Bekir Develi: Alternatif yok vatandaş evlilik programı izliyor

Düzenleyen:
Bekir Develi: Alternatif yok vatandaş evlilik programı izliyor

MAGAZİN Haberleri

İnsanlar şikâyetçi... O saatte izlenebilecek daha edepli daha doğru programlar sunulmuyor. Alternatif yok. Hâl böyle olunca da insanlar onu izliyor. Sinemada birçok argo film büyük gişe yaptı. Aşk-ı Memnu dizisini de çok takip eden vardı fakat biz Diriliş’i alternatif olarak sunduk, şimdi 2 katı izleniyor.

Çağla Türk - TRT ekranlarında yayınlanan Annemin Yemeği ile genç kızlara mutfak kültürünü aşılamaya çalışıyor Bekir Develi... Ayrıca öğrencilere destek oluyor, stand up yapıyor. İstanbul’da olduğu zamanlarda ailesine bolca vakit ayırıyor. Develi ile ailesinden, iş hayatından ve görüşlerinden bahsettik. Referandum için ise ‘’Gönlüm ister ki evet çıksın ama hayır çıksa bile bu ülke eski ülke olmaz’’ diyor.

- Bir gününüz nasıl geçiyor?
 Eğer o gün sahne varsa daha çok ailemle, ama çekim varsa bulunduğumuz illerde sette geçiyor. Günde 2 program çekildiği için biraz yoğun oluyor. Akşam da kitap okuyup televizyona bakıyorum.

-  Ailenize nasıl vakit ayırıyorsunuz, birlikte neler yapıyorsunuz?
İstanbul’da olduğum sürece ailemle vakit geçirebiliyorum. Çocuklarımla top oynuyoruz, sinemaya gidiyoruz, belgesel izlemeyi seviyoruz. Evdeki kedimizle top oynuyoruz.

- Çocuklarınızın ne olmasını istersiniz? 
 Ahlaklı insan olmalarını isterim öncelikle. Eğer iyi eğitirseniz paralarını helal yoldan kazanmayı bilirler. Seçici değilim. Kendileri karar vermeliler.
Bekir Develi: Alternatif yok vatandaş evlilik programı izliyor
- Yaptığınız televizyon programlarından en çok severek çektiğiniz hangisiydi?
Ramazanın güzelliğiyle iftar programları... Herkesin konuşmak istediği insanlarla iki saat geçirebiliyorsunuz. Alanlarında çok iyi insanlar oluyor hepsi ve aklınızda ne varsa sorabiliyorsunuz. Bir de çocuklardan tepkiler alıyoruz. İlk orucunu tutacak bir çocuk bana mail atmış. “Bekir Bey, Çorum iftarı biraz erken açabilir mi” diye... Bizim karar verip açtığımızı düşünmüş herhalde. O akşam o kızın da ismini anons etmiştim...

- Dizilerde oynamayı düşündünüz mü?
Teklif aldım ama dizi setleri zor, süreleri uzun. En son bir sinema filminde rol aldım. Ama bunu düzenli bir iş olarak hiç düşünmedim. Tabii Diriliş olursa neden olmasın...

- Neden sunuculuğu seçtiniz? 
Oyuncu olursanız başkasının hikâyelerini oynamak zorunda kalırsınız ama sunucu olursanız kendi hikâyelerinizi anlatırsınız. Bir saat sonra sahnem var ve insanlar Bekir Develi’yi dinleyecek.

- İnsanları kırmadan mizah yapmayı nasıl başarabiliyorsunuz?
Ben bu işe girdiğimden beri bel altı, argo kullanmıyorum. Birinin şişmanlığı kekemeliği ile dalga geçmek insanları güldürür ama komik olduğu için gülmezler. Utandıkları için gülerler. Mizahçıların genelinin yanıldığını nokta budur. Mizah iki türlüdür; biri insanın alnını kırıştırır, diğeri yanağını. Biz yanağını kırıştıranı tercih ediyoruz.

- Sinemada argodan hoşlanmıyorsunuz diyebiliriz...
Argonun hiçbir hâlini sevmiyorum.

- Son olarak Şahan Gökbakar çok izlendi ve o filmde de çoğunlukla argo var...
Onda argo çok olduğu için değil, biz ona başka bir seçenek sunmadığımız için izlendi. Aşk-ı Memnu da çok izleniyordu ve biz Diriliş’i alternatif olarak sunduk, şimdi 2 katı izleniyor. Biz alternatif sunamıyoruz.  Genelde sunucular arz talep meselesi kardeşim isteniyor yapıyoruz diyorlar ama öyle değil. Doğru alternatif sun ki izlensin.
Evlilik programlarından çok şikâyet ediliyor mesela. O saatte izlenebilecek daha edepli daha doğru alternatif sundunuz mu? Sunmadınız... İnsanlar da onu izliyor.

