlıyorum. Suyun tadını biraz değiştirmek istiyorsam bahçeden topladığım nanelerden katıyorum.
- Uyanınca neşeli mi olursunuz suratsız mı?
Ben sabah insanıyım. İyi uyanan bir insanım. Sabahları neşeliyim, konuşkanım. O yüzden haberleri biraz geç okuyorum. Ne yazık ki haberleri okuyunca sinirlerim bozuluyor. Ama hayatın gerçekleri. Hava güzel olursa sahilde yürüyüş yaparım. Bisiklete binmeyi çok seviyorum. Bisiklete binmek benim için düşünme ve dinlenme zamanıdır.
- Şu anda kiloyu problem ediyor musunuz? nbsp;
Oldum olası balık etiyim ama artık kilolu değilim. Ekranda daha kilolu çıkıyorum. Şuradan anlıyorum beni gördükleri zaman ilk söylenen şeylerden biri "A zahide hanım siz ne kadar zayıfsınız, ne kadar uzunsunuz" ve "Ekrandaki gibi sıcaksınız…" olur. O hoş birşey tabii.

Zahide Yetiş: İlkokulun en şişman ve çirkin kızı bendim
Kayınvalidesi Muhlise Arısoy'u çok seviyor
Bayramda el öpmeye gideceğim
- Nasıl bir gelinsiniz? Eşinizin annesine nasıl hitap ediyorsunuz mesela?
Anne diyorum. O da beni çok güzel seviyor, çok güzel şımartıyor. Gelin kaynana ilişkileri ile ilgili olarak ekranda da yıllarca söylediğim gibi, kayınvalidelerin içinde çok büyük fırtınalar kopmuyorsa; onların bekledikleri, ilgi, sevgi ve güleryüzdür. Bir de konu komşu gelince gelin azıcık kendini göstermelidir. "Anneciğim" diye, dört dönmeli, ona sevgisini, saygısını göstermeli, onun başkalarının yanında kendini özel hissetmesini sağlamalıdır. Kendinizi o insanın yerine koyacaksınız ve 'ben kayınvalide olsam gelinimden ne beklerim' diye düşüneceksiniz. Ben şanslıyım karşılığını da görüyorum.

BÜYÜKLERİMİZİ UNUTMAYALIM
- Bayram geliyor, bayramda ne yapacaksınız? Geleneksel, el öpmeler filan olacak mı? Yeni gelinsiniz…
Olacak tabii ailelerimiz İzmir'de bayramda oraya gideceğiz. Ben böyle şeylerden keyif alıyorum ayrıca. Bayramda büyüklerimizin elini öpmeye gitmek. Bir süre sonra onlar hayatta olmayabilirler. Allah korusun insan eli öpülecek bir insan arıyor etrafında. Büyük olacak, sığınacak, ona kendini emanet edecek, ona akıl danışacak. Bunlar güzel şeyler. Keşke babaannem hayatta olsaydı şimdi elini öpmek için neler vermezdim. Bir kere görüp, saçlarımı okşaması için neler vermezdim. O başka bir şey. O yüzden büyüklerin kıymetini yaşarken bilmek lazım. Ben o taraftayım.


Zahide Yetiş: İlkokulun en şişman ve çirkin kızı bendim

Ziyneti Kocabıyık
Fotoğraflar: Bünyamin ÇELİK

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...