Eşinin kardeşi tarafından tehdit edildiğini söyleyen Ece Erken mesajları tek tek ifşa etti

Sunucu Ece Erken’in eşi Şafak Mahmutyazıcıoğlu şoförü ile birlikte geçtiğimiz Ocak ayında Bakırköy’de bulunan balıkçılar çarşısında bir restoranda yemek yerken silahlı saldırıya uğramıştı. Kurşunların hedefi olan Mahmutyazıcıoğlu, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamamıştı. Zor günleri geride bırakmaya çalışan Erken, eşinin ağabeyi Celal Mahmutyazıcıoğlu tarafından tehdit edildiğini iddia etti.

“SAVCILIĞA TEHDİT VE ŞANTAJDAN VERİYORUZ”

Instagram’dan dikkat çeken açıklamalarda bulunarak kendisine gelen mesajları tek tek ifşa eden ünlü sunucu, yaptığı paylaşımda “Sabaha kadar bana mesaj atan Celalcik. Sedef'i sitenin güvenliğe göndermişsin evimin önünde kamera görüntülerini almışsın, sen kardeşinin mallarına çökmüşsün, katillerin peşine 1 saniye düşmemişsin. Benim kapı önümün güvenlik kameralarını ne hakla aldırırsın ki. Aldır, benim abdestimden şüphem yok. Savcılığa tehdit ve şantajdan veriyoruz. Ah Şafak ne üzülüyordur, ben hepinize tek başıma yeterim. Benimle gurur duyuyordur eşim sıkıntı yok” ifadelerini kullandı.

Şafak Mahmutyazıcıoğlu’nun ağabeyi Celal Mahmutyazıcıoğlu’nun mesajlarını sosyal medya hesabından paylaşan Erken, güvenlik kamera görüntülerini kendisinden habersiz şekilde başkasına veren site yönetimine de dava açacağını söyledi. Ünlü sunucu kapısının önüne Süleyman isimli bir kişinin olduğunu ancak böyle birini tanımadığını da belirtti.

Erken, Celal Mahmutyazıcıoğlu'ndan geldiğini iddia ettiği mesajları tek tek ifşa etti. İşte o yazışmalar…

-Hiç sessiz kalmadım, hiç sinsi olmadım. Her şeyim ortada. Evimin önünün kamera görüntülerini veren site güvenliğine ve ayrıca beni tehdit eden, şantaj yapan eşimin abisine suç duyurunda bulunuyoruz. Reddi miras yapmışım, hala neyin peşindesin celal efendi? (5)

- Aldır! Benim abdestimden şüphem yok! Savcılığa yarın tehdit ve şantajdan veriyoruz! Ah Şafak ne üzülüyordur… Ben hepinize tek başımız yeterim. Benle gurur duyuyordur eşim sıkıntı yok. (6)

- Neye üzülüyorum biliyor musunuz? Miras ne kötü, ne acı bir şeymiş! Bu insanlar her gün bizdeydi, biz de onlarda, çocuklar bir arada. (7)