Van Gogh'u suya çizen Garip Ay'ın hedefi Hollywood

Kaynak:
Van Gogh'u suya çizen Garip Ay'ın hedefi Hollywood
KÜLTÜR - SANAT Haberleri

Ressam Van Gogh’un portresini ebru sanatıyla yaptıktan sonra yabancı basının gündeminden düşmeyen Garip Ay: “Hedefim ebruyla bir film yapmak. ABD’den bunun için bazı teklifler de aldık”

KÜLTÜR SANAT SERVİSİ
Tuvalinizin bir teknedeki su olduğu ebru sanatıyla manzaralar yapıldığını, tek fırça vurmadan porteler çizildiğini duysaydınız, dahası bununla bir film çekilebileceği söylense inanır mıydınız? Garip Ay’ın eserlerini gördükten sonra tüm bunlar sizin için şaşırtıcı olmaktan çıkıyor. Zira kendisi eline aldığı bir fırça ve ‘biz’le suyun üzerine yapılması imkânsız gibi görünen muhteşem ebru eserleri meydana getiriyor, hareketli videolar hazırlıyor. Sanatçı Ay, tamamen ebruyla yaptığı Van Gogh portresiyle de geçtiğimiz aylarda dünya basının gündemine düştü. CNN International’dan Huffington Post’a; Le Monde’dan Deutsche Welle’ye kadar birçok ülkeden basın kuruluşu onun çalışma videolarını hayranlık dolu cümlelerle neşretti. Aslında Garip Ay, Van Gogh’tan ziyade ebruya kattığı yeni tarzdan ötürü de çok tartışıldı. Alışılanın aksine ebruyla âdeta yağlı boya tablolar çizen Ay, klasik bir üslubu bozmakla suçlandı. Ebruyu animasyon gibi kullanan Ay’ın nihayi hedefi, bu sanatla bir film çekmek. Hollywood’dan da bazı teklifler alan Garip Ay’la, İstanbul Balat’taki atölyesinde buluşarak sanat macerasının hikâyesini dinledik...
Garip Ay, Siirt’te çatışmaların olduğu bir dönemde hayata merhaba demiş. Mektepleri terör sebebiyle kapatılınca çok küçük yaşta ailesinden ayrılarak başka yerlerde okumak mecburiyetinde kalmış. Bu yüzden oyun oynamaya hiç fırsatı olmamış. Hâl böyle olunca da çizim yapmak kendisi için bir oyuna dönüvermiş. “Çizdiklerini izlemen en fakirce oyundur, oyuncaklara ihtiyacın yoktur zira” diyor Garip Ay ve ilave ediyor: “Sanat benim için hâlâ oyun olarak devam ediyor. Fakat başkaları bu oyunu fazlaca ciddiye alıyor.”
HER ŞEY SUYLA BAŞLADI!
Çocukluğundan beri hep içerisinde sanatçı bir ruh saklamış Ay, önce güzel sanatlar lisesinde, sonra güzel sanatlar fakültesinde okumuş. Mimar Sinan Üniversitesi’nde okurken hat yapmaya başlayan Ay, renkli mürekkeple yazmak istemiş. Fakat hocasının kendisine ‘Hat kemâle erdi, değiştiremezsin. Siyah mürekkep kullan’ demesi üzerine bu sanatı bırakmış. Ardından karikatür çizmeye başlamış. Sulu boya ile çalışırken, suyun ‘raslantısallığını’ keşfetmiş. Bu da kendisini ebruya götürmüş.
Ebruda hakimiyetin tamamen sende olmamasının muhteşem bir şey olduğunu kaydeden Ay, “Bu sanatta iraden var ama mevzunun senin dışında gelişen kısmıyla uyumlu olmaya çalışıyorsun. Bu tıpkı hayata bizim için geçerli olan kader mefhumu gibi… Başka sanatlarda hâl başkayken, ebruda kontrolün tamamen sende olmamasından ötürü sürekli ayık olmak durumundasın. Bu zihni açık tutuyor, kendi planlamadığın bir şey ortaya çıkınca da netice senin için sürpriz oluyor. Yağlı boya çalışan bir ressam şu manzarayı çizeceğim der ve finalde aşağı yukarı o manzara ortaya çıkar. Fakat ebrunun mutlak bir planlanamaz hususiyeti var. Bu planlanamazlığı kabul etmeniz de size huzur veriyor. Tıpkı tevekkül gibi...” diyor.
“BU YENİ BİR ÜSLUP DEĞİL”
Bir yakınının tavsiyesiyle ebru atölyesine katıldığını anlatan Ay şöyle konuşuyor: “Desteseng denilen malzemeyle boya ezerek başladım bu işe. Derken ebrular için rötuş ve resim yaparken buldum kendimi. Sonrasında kendi başıma ebru yapmaya başladım. Sanatçı bir kişi için ebru öğrenmek çok zor değil, bir günde çözdüm. Ardından arkaplanlar yapmaya başladım ve içerisine resimler çizdim. Bu ebru ile resmi birleştiren yeni bir tarzdı. İlk çalışmamı yıllardır ebru yapan birine gösterdiğimde tamamını resim zannetti. Bu diyalogdan sonra mevzunun ne kadar bakir olduğunu anladım.” Garip Ay, çalışmaları için ‘yeni bir üslup’ denilmesine de karşı çıkıyor: “Ben sadece deniyorum. Kavramları birleştiriyorum. Yaptıklarımın arkasında değilim, keşfetmeye devam ediyorum.”
Kendisinin yabancı basında yer almasını sağlayan Van Gogh’u ebruyla çizdiği videonun da enteresan bir hikâyesi olduğunu anlatan Ay: “Bize yabancı bir mail geldi. Bu mailde Van Gogh Müzesinin Çin’de bir sergi açtığı, benim de burada bir stantta yer alabileceğim yazıyordu. Kendilerine meşhur ressamın çalışmalarını ebruya uyarlayabileceğimi söyledim. Bunu kabul ettiler ve benden bir çalışma yapıp, videoya çekmemi istediler. Videoyu hazırlayıp gönderdim fakat bana programda ani bir şekilde yer almayacağım söylendi. Dünya başıma yıkılmıştı, oturup çocuk gibi ağlayacaktım. Sonra ‘bunu kendim paylaşsam bile herkes teveccüh edecektir’ diye düşündüm ve videoyu Facebook’ta yayınladım. Ardından bu video efsane oldu, haber yapmayan basın kuruluşu kalmadı.”
“Neden Van Gogh?” dediğimizde ise Garip Ay şunları anlattı: “Yıldızlı Gece eserindeki hareketler ebruya çok uygundu. Aslında Sultan Alpaslan ve Mimar Sinan gibi bizden isimleri çok daha önceden çizmiştim. Fakat bu kadar teveccüh görmediler. Ülkemizdeki insanlar nedense Batılıların değer verdiklerine alaka gösteriyor.”
Van Gogh'u suya çizen Garip Ay'ın hedefi Hollywood

EBRUDA SINIR YOK
Garip Ay’ın ebruda yapabileceğinin bir sınırı yok. Ebruyla animasyon tanıtımlar da yapan Sanatçı Ay’ın nihai hedefi bu sanatla bir film yapmak. Şimdi ön çalışmalar gerçekleştiren Garip Ay, Universal Production yaptıkları bir animasyon filme ebru sanatını entegre etmek için teklifte bulunmuş.

Kaynak:
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...