Osmanlı'nın dirilişi

GİZEM DUMAN
Osmanlı denilince akıllara mimariden modaya, sanattan, edebiyata engin bir kültür hazinesi geliyor. Modacılar da o engin kültürden yararlanarak kreasyonlarına Osmanlı kıyafetlerine eklemeye başladı. Bindallılar, işlemeli yelekler, fesler, kaftanlar yeniden trend oldu. İmparatorluğun son döneminde giyilen kadın giysilerini anlatan sergiler düzenlendi. Aksesuarlar da (yüzükler, kolyeler vs.) unutulmadı. Sarayın kokuları ise, âdeta moda oldu. Dizilerin de etkisiyle Hürrem Sultan, Hatice Sultan markalı kokular çıktı...

Yeni gözde şerbetli mutfak
Osmanlı'nın bir diğer özelliği, dünyanın sayılı mutfaklarından birine sahip olması. Son yıllarda o mutfak tekrar akıllara geldi. Saray lezzetleri, davetlerin ve iftarların ana menüsü oldu. Tavşan dolması, Haluçka, Lezzet-i Tura, Ab-ı Hayat, Mutancana, Arki Mahi gibi yemeklerin yanı sıra nar çiçeği, demirhindi gibi şerbetler vazgeçilmez tatlar oldu. 40 çeşit baharattan yapıldığı söylenen Demirhindi şerbetinin en ünlü efsanesi şöyle:?"Kanuni Sultan Süleyman, susayınca şerbet istemiş. Hemen buz gibi bir demirhindi şerbeti ikram edilmiş. Kanuni bu şerbeti o kadar çok sevmişki tası altınla doldurtup, şerbeti yapan ustayı ödüllendirmiş."

Dizilerin ekmek kapısı hâline geldi

Osmanlı'ya yönelişi TV ve sinema sektörü de es geçmedi. Çok tartışılsa da Muhteşem Yüzyıl dizisi buna öncülük etti. Ardından milyonlarca lira harcanan "Fetih" filmi geldi. Özellikle TRT neredeyse Osmanlı dizi kanalı oldu. Geçen yıllarda ekrana gelen Osmanlı Tokadı çok izlenince devamı geldi. Şu sıralar Diriliş Ertuğrul ve Filinta reyting listelerinin zirvesinde. Diriliş, Osmanlı Beyliği'nin kurulma sürecini konu alıyor.

Yavuz'un adı yükseliyor!

İstanbul Boğazı'nın Karadeniz'e bakan kuzey tarafında yapımına devam ediliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, üçüncü köprüye Yavuz Sultan Selim adının verilmesiyle ilgili, şunları ifade etmişti: "Ben Osmanlı padişahları içerisinde Yavuz Sultan Selim'i çok farklı yere yerleştiren bir insanım. 8 yıla neleri sığdırdığı ortadadır. Mekke'nin fethi, kutsal emanetler... Dirayetli olmanın yanında haksızlığa tahammül edemeyen bir insandı. O yüzden bu adı uygun gördük."

Hat sanatı âdeta yeniden doğdu

Okullarda Osmanlıca okutulmaya başlandı. Her yerde Osmanlıca kursları açıldı. İlgi günden güne artıyor. Ecdadının dilini öğrenenler, daha sonra güzel yazı yazma sanatı olan 'hat'a yöneliyor. Abbasiler döneminde gelişmeye devam eden Hat sanatı, Osmanlı Devleti ile zirve yaptı. Günümüzde özellikle gençler, bu güzel sanatı öğrenmek için ekstra çaba sarfediyor. Sergi üstüne sergi açılıyor.