AK Parti'nin seçim şarkısını besteleyen Yücel Arzen: Kırılma noktam Türkiye Yüzyılı

AK Parti İstanbul Milletvekili, müzisyen Arzen ile bayram vesilesiyle bir araya geldik. Bilinmeyen yönlerini gazetemize anlatan Yücel Arzen “Türkiye Yüzyılı hayatımda bir kırılma noktası. Bir kavram olarak benim de içini doldurmaya çalıştığım bir sürecin adı” dedi.
ESMA ALTIN'IN HABERİ - Birçok önemli eserin bestecisi olan ve son olarak AK Parti’nin seçim şarkısı “Türkiye Yüzyılı” ile gönüllere taht kuran AK Parti İstanbul Milletvekili, müzisyen Yücel Arzen ile bayram vesilesiyle bir araya geldik. Bilinmeyen yönlerini gazetemize anlatan Arzen, Adana’da altı kardeşin en küçüğü olarak dünyaya gelmiş. Arzen “Ailemizde müzisyen yoktu. Ancak babam ve annemin müzik kulağı olduğunu annemin bana ağustos gecelerinde birlikte okuduğumuz ilahilerle, babamın da Kur’ân-ı kerimi tecvitli okumasıyla sonradan tespit edebildim. Bilgiye yönelen bir anne ve babanın oğluyum. Evimizde bilgi ve edep çok önemliydi. İstikametim de hep bu yönde oldu” dedi.
MÜZİK DAHA AĞIR BASTI
Önce Hacettepe Üniversitesi İşletme Fakültesini kazandığını ancak gitmediğini belirten Arzen “Hemen o yıl Çukurova Üniversitesinde resim ve heykel okumaya karar verdim. Bir yıl resim ve heykel bölümünde okudum ve plastik sanatlarla olan ilgimi hiç kesmedim. Sonrasında müzik daha ağır bastı sanırım. İstanbul’a yolum düştü. İstanbul Teknik Üniversitesi Devlet Konservatuarı için Adana’dan yola koyuldum. Adana’dan çıkan bir dolu sanatçıyla aramdaki en önemli fark, onlar ünlü olmaya gelmişti İstanbul’a, ben ise ailemin bilgiye olan inancı ve yönelimiyle müzik ilmini öğrenmek üzere geldim. Batı musikisi, İstanbul musikisi, Türk musikisi, halk müziği, pop müzik, bütün bu müzik disiplinlerini alanının gerçekten büyük sanatçılarıyla bir arada öğrendik. Bu bir şans tabi. Nida Tüfekçi ve Yücel Paşmakçı ile halk müziği, Selâhaddin İçli ile Türk musikisi, Yalçın Tura, Ruhi Ayangil, Kâni Karaca ya da Bekir Sıtkı Sezgin ile İstanbul müziği, Demirhan Altuğ ile Batı müziği… Hemen her alanda müzik yaptım. Kendi dışımda da bir müzisyenim. Sadece Yücel Arzen’den ibaret değilim. Bir mesleğim var; ‘müzik!’” ifadelerini kullandı.
EVİMİZDE HÂLÂ ŞİİR OKUNUR
Hem konservatuar boyunca hem de lisans ve yüksek lisansı bitirip devamında popüler müzik alanında çok sayıda ürün veren Arzen “Mesela; bir dönem yılın şarkısı da seçilen ‘Ah Le Yâr’ ile ‘İki Alyans’ benim şarkılarım. Cem Karaca, Bülent Ersoy, Ahmet Özhan, Funda Arar, Haluk Levent, Kıraç, Sertap Erener, Muazzez Ersoy gibi pek çok sanatçı şarkılarımı okudu. Bir şeyi anladığımda büyük bir coşkuyla hareket ediyorum. O coşku da kalemimden dökülüyor. Bir tek şeyden beslendiğimi söyleyemem. Hayatın içerisindeyiz. Her şey etkiliyor” diye konuştu. Eşinin de sanatçı ruhlu olduğunu ve çocuklarını da sanat ilmini bilen bireyler olma amacıyla yetiştirdiğini dile getiren Arzen, şunları söyledi: Eşim Ayla Hacıoğulları, yazar. Alanında popüler bir isim. Üç oğlum var. Evimizde hâlâ şiir okunur. Sezai Karakoç, İsmet Özel, Turgut Uyar, Behçet Necatigil, Sofokles ve Shakespeare akşamları yaparız. Rolleri dağıtır ve elden ele eseri okuruz. Sanatçılar ve sanat eserleri hayatımızı kıymetlendirir.
SAKARYA BİR BAŞKA
Piyanist olan Arzen, bağlama ve tambur da çalıyor. Eserlerini genellikle piyano başında bestelediğini belirten Arzen, her bestesinin kendinde ayrı bir yeri olduğunu şu sözlerle anlattı: Mesela; Ah Le Yâr, İki Alyans, Anadolu Ateşi’yle yaptığımız Troya, Necip Fazıl Kısakürek’in şiirleri için yaptığım şarkılar; Şurada Bir Gedik Açtık ve hemen arkasına Sakarya Türküsü… Bunların hepsinin bende ayrı yeri var. Fakat Sakarya başka.
SANATÇILARIN SESİ OLACAĞIM
AK Parti Milletvekili olarak Meclis’te yerini alan Yücel Arzen, sanatçılara yönelik çalışmalar yürüteceğini kaydederek “Sanatçıların var olmaları ile ilgili problemleri var. Bu dönemde Meclis çatısı altında inşallah ‘gerçek’ sanatçıların sesi olmak için çalışacağım. Çünkü onlar var. Var olmalılar” diye konuştu.
TÜRKİYE DÜNYAYA YENİ BİR ŞEY ÖNERDİ
“Türkiye Yüzyılı” eserinin hikâyesini anlatan Arzen, beste teklifinin kendisine ilk olarak Türkiye Yüzyılı Ofisinden geldiğini söyledi. Arzen şöyle konuştu: Türkiye Yüzyılı hayatımda bir kırılma noktası. Bir kavram olarak benim de içini doldurmaya çalıştığım bir sürecin adı. Yaşadığımız dünyada artık İkinci Dünya Savaşı sonrası kurulan ekonomik, siyasi, kültürel organizasyon çöktü. Bunu, pandemi, mülteci krizinde gördük. Bütün bu noktada Türkiye insanlığa geçmiş tecrübelerinden hareketle büyük bir özgüvenle yeni bir şey önerdi. Aslında bu bizim zaten bildiğimiz bir şeydi. Bu önerinin adı ‘Türkiye Yüzyılı’. Çok merkezli ve homojenize olmuş dünyanın yeni bir organizasyona ihtiyacı var. Bu organizasyona en iyi öneri Türkiye Yüzyılı. Türkiye Yüzyılı, dünyaya bir öneri olarak ortaya çıktı ve elbette kapsamı sadece Türkiye’den ibaret değil. Birlikte yaşama isteği, arzusu ve gerekliliği konusunda ihtiyaç duyan insanlar Türkiye Yüzyılı’nı yaşatır. Bestemin de ana kaynağı bu oldu.
Arzen, Türkiye Yüzyılı şarkısında geçen ‘Yarın değil, hemen şimdi’ sözlerinde yatan derin anlamı şöyle açıkladı: Türkiye Yüzyılı şarkısındaki ‘şimdi’, yarının yok sayıldığı ‘şimdi’ değil. Şarkı sözündeki ‘şimdi’ bize bir eylem çağrısı. ‘Hemen şimdi’ artık gerçek sorunlarımıza, gerçek cevaplar vereceğimiz, vermemiz gereken bir ‘şimdi’dir.