Magazin basını sanata ilgisiz!

Etiler'deki evinde buluştuğumuz Coşkun Sabah, geçtiğimiz günlerde kaybettiği yakın dostu Ferdi Özbeğen ve magazin dünyasıyla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. 80'li yıllarda Özbeğen'in en önemli rakibi sayılan Sabah, "Ferdi'ye bundan 7 ay önce bir gece düzenlemek istemiştim. Hatta Sezen Aksu ve Ali Poyrazoğlu gibi sanatçıları aradım. Seve seve geleceklerini söylediler. Ama Ferdi razı olmadı. 'Ben bu geceyi istemiyorum. Bana dilenci derler' dedi. Son zamanlarda maddi olarak biraz sıkışıktı. Ama bunu açığa vurmadı. Ucu ucuna idare ediyordu. Onurlu bir insandı" ifadelerini kullandı. SON KURBAN FERDİ ÖZBEĞEN Coşkun Sabah'la Ferdi Özbeğen'in tanışıklığı, 1978 senesinde 'yılın şarkısı' seçilen "Baharı Bekleyen Kumrular Gibi" adlı esere dayanıyor. Sabah'ın bu şarkısını Long Play'e okuyan 18 isimden birisi de Özbeğen. Ünlü udinin 1980'de şarkıcılığa atılmasıyla rakip haline gelen ikili, buna rağmen dostluklarını pekiştirir. Coşkun Sabah, o yılları şöyle anlatıyor: "İkimiz de İstanbul'un kaymak tabakasına hitap ediyorduk. Bize sosyete geliyordu ve performans değerlendirmesi yapıyordu. Mesela Kalkavan ailesinden Nükhet Kalkavan hangi hafta, kime gitmiş? Arayıp tatlı tatlı kızdırırdı Ferdi beni: 'Bak bu hafta bana geldiler. Sana gelmediler.' Ya da 'Bana bu akşam 300 kişi geldi, sana kaç kişi geldi?' diye takılırdık." 1978-79 yıllarında müziğin zirvesinde olan Özbeğen'in 1990'lı yıllarda küserek geri çekildiğini ve Bodrum'a yerleştiğini dile getiren Sabah, bu konuda medyayı sorumlu gösteriyor: "Küserek geri çekildi. Çünkü medya lobisi yoktu. Oysa hiçbir talep görmeyen kişileri ilginç hale getirip bir talep oluşturan da aynı medya. Toplumu uyuşturarak yapıyor bunu. Türkiye'de erkek sanatçı olarak yaşlanmak büyük bir handikap. Sistem sizi öğütüyor. Ferdi de bundan nasibini aldı! Ayakta kalan erkekler, sadece genç popçular! Onun haricindekilere bir değer verilmiyor! Ha medyada seni yazıp çizmeseler de, bir değerin varsa toplum bunu fark ediyor."Türkiye'de en fazla iş yapan müzisyenim 1990'lı yıllarda fırtına gibi esen ve 3 milyondan fazla satan 'Aşığım Sana-Beni Unutma' albümünün rekoru hâlâ kırılamayan Coşkun Sabah, kendisinin bittiğini söyleyenlere ise şu cevabı verdi: "Konser vereceğin otelin iki gün öncesinden odaları doluyorsa, işini devam ettiriyorsun demektir. Sacit Aslan geçen gün 'Coşkun Sabah bitti' demiş. Hayranlarımız da 'Çıktığı yeri adam dolduruyor. Bu nasıl bitmek?' diye mesajlar yollamış. Türkiye'de en fazla iş yapan sanatçıyım! Bütün hafta sonlarım dolu. Boşum yok. E bu nasıl bitmek? Bu insanlar ihtilalde aç olduğu için ayaklanan halka karşı 'Ekmek yerine pasta yesinler' diyen kraliçe kadar kopuk, halkından. Halkın beğenisinden haberleri yok!.."Magazin basınının sanatla ilgisi yok! Usta müzisyen Coşkun Sabah, magazin basınına da eleştirilerde bulundu. Türkiye'nin değiştiğini ancak magazin basının değişmediğini savunan Coşkun Sabah, "Halkın tercihlerine saygı duymuyorlar. Medyanın görevi, halkın tercihlerine saygı duymaktır. Sanatla bir ilgileri yok! Benim tek malzemem, sanatım. Aradıkları malzemeler, sanat dışı. Magazin basını, 90'lı yıllarda bir sanatçıyı istediği iftirayı atabilme hakkını kendinde buluyordu. Güzellik yarışmasında jüriydim. Küçük bir de konser verecektim. Jüri masasından çıkıp sahne arkasındaki portatif odadan sahneye çıktım. Ertesi gün gazetedeki haber şuydu: 'Coşkun Sabah, kızların soyunma odasına zorla girmeye çalıştı!.."