Tarih filmlerinin ‘ruhu’ eksik

Tarih filmlerinin ‘ruhu’ eksik

KÜLTüR - SANAT Haberleri

Tarih filmleri, Türk sinemasında giderek daha çok yer tutuyor ancak bu eserlerin çoğu hem eleştirmenlerce beğenilmiyor hem de büyük seyirci topluluklarını kendine çekemiyor. Biz de problemi sinema camiasından isimlerle masaya yatırdık…

MURAT ÖZTEKİN

Dünyada milyonlarca seyirciye ulaşan Türk dizilerinin yanı sıra yerli sinemada tarih türü hiç olmadığı kadar revaçta… Türkiye’de maziye rağbetin artması ve politik iklimin değişmesinden sonra peş peşe tarih filmleri çekildi. 2012 yapımı “Fetih 1453” 6,5 milyon seyirciye ulaştı ve Kore Savaşı’na odaklanan “Ayla” gibi filmler seyirci tarafından beğenildi ama birçok tarihî yapım sinema eleştirmenlerince takdir görmedi; gişede beklenen başarıyı yakalayamadı. Osmanlıya dair filmlerin tarihe bakış açısı, Hollywood’a öykünülerek çekilmesi ve orijinallikten uzak kalması da tartışma mevzuu oldu. Biz de sinema salonları “Malazgirt 1071” filmini ağırlamaya başlamışken, “Tarih filmlerinde nerede hata yapılıyor?” sorusunu eleştirmen ve yönetmenlere sorduk…

SEMİH KAPLANOĞLU: BUGÜNDEN BAKIYORUZ

Yönetmen Semih Kaplanoğlu tarihî filmlerdeki ruh eksikliğinden yakınıyor. Kaplanoğlu yapılması gerenleri ise şöyle anlatıyor: Film projelerini tasarlayan kişilerin mekân, kostüm, senaryo ve o tarihî dönemin bütün bileşenlerini ele alması gerekiyor. Ben filmlerde eski devirlerdeki günlük yaşantının iyi analiz edilmediğini düşünüyorum. Bugünkü hayatımızla geçmişi tarif etmeye çalışıyoruz. Filmlerdeki ruh eksikliği buradan kaynaklanıyor. Bazıları günlük hayat için kaynak yok diyor ama öyle değil. Mesela tarihte yaşamış ariflerin menakıpları içerisinde günlük hayata dair çok bilgi mevcut.

DERVİŞ ZAİM: TUTARLI BİR PERSPEKTİF YOK

Yönetmen Derviş Zaim “Yerli tarih filmlerinde tutarlı bir tarih perspektifi yakalanmadan işe girişildiği kanaatindeyim” diyor ve sözlerini şöyle açıyor: Yapılan işe farkındalık geliştirmeden söz ediyorum. Türkiye’de olmayan şey bu… Bu sebeple çoğu iş, yüksek bütçesine rağmen başarılı olamıyor.
Yönetmen Zaim “Zengin bir tarihimiz var ama bu zengin tarihin bize bugünü daha zengin yaşama garantisi vermediği ortada. Bugünü daha zengin yaşayabilmek için o tarihi nasıl temsil ettiğimiz noktasında titiz olmamız gerekiyor. Eğer bir titizlik olmazsa, kendi seyircinizi oluşturamazsınız ve seyirci istemediği için böyle filmler yapıyormuşuz gibi bir düşünce ortaya çıkar” ifadelerini kullanıyor. 

ATİLLA DORSAY: İNSAN HİKÂYELERİ OLMALI

Usta sinema eleştirmeni Atilla Dorsay ise klasik Yeşilçam’da gerçek manada tarih filmlerinin az yapılmasına rağmen geçmişe rağbetin arttığını belirterek pozitif kanaat bildiriyor: Türkiye artık tarihine ilgi duyan bir toplum. Geçmişte de günümüzde de iş yapan tarihî filmler oldu. Son zamanlarda ise tarihimize yerleşmiş kişilerin emek ve para isteyen filmleri yapılmaya başladı. Can Ulkay’ın çektiği ‘Ayla’ filmiyle başlayan yapımların sonrası da geldi. Çok iyi bir şey yaptığınızda seyirci ona ulaşacaktır. Ben tarih filmlerinde insan hikâyelerine odaklanılması gerektiğini düşünüyorum.

İSMAİL GÜNEŞ: SEYİRCİ BEDAVACI

Geçtiğimiz yıllarda Ermeni Tehcirini işleyen “Kervan 1915” filmiyle gişede beklediğini bulamayan ve eseri vizyondan çeken yönetmen İsmail Güneş ise yerli seyirciye eleştirilerde bulunarak “Fetih 1453 dışında tarih filmleri pek tutmadı. Çünkü bedavacı bir seyirci profili var. Televizyonda devamlı drama tüketen seyircinin ücret ödeyerek büyük ekranda tarih izleme isteği yok” diyor. Güneş, “Peki, yapımcı ve yönetmenlerin hiç mi hatası yok?” soruma ise şöyle cevap veriyor: Tamam, kabul edelim ben kötü film çektim. Fakat seyirci filmi görmeden bunu nereden biliyor? Hâlbuki daha ilk gösterim gününün gişe rakamları düşük oluyor. Tabii, biz de tanıtım bütçesini kullanamıyoruz. Bu, büyük bir eksiklik.

EN ÇOK SEYREDİLEN TARİH FİLMLERİ

> “Fetih 1453” 6 milyon  572 bin
> “Ayla” 5 milyon 589 bin
> “Kahpe Bizans” 2 milyon 472 bin
> “Osmanlı Cumhuriyet” 1 milyon 423 bin


UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...