- Türkiye de en çok sevdiğiniz il hangisi?
Ben aslında Adanalıyım. Ama en sevdiğim il Gaziantep’tir. Şanlıurfa, Göynük, Safranbolu...

- G. Antep’in Ş. Urfa’nın yemekleri meşhurdur. Eşiniz yaptığında yadırgıyor musunuz?
Eşimin el lezzeti çok iyidir. Yapıp da yemediğim yemek yoktur. Yemeğin içine katılan malzemelerle de ilgili olduğunu fazla düşünmüyorum. Eğer kalben çağırılmadığınız bir sofraya giderseniz lezzet alamazsınız. Ama sevdiğiniz birinin sofrasına davet edilirseniz orada bazlama yeşil soğan yemeyi tercih ederim.

- Siz güzel yemek yapabiliyor musunuz?
Hemen hemen her yemeği yapabilirim. Pizza makarna denemelerim de olmuştur.

- Gez Göz Arpacık 107 bölüm sürmüş. Sizce bu kadar izlettiren ne olmuştur?
Doğal ve samimi olmasıydı. Her şeyi gerçek yaşıyorduk. Anadolu’daki insanlarla dürüst iletişim kurmak da bir parçasıydı. 

- Anadolu’da zorlandığınız neler oldu?
Zorlanıyorum dediğim bir şey olmadı. Bir tek kışın soğuk oluyordu.
Bekir Develi: Alternatif yok vatandaş evlilik programı izliyor
- Annemin yemeği nasıl gidiyor?

Genç kızların teşrik-i mesaileri çok fazla olmadığı için onları bizim kadim mutfak kültürümüze alıştırma süreci. Biraz da eğlence... 15 bölüm yayınlandı iyi gidiyor.

- Tepkiler nasıl?
En son yarışmacı bir kızımız için mail gelmişti... ‘Evli mi değil mi’ diye. Genelde “Bizim oraya da gelin çekim yapalım” davetleri alıyorum.

- Takip ettiğiniz diziler var mı?
Hayır.  8 yaşında hiperaktiflik teşhisi koyulmuş biriyim ve uzun süre oturup bir şeye bakamıyorum.

- Komedi dizileri ratinglere yenik düşüyor. Sebebi sizce ne olabilir?
İyi bir izleyici olmadığım için yorumum doğru olmayabilir. Dizilerin kendini tekrar etmesi diyebilirim. Bir kadın var kocasını aldatıyor, o dayısının kızıyla birlikte vs.. İnsanlar biraz gerçeğe dokunan diziler izlemek istiyor. Diriliş, Kurtlar Vadisi gibi. Vadi’de günümüze dokunan birçok bölüm olduğu için insanlar izleyip gündemi anlamaya çalışıyorlardı.

- Gençlere nasıl destek sağlıyorsunuz 
Onlara sadece doğru bakış açısını vermeye çalışıyorum. Bilmişlik ile anlatmıyorum biz birlikte öğreniyoruz ve tecrübelerimizden aktarıyoruz. 

KAZANANLARIN KENDİ BAŞARILARI DEĞİL
Ben 7 çocuklu 12 yaşında babasını kaybetmiş bir ailenin en küçük ferdiyim. Ortalama insanların gördüğü yoksulluktan daha fazla yokluk görmüşümdür. Onlara ben oradan çıkabiliyorsam siz neler yapabilirsinizi gösteriyorum. Biz mücadele etmek ile mesulüz. Kazananlar kendi başarıları ile kazananlar değil ki Allah’ın lütfettikleri. 

- Sizin öğrencilik döneminiz nasıl geçti?
İlkokulu Almanya’da, liseyi Adana’da üniversiteyi Samsun’da... Almanca ve İngilizce bildiğim için yazları da kuyumcularda çalışıp para kazanıyordum. Büyüklerimiz o zamanlar “Bu yaşlar en güzel zamanlarınız iyi değerlendirin” derdi. Biz onu “Daha çok oyun oynayalım” diye anladık. Tabii kastettikleri şeyi anladığımız da iş işten geçmişti. 

- Sunuculuk çocukluktan gelen bir istek mi?
Çocukluğum da duyduğum hikâyeleri anlatmak hoşuma giderdi, insanları güldürmek, gündem olmak... İstediğim bir şeydi.

