'Yalanın kabuğu dayanıksızdır'

Editör:
'Yalanın kabuğu dayanıksızdır'
KÜLTÜR - SANAT Haberleri

Yıldız oyuncu Scarlett Johansson’ın başrolde oynadığı “Kabuktaki Hayalet”, bir kandırmaca hikâyesiyle, teknolojinin insanlığı sürüklediği felaketleri yüksek görsellikle işliyor.

Masamune Shirow’un çizgi romanı “Kabuktaki Hayalet”, 1989’den beri aralarında Steven Spielberg, James Cameron ve Wachowski’ler gibi meşhur sinemacılara ilham kaynağı oldu. Hikâye, iki sinema filmi, TV dizisi ile video ve mobil oyunlarda yer aldı. Özellikle Mamoru Oshii’nin çektiği anime filmle kült bir statüye yerleşen eser, bu hafta yönetmen Rupert Sanders tarafından görselliği yüksek bir film olarak tekrar beyazperdeye taşındı. “Kabuktaki Hayalet”in başrolünde bilim kurguların vazgeçilmez yıldızı Scarlett Johansson yer alırken, oyuncuya Pilou Asbæk, Takeshi Kitano, Juliette Binoche ve Michael Pitt eşlik ediyor. Son yıllarda sıkça karşılaştığımız Çin-ABD ortak yapımlarından biri olan filmde, nefes kesen bir aksiyonun yanı sıra derinden ilerleyen bir dram da mevcut.
SUNİ DÜNYA...
Filmde 2029 yılına giderek, insanlar ile yapay zekânın birbirine karıştığı dünyaya merhaba diyoruz. Artık suratına baktığınız kişilerin yapay zekâ mı, yoksa bir insan mı olduğunu anlamakta zorlandığımız bir devirde yaşanıyor. Caddeler insanları “siber güçlendirme”ye tabi tutarak, robotlaştırmaya çalışan firmaların ilanlarıyla dolu. Binbaşı rolündeki kahramanımız Scarlett Johansson da, türünün ilk başarılı numunesi olarak işte böyle bir ortamda hayata tekrar gözlerini açıyor.
HAKİKATİ FISILDAMAK
Kendisi güya büyük bir deniz faciasından kurtulmuş, vücudu yok olsa da beyni suni bir bedene/kabuğa yerleştirilmiştir. Maziye dair hiçbir şey hatırlamayan ve 9. Birlik’te siber terörizme karşı mücadele etmeye başlayan Binbaşı, Hanka Robotic’e saldıran Kuze isimli bir düşmanla karşı karşıya kalır. Bu zorlu düşmanın peşine düşen Binbaşı, kendini riske atarak Kuze’yi bulur. Fakat öldürmek için yanına gittiği düşman ona hakikati fısıldar. Binbaşı, hayatının kurtarılmadığını, aksine çalındığını anlar ve geçmişini aydınlatmak için mücadeleye başlar.
MUHTEŞEM GÖRSELLİK
“Kabuktaki Hayalet”, animasyonuna göre fikrî yönü biraz daha düşük olsa da, teknolojinin bizi nerelere sürüklediğine dair insanı düşünmeye sevk eden bir film. Eserde, çürümüş bir gelecek çok güzel resmediliyor. Film, içerisinde barındırdığı dramla da yürek burkuyor. 100 dakikayı aşan filmde, ustaca bir performans sergileyen Scarlett Johansson, sert edasıyla “Lucy”deki rolünü hatırlatıyor. İyi bir sinematografi sunan filmin görsellikleri ise tek kelime ile muhteşem! Kostümler, robotlar ve karakterler oldukça tatmin edici. “Kabuktaki Hayalet” senaryosundaki diyaloglarıyla beklentilerin altında kalsa ve karakterler sathi olsa da, seyirciyi hayal kırıklığına uğratmayacak bir film...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...