Siperde çizilen resimler sergide

Osmanlının meşhur asker ressamlarından Mehmed Ali Laga’nın farklı koleksiyon ve müzelere dağılan resimleri Kazlıçeşme Sanat’ta açılan sergide bir araya getirildi. Sanatçının o eserleri arasında Çanakkale cephesinde yapılmış olanlar da var…
MURAT ÖZTEKİN'İN HABERİ
Osmanlının Batılılaşma macerasında modern askerî mektepler açılmış ama asker yetiştirsin diye kurulan bu mekteplerden pek çok sanatçı da çıkmıştı! Avrupalı resim hocalarının harita ve perspektif çizimi için verdiği teknik dersler sayesinde Ferik Tevfik Paşa, Osman Nuri Paşa, Hoca Ali Rıza ve Hikmet Onat gibi “asker ressam” grubu meydana gelmişti. Sultan Abdülhamid’in hürmet ettiği Şazeli şeyhi Zafir Efendi’nin torunu Mehmed Ali Laga da o asker ressamlardan biriydi.
Kuleli Askerî Lisesinde ve Harbiye Mektebinde okurken meşhur Osmanlı ressamları Hasan Rıza ve Hoca Ali Rıza’dan dersler alan Laga, büyüdüğü Ertuğrul Tekkesinin yakınlarda yaşayan “Saray Ressamı” Zonaro’nun atölyesine de devam etti. Cömertliğinden ötürü arkadaşları ona “Le Aga” diyordu.
Sergi, 31 Aralık’a kadar Kazlıçeşme Sanat’ta ziyaret edilebilecek.
SİLAH DEĞİL, FIRÇA TUTTU
O dönemde dünya büyük bir harbe doğru ilerliyordu. 1898’de mezun olduğu Harbiye’den sonra doğduğu yer olan Trablusgarb’a gönderilen Laga, Balkan Harbi’nde de Edirne’de vazife aldı. Ancak elleri silahtan ziyade fırça tuttu! Edirne’de “İstanbul’un Fethi” tablolarıyla nam salan hocası Hasan Rıza ve Sami Yetik’le bir arada oldu. Fakat şehir Bulgarlar tarafından işgal olunmuş; bu esnada atölyesini korumaya çalışan ressam Hasan Rıza şehit edilmişti. Büyük üzüntüyle Sofya’ya esir olarak götürülen Mehmed Ali Laga, hocasının bir eserini vücuduna sararak kurtarmayı başarmıştı. Bir müddet Sofya’da esaret hayatı yaşayan ressam, yaptığı eserlerle Bulgarları kendine hayran bırakmayı başarmıştı.
CEPHEDE BİR RESSAM
Laga, İstanbul’a geri döndüğünde Kuleli Askerî Lisesinde dersler vermeye başladı. “Büyük Savaş” patladıktan sonra, 1915’te “müstahkem mevki ressamı” unvanıyla Çanakkale Harbi’ni resmetmekle vazifelendirildi. Dile kolay dört sene boyunca harbin ortasında sanat icra etti. Öyle ki bazı eserlerinin altında “Bu resim düşman şiddetli topçu ateşi ederken siper içinde yapılmıştır” ve “Şiddetli bombardıman esnasında yapılmıştır” gibi notlar yer alacaktı.
Hayatının bazı kısımlarına dair bilgiler net olmayan Laga, harpten döndükten İstanbul ve Bursa’daki askerî liselerde görev yaptı. Cumhuriyet devrinde ise ürkek bir şekilde Beşiktaş’taki Zafir Konağına kapandı. 1947’deki vefatına kadar ne bir sergiye katıldı ne de tablolarını insanlara gösterdi...
İLERİDE MÜMTAZ BİR YER EDİNECEK
Meşhur ressam Nurullah Berk, Mehmed Ali Laga hakkında “İleride tabloları meydana çıkınca Türk ressamları arasında mümtaz bir yer alacağı muhakkaktır” demişti. Evet, şimdi Laga’nın eserleri ilk defa büyük bir sergide toplanıyor. Zeytinburnu Belediyesinin katkılarıyla Kazlıçeşme Sanat’ta açılan “Vefatının 75. Yılında Mehmed Ali Laga-Asker ve Ressam” adlı sergi, sanatçının başta Halûk Perk Koleksiyonu olmak üzere çeşitli müze ve koleksiyonlara dağılan resimlerini ve eskizlerini bir araya getiriyor. İnsan figürüne az yer veren Laga’nın eserleri, Osmanlı coğrafyasının farklı şehirlerinden tasvirler sunuyor. Aynı zamanda imparatorluğunu ve beraberinde eski kültürünü kaybeden bir ressamın hüzünlerini yansıtıyor.
M. Ali Laga
MEZARI KAYIP!
Serginin küratörlüğünü üstlenen Ömer Faruk Şerifoğlu Mehmed Ali Laga hakkında “Kendisi 75 sene evvel vefat etmiş, bugün mezarı bile kayıp. Evlenmediği için ahvadı yok, kardeşinin torunları ise hayatta. Laga hak ettiği yeri bulamadı. Biz de ölümünden yetmiş beş sene sonra bu mezarsız büyük ustaya bir abide niyetine bir sergi ve kitap hazırladık. Eminim ruhu şad olmuştur” diyor.