- Genelde yeni neslin ülkemize bir katkısı olmayacağı söyleniyor sizce nasıl?
Hiç kimse sınanmadığı şeyin masumu değildir. 60-70 yıl önce de annelerimizin eline WhatsApp verseydik de görseydik bakalım. Teknolojiyi nasıl kullandığınızla  ilgili her şey. İnsanlar Facebook, Twitter, Instagram’a girsin. Görüşlerini belli etsin. Ülkenin geleceği hakkında yazsınlar konuşsunlar. Konuştukça bir toplum oluşacak.

- Terör olayları hakkında ne düşünüyorsunuz?
Son çırpınışları olduğunu düşünüyorum. “Kurbanlık koyunlar son tekmelerini canları çıkmadan önce atarlar” inşallah bitecek. Bu sene bir çok programımız iptal oldu. Bazıları gidin diyor ama sahneye çıkacak olan benim ve bir kalp taşıyorum. “Ne olursa olsun gülebilmek bir profesyonellikse ben amatörüm.” İnşallah Rabbim ülkemize tez vakitte güzellikler ihsan eder.

- 15 Temmuz’da ne yapıyordunuz?
Kız kardeşimle eşi İstanbul’ a gelmişti. Ben eşini gezdirmek üzere Boğaz’a götürüyordum. TEM’de Radyo Trafik’i açtım. “Nereden gitmeliyim” diye dinlerken bir dinleyici yayına bağlandı. “Boğaziçi Köprüsü’nde tanklar var” dedi ve ben “Darbe oluyor” dedim. Yan yoldan geri döndüm kardeşimin eşini bıraktım. Evde ailemle helalleşip havaalanına gittim.

- Orada neler yaşadınız?
Çok kalabalıktı... Ben oraya gidene kadar bayağı bir vakit geçmişti. Biz arabayı herhangi bir yerde bırakıp öyle gittik. Gittiğimizde binlerce insan vardı. Rabbim bir daha yaşatmasın. Daha güzel olacak diye ümit ediyorum.

- Referandumdan ne çıkar?
Evet çıkmasını umut ediyorum.
İstikrarlı bir ortam olsun istiyorum. 
Çok başlılık olmasın istiyorum.
Kendi içimizde kendimiz hainleri beslemeyelim istiyorum.
Mutlak bir irade buna dur desin istiyorum.
Bürokratik engellere takılmayalım ve millî irade tecelli etsin artık.

- Hayır çıkarsa sizce ne olur 
“Hayır olsun” deriz, mücadeleye devam.

- Aynı şekilde mi devam eder?
Hayır. Ülke eski ülke değil. Artık Türk milleti kendi gücünün farkında. Bizler ezik insanlar değiliz. Bu ülkenin hiçbir ferdi ne başarabileceğini çok iyi öğrendi. Dostlarımızı düşmanlarımızı gördük. Gönlüm ister ki evet çıksın ama hayır çıksa bile bu ülke eski ülke olmaz.
Bekir Develi: Alternatif yok vatandaş evlilik programı izliyor
“FİZİĞİNİZLE DEĞİL, BİLGİNİZLE HATIRDA KALIRSINIZ”
Argosuz mizah yapıyorum
- Sunuculuk yapmak isteyen gençlere tavsiyeniz nedir?

Yaptıkları işin orijinal bir yanı olmalı. Sıradan bir şey yaparlarsa sıradan kalırlar. Birisi sizin yaptığınız işi gördüğünde “Bunu Ayşe yapmış” demeli. Ben ilk stand-up’a başladığımda bir sürü kişi vardı. Ama ben argosuz stand-up yapacağım dedim ve o yoldan yürüdüm. Birazdan gösterim var ve Kur’ân kursu talebeleri gelecek. Şu anlama geliyor. “Orada bizim dinimizle inançlarımızla dalga geçilmez ve güvenilir.” Biz doğru şeyi arz ettiğimiz zaman bize talep olacaktır. Şu an televizyonda program yapan, ciddi paralar alan sunucu hanımefendiler kendilerine şu soruları sormalılar. “Güzelliğim olmasaydı ben bu programı yapabilir miydim?” bedensel, yüz güzelliğiyle değil fikriyle kalbiyle farklılık katan isimler hatırda kalıyorlar. Yoksa bu sizin genetik yaşlanmanızla ilgili bir kariyer süreci olacaktır.

 

Düzenleyen:  - MAGAZİN